Geri Bırakan Başkanlık Denklemi

Belediyecilik hizmetlerinin halk ile buluşturulmasında Türkiye'nin en gerisinde bulunan, Kapalı Pazar yeri, Kapalı otopark'ı olmayan, İçme suyunu çeşmesinden içemeyen, alt yapının can çekiştiği Kırklareli'de sorunun temelini oluşturanın ne olduğu artık net bir şekilde ortada. İşi bilmeyen Belediye Başkanları sonrası 3 aşamadan oluşan 5 yıllık süreç…

Belediye Başkanlığına halkın desteği ile oturan ismin resmi görev süresi 5 yıldır. Bu 5 yıllık süreç Kırklareli adına hep standart ve kısır bir döngüde işlemekte. Cengiz Bağdan ve Kadir Gökçe'nin Başkanlık dönemlerindeki bazı Bakanların yardımları ve girişimleri ile alınan hizmetleri dışarıya çıkarttığımızda, 2004 ve 2009 yıllarındaki Başkalık süreleri aynı etaplardan oluştuğu görmekteyiz.
Burası neresi? 2 yıl…
Ne yapılabilir? 1 yıl…
Aday kim olacak? 2 yıl…
Üç aşamalı bir periyot izleyen Belediye Başkanlarımız; İlk 2 yıl acemilik… Yani nereye geldim? Sorusunun cevabını arayarak geçen 24 ay. Hemen arkasından gelen yıl Kırklareli'nin ne gibi ihtiyaçları var sorusunun cevaplanması,  akabinde gelen 2 yılda ise Kırklareli Belediye Başkanlığına aday olacak mıyım? Denilerek politik kulislerin hizmeti unutturduğu, Belediyecilik anlamında yapılması gerekenlerin ES geçildiği, ciddi bir gerileme dönemininde başkahramanları oluyorlar.
Belediyecilik adına, acemilik ve unutkanlığın nasıl zirve bir yerde olduğunun gözler önüne serildiği tarih ise 18.06.2014…
Makyajını hedef bölgesinin dışına taşırarak yapan, daha çok makyaj konusunda acemi genç kızların başına gelen başarısız yüz rötuşlarının bir benzeri, 11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 18 Haziran Çarşamba günü Kırklareli'ne gelmesi ile yaşandı.
Geldi - gelmedi diyerek 2013 içerisinde iki kez ertelenen Gül'ün Kırklareli ziyareti, 18 Haziran olarak netleştiğinde, "Çok laf az iş" diyerek son 10 yılımızı çöpe atan, Belediyecilik anlamında sınıfta kalmış Kırklareli Belediyesi "Nasıl olsa gelmez" diye boş verdiği işleri, son güne bırakınca, yukarıda vurguladığımız makyaj konusunda acemi genç kızların yüzünde bıraktığı ruj ve rimel izlerine benzer fırça darbelerini Kırklareli'nin ihtiyar caddelerine bıraktı.
Belediyemiz Kaldırımlar ile yollar arasında basamak olarak duran taşları boyayarak, halkının tabiri ile ölü toprağını üzerinden atmış oldu. İşin acemisi olduğu taşların üzerinden yürüyen Kırklarelili vatandaş tarafından hemen fark edilen Kırklareli Belediyesi, bu hareketi ile her zaman temizliği ön plana atan bir zihniyet ile hareket edilmesi varken, neden bu şekilde ziyaretlerde bir şeyler düzeltilir, iyileştirilir, boyanır, tamir edilir, yapılır, edilir. Kentimize gelen misafirlerin dışında HİZMET HAK EDEN kimse yok mu? Sorusunun sorulmasını beraberinde getirdi.
"Yaptıkları işleri tam yapsalar hadi neyse…" diyen HALK,  gördükleri kaldırım manzaralarını, dudaklarını  boyarken yanaklarına  taşıran genç kızların acemiliğine benzetti.
İlimizde, Belediyecilik konusunda işi bilen isimlerin tercih edilmemesi sonrası yaşanılan ve 3 aşamadan oluşan bu süreç, en çok Kırklareli halkını mağdur etmekte. Özellikle 2000 sonrası süreç incelendiğinde, 5 yıllık Belediye Başkanlığı dönemlerinde  sıfır hizmet alınmasının en büyük nedenini; Burası neresi? Ne yapılabilir? Aday kim olacak? Gibi soruların cevaplarının arandığı dönemler oluşturmakta.