İstanbul Taksim'de bulunan Gezi parkında; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bizler ağaçları kökleri ile alıp başka bir yere taşıyacaktık, kesmek, yok etmek bizlerin işi değil. Geldiğimiz yere doğru bakıldığında milyarlarca ağaç diktiğimizi görebilirler. " Demesini rağmen başlayarak tüm ülke genelinde olmasa da birçok ilde yürüyüş ve eylemlerle dalga dalga genişleyen protestolar, Kırklareli'nde de bazı sivil toplum kuruluşları, örgütler ve siyasi partilerin öncülüğünde özellikle hafta sonuna girilirken kalabalık gurupların yürüyüşlerine sahne olmakta.
Kırklarelili taşkınlığa izin vermeyerek örnek oldu
Gezi parkında bir sloganla başlayan ve milyonları tek bir yürüyüşte birleştiren bu süreçte yürüyenler ve onları izleyenler olarak çıkmakta karşımıza. Kırklareli'nde Cuma akşamı saat 21,00'da Dingiloğlu parkı önünden başlayarak Cumhuriyet Caddesi, Fevzi çakmak Caddesi boyunca devam ederek vilayet meydanından, Karaumur caddesinden geçerek yine geldikleri noktada dağılan gurup Türkiye'ye de yürüyüş böyle yapılır dedirtti.
Hem yürüyüş yapan gurup içerisinde ailecek katılımların alması da dikkatlerden kaçmadı. Özellikle atılan sloganların seviyeli olması ve bazın çekilen halaylar da işte yürüyüş böyle yapılır dedirtti.
AK Parti il teşkilatından sağ duyu çağrısı
Tüm Türkiye olmasa da bir çok ilde ses getiren ve sosyal medyayı hareketlendiren bu yürüyüşler Devletin en tepesinde ki ismi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü bir açıklama yapmaya yöneltti. Gül'ün sağduyu çağrısının akabinde AK Parti il ve ilçe Teşkilatları da yaptıkları açıklama da, bulundukları bölgelerde ki halkı aklı selim olmaya davet etti.
Ak Parti Kırklareli İl Başkanlığı tarafından ise gelişmelerle ilgili olarak yapılan basın açıklamasında şunlar belirtildi;
"Son günlerde başta İstanbul olmak üzere ülkemizin bazı illerinde devam etmekte olan olayları ibretle izlemekteyiz. Sanki birtakım çevreler bu olayları beklermiş gibi düğmeye basılmış ve Türkiye'ye karşı hareket başlatılması sağlanmaya çalışılmıştır. Biz inşallah sahada devam etmekte olan bu meselelerin en kısa zamanda makul bir şekilde, makul çoğunluğun gösterdiği istikamette barışçıl bir şekilde çözüme kavuşacağını umut ediyoruz. Toplumun içerisindeki iyi niyetle protestolarını ortaya koyanların ne istediği zaten anlaşılıyor ancak bu protestoları bahane ederek, hiç kimsenin Türkiye'nin istikrarını bozma, Türkiye'nin içindeki birlik ve dirliği dağıtmak gibi bir hedefi olamaz. Böyle bir hedefin, Türkiye'de birtakım olağanüstü dönem şartlarının ortaya çıkartılması hedefinin de asla kabul edilebilir bir tarafı olamaz. Aklıselim hâkim olacak ve inşallah Türkiye'nin caddelerinde, sokaklarında, köylerinde, şehirlerinde dirliğin, birliğin, esenliğin, barışın, kardeşliğin olduğu güçlü bir kalkınma hamlesini hep beraber sürdüreceğiz. Çünkü bizim geçmişimizde, tarihimizde barış içinde yaşayabilmenin çok önemli işaretleri çok önemli göstergeleri var. Biz her insanımızın kendi farklılığı içinde yaşamasını, her insanımızın ülkemizin kalkınmasından pay alacak bir imkâna sahip olmasını, her insanımızın kendi hayat şeklini dilediği gibi yaşamasını arzu eden bir toplumun insanlarıyız. Bu duygu ve düşünceler ile tüm vatandaşlarımızı sağduyulu düşünmeye ve itidale davet etmekteyiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur."
Türkiye gayet demokratik ve özgür bir ülke.Okadar demokratik ki bu ülkenin Başbakanına bile bağıra bağıra küfür edebiliyorsun!!!Başbakanı sevmeyebilirsin ama küfür edemezsin arkadaş!!!Şu ana kadar yapılan hizmetleride inkar ediyorsan oda senin ayıbındır.İstanbulun susuzluktançöptenhava kirliliğinden belki haberin yoktu ya da işine gelmiyor olabilir.Konu ağaçta değilkonu Başbakanı ne yaparsa yapsın sevmemekteonu takdir etmemektir.Kimsede sevmek zorunda değil ama 11 yılda yapılanlar çoktan yapılması gerekenlerdi ve halada yapılacaktır.Atatürk ün arkasınaCumhuriyetin arkasına sığınarak insanların milli değerlerinle oynayarak her haltı yeme devri bitti.