Genç nüfus köye döner mi?

Mera mevzuatında yapılan değişikliklerin olumlu ve olumsuz yanlarını araştıran Kırklareli İl Genel Meclisi Tarım ve
Hayvancılık Komisyonu, pek de iç açıcı sonuçlarla dönmedi. Raporunda 15 yıllık süreci ele alan Komisyon, tarım arazileri ile meraların amaçları dışında kullanılmasına yol açan, aynı zamanda köyleri boşaltan olumsuzluklar düzeltilmedikçe nüfusun köye geri dönmesinin mümkün olmadığını ancak bunlar olsa bile çoğunluğu çocuklarını okutmuş ve emekli olmuş 55 yaş üzeri insanların bazı teşviklerle emekliliklerini geçirmek üzere köylere dönmeye talip olabileceklerini savundu.

Kırklareli İl Genel Meclisi'nin Mart ayına ilişkin son birleşiminde ele aldığı ve kabul ettiği Mera Mevzuatında yapılan değişikliklerin olumlu ve olumsuz yanlarının araştırılmasına ilişkin Tarım ve Hayvancılık Komisyonu raporu tarım politikalarının değiştirilmesi gerektiğine yönelik önemli ipuçları veriyor. İl Genel Meclisi'nde Komisyon Başkanı Kenan Çiftçi'nin okuduğu raporda tarım politikalarından, Büyükşehir Yasasına kadar pek çok etkenin çiftçiyi tarımdan ve köylerden uzaklaştırdığına dikkat çekiliyor.
Komisyon raporu şöyle;
"10.11.2015 Tarihli Kasım ayı toplantısının yedinci birleşimi birinci oturumunda 30 Ekim 2015 tarihinde mera mevzuatında yapılan değişikliklerin meralara ve çevreye tarım ve hayvancılığa olumlu veya olumsuz etkilerin araştırılması hususunda komisyonumuza havale edilen konunun komisyonumuzca araştırılmasına geçildi. Komisyonumuz yapmış olduğu çalışmalarda; Resmi Gazetede 30 Ekim 2015 29517 sayılı mera yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik mad. l. 31.07.1998 Tarihli 23419 sayılı resmi gazetede yayınlanan mera yönetmeliğinin 8.maddesinin 5. Fıkrasını a bendine aşağıdaki alt bendi eklenmiştir.
10. Bakanlar Kurulunca Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edilen alanlarda kanun kapsamındaki mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan bu arazilerin tahsis amacı değişiklik işlemleri kanunun 14. Maddesi ve bu yönetmeliğin 8. Maddesi genel hükümlerine tabidir. Durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve kışlaklarda tahsis değişikliği yapılamadığın bakanlar kurulun kararı alınmadan önce oluşabilecek kamu zararını önlemek için öncelikle kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilmesi düşünülen alanın 1/5000 ölçekli haritasıyla mera komisyonuna başvurularak uygun görüş alınmalıdır. Tahsis amacı değişiklikleri müracaatlarında Bakanlar Kurulu kararı ve ilgili kentsel dönüşüm ve gelişim alanı krokisi. Belediye Meclis kararı, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı içerisinde kalan kanun kapsamın da kalan taşınmazların, çevre parsellerinde gösterir kadastro tekniğine uygun 1/5000 ölçekli haritasıyla komisyonca talep edilen diğer bilgi ve belgeler müracaat dosyasına eklenir.
Tahsis amacının Valilikçe değiştirilmesine müteakip 20 yıllık ot gelirinin yatırılması sağlanır. Ot bedeli yatırıldıktan sonra iki yıllık süre zarfında kesinleşmiş uygulama imar planının komisyona sunulması gerekmektedir. Bu süre zarfında söz konusu planların sunulmaması durumunda tahsis amacı değişikliği iptal edilir. İmar planlarının tahsis amacı değişikliğine uygun olarak kesinleşmesi durumunda söz konusu yerlerin tescilleri hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.
Madde.2.Bu yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde.3.Bu yönetmelik hükümlerini Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
Çiftçi 26 Milyon Dönüm Tarım Arazisini Ekmekten Vazgeçti
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Ticaret Borsaları Konsey Toplantısında, 35 yaş altı gençlere dönük 30 bin TL hibe ve 50 bin TL faizsiz kredi olduğunu, bunu köye dönüş projesine dönüştürmek istediklerini belirtti.
Bakan açıklamasında iki önemli soruyu da gündeme getirdi. "Ne oldu bizim köylerimize?" ve "Niye biz güzel meralarımızı terk ettik?"
Bakan haklı! Zira son 15 yıllık dönemde çiftçi yaklaşık 26 milyon dönüm tarım arazisini ekmekten vazgeçti ki bu yaklaşık olarak Belçika'nın toplam yüz ölçümüne yakın bir alandır.
Çiftçinin tarım desteklerinden ve kredilerinden yararlanabilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili sisteminde kayıtlı olması gerekmektedir. Bu kapsamda, son 10 yıllık süreçte Çiftçi Kayıt Sistemi'nde kayıtlı çiftçi sayısı yaklaşık olarak 550 bin kişi azalarak 2,2 milyona geriledi.
Yeşil mercimek ekim alanımız son 25 yıllık dönemde % 94 daralırken, kırmızı mercimek % 71, tütün % 69, nohut % 60, soya % 50, kuru fasulye % 48, şeker pancarı % 29, pamuk % 28 patates % 25, buğday ve arpa % 18, ayçiçeği ekim alanı ise % 4 daraldı. Hayvancılıkta da yaşanan gerileme sonucu ülkemiz canlı hayvan, kurbanlık, karkas et ve saman ithalatçısı durumuna geldi.
Çiftçinin tarla ve ahırlardan çekilmesi sonucu tarımsal üretimde yaşanan çöküşün getirdiği fiyat artışı, enflasyona etki eden önemli bir faktör olarak Merkez Bankası raporlarına girmeye başladı.
34 bin köyün 16 bini
mahalle oldu
Gelelim Bakanın sorularına; ne oldu bizim köylerimize? Sayın Çelik'in de imzası bulunan 6360 Sayılı Yasa kapsamında 2014 yılında ülkemizdeki büyükşehir belediyesi sayısı 30 oldu. Belediye sınırı il mülki sınırına genişletildi. Ülkemizdeki 34 bin köyün 16 bininin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle statüsünde ilçe kentlerde yaşarken, sadece 6,2 milyonu köylerde yaşamaktadır. Tarım sektörünün istihdama katkısı da 2014-2015 yılları arasında 26 bin kişi azaldı.
Büyükşehir statüsünde kavuşan Muğla'da, Bodrum ilçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, şikayet nedeniyle belediye başkanlarına ve muhtarlara yazdığı yazı ile belde ve köy yerleşim alanı içindeki ahır ve kümeslerin ivedi olarak kaldırılarak yerleşim alanı dışına çıkarılmasını istedi.
Köylerimize mi ne oldu? Ülkemizdeki köylerimizin yarısı kentlerin mahallesi oldu. Şikayet olur ise oralarda ahır ve kümes yapmak, hatta tarlaya hayvan gübresi bile atmak artık mümkün değil.
Mera Yasası Gözden
Geçirilmeli
Güzel meralarımızı niye terk ettiğimiz sorusuna gelince; Sayın Çelik'in de imzası bulunan 5784 ve 6552 Sayılı Yasalar ile Mera Yasası'ndaki istisnalara yenileri eklendi ve
- petrol iletim, elektrik ve doğalgaz piyasası faaliyetlerinde bulunulan,
- kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilen yerlerdeki meralarında amacı dışında kullanılabilmesinin önü açıldı.
Oysa hayvancılığı krize girmiş, büyük miktarda yem sorunu yaşanan ülkemizde; amaç dışı kullanılmasını kolaylaştırmak yerine hayvancılığımızın en düşük maliyetli yem kaynağı meralarımızın korunması, ıslah edilmesi, Mera Yasamızın 14. Maddesindeki istisnaların yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Taşımalı eğitim
çiftçiyi de taşıdı
Eğitim tabi ki çok önemli. Ancak, taşımalı eğitim kapsamında köylerindeki okulları kapanan genç çiftçiler, çocuklarının okuluna yakın olabilmek için önce köylerini, sonra da kasabalarını terk ettiler.
Şimdi, boşalan köylere 35 yaş altı gençler dönsün diye 30 bin TL hibe ve 50 bin TL faizsiz krediler teklif ediliyor. Güzel, ama genellikle bu yaş grubu gençlerin ilkokul düzeyinde çocukları var. Köylerin boşalmasının önemli nedenlerinden bir tanesi de bu değil miydi?
Daha 2 ay öncesine kadar görev yapan ve 11 yıl bu görevini sürdürmüş olan bir önceki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, % 24 olan kırsal nüfusu sürekli tarım nüfusu olarak ifade edip, bu nüfusun AB'deki gibi % 5-6'lara indirileceği belirtiyordu. Konsey toplantısındaki konuşmasında Faruk Çelik ise çiftçi nüfusunu 3 milyon olarak ifade etmiştir. Bu da nüfusumuzun % 3,8'ine karşılık gelmektedir. Ancak, tarımsal altyapı sorunlarını her yönüyle çözmüş olan AB dahi tarımdaki nüfus azalışını durdurmak için 2012 yılından bu yana genç çiftçileri ve geri kalmış bölgelerin çiftçilerini özellikle desteklemeye, aile tarımını yaygınlaştırmaya başlamıştır.
Kamu otoritesi çiftçinin yanında olmalı
Gelinen noktada, üretimde yaşanan sorunlarda tarım nüfusumuzun azalmasının önemli payı bulunmaktadır. Ancak, ülkemizde tarımsal altyapı eksikliklerinin yanında kamu yönetimi ve serbest piyasa mekanizmalarında da çözülmesi gereken sorunlar vardır.
Bakanın talebi son derece isabetlidir ve tüm kesimlerce desteklenmelidir. Tarım nüfusu gençleştirilrnelidir. Kamu otoritesi her an çiftçinin yanında olmalı, bilgiye dayalı planlı üretim yapılmalıdır. Çiftçi üretime dönük desteklenmeli, desteklerin üretime yansıması takip edilmelidir. Çiftçi örgütlenmesi gerçek anlamda sağlanmalı ve desteklenmeli, satış kanallarında örgütlü yapısı üzerinden çiftçiye kolaylıklar sağlanmalı, üretici ile tüketici arasındaki aracılar azaltılmalı/kaldırılmalıdır. Atıl durumdaki tarım arazilerimiz de üretime katılmalılarım arazilerimizin ve meralarımızın amaç dışı kullanılmalarının önüne geçilmelidir. Modern yöntemler kullanıldığı taktirde daha sulanabilecek 60 milyon dönüm tarım arazimiz hızlı bir şekilde suyla buluşturulmalı, üretimin miktarı ve kalitesi arttırılmalıdır. Köylerimizi mahalle statüsüne çeviren yasalar yeniden ele alınmalıdır. Aileler köylerini terk ederek okulların yakınına değil, okullar çiftçi ailelerinin yakınına gelmelidir.
Açıklamamızda küçük bir kısmına değinilen, tarım arazilerimiz ile meralarımızın amaçları dışında kullanılmasına yol açan, aynı zamanda köyleri boşaltan olumsuzluklar düzeltilmedikçe, çoğunluğu çocuklarını okutmuş ve emekli olmuş 55 yaş üzeri insanlar 30 bin TL hibe krediyi ikinci bir ikramiye kabul edip emekliliklerini geçirmek üzere köylere dönmeye talip olurlar."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol