Kirklareli'nin eko-turizm açisindan potansiyelinin yüksek oldugunu belirten Il Çevre ve Orman Müdürü Fikri Erbas, alternatif turizmler içinde yer alan eko-turizmin Kirklareli'nde emekleme asamasinda oldugunu, saglanan destekler ve alt yapi çalismalari ile ilin bu açidan bir cazibe merkezi haline gelebilecegini ifade etti.
Deniz turizminin giderek popülerligini yitirdigi günümüzde alternatif turizm arayisina giren insanlar için sunulan seçenekler arasinda eko-turizm basi çekiyor. Kirklareli ise, dokunulmamis dogasi ile yüksek bir potansiyele sahip. Eko-turizm alaninda ilin henüz emekleme asamasinda oldugunu ifade eden Il Çevre ve Orman Müdürü Fikri Erbas, eko turizmin desteklenmesine yönelik projelerin uygulama asamasina girdigini bildirdi.
Erbas, "Insanlar artik eskisi gibi denize girelim güneslenelim demiyorlar. Bu konuda bir doyum saglandi. Deniz turizmi düsüs içinde. Bu alternatif bir turizmdir ve insanlar son yillarda sehir gürültüsünden kaçip bu tip yerlerde gezmek, yürümek, avlanmak istiyor. Antalya'da benzeri projeler var ve yazin bos yer bulunmuyor. Küçük yerler halinde var.
Reklam falanda yapmiyorlar ama gelen insanlar birbirlerine söyleyerek o bölgede eko-turizmin gelismesini sagliyor. Bizim yani basimiz da Istanbul var. Bu nedenle bizimde imkanlarimiz ölçüsünde eko-turizmi desteklememiz lazim. Bisiklet yollari, yürüyüs yollari hazirlamamiz lazim" dedi.
Özellikle Yildiz Daglari'nin biyolojik çesitlilik açisindan bugün artik tüm dünyada bilinen bir bölge haline geldigini ifade eden Erbas, eko-turizmin desteklenmesine yönelik olarak yatak kapasitesinin saglanabilmesi için bugüne kadar bir istek gelmedigini ancak Vize Ilçesi'ne bagli Kizilagaç Köyü ile eko-turizm çalismalarinin yakin zamanda baslayacagini söyledi. Kizilagaç Köyü'nde iki adet pansiyon yapimi için kredi basvurusu oldugunu belirten Erbas,
"2010 yilinda bir orman köyümüzde eko-turizme yönelik olarak pansiyon türünde 2 hanenin olacagi bir mekan için kredi vermeyi düsünüyoruz. Bunlar o bölgeye gelecek turistlere yönelik olarak yapilacak. Yildiz Daglari Biyosfer Projesi kapsaminda aslinda bu konuda köylü bilgilendirildi.
Daha önce bu konuda bir talep yoktu ama köylülere bunu anlatinca bir merak uyandi. 2010 yili ile bazi köylerden talep gelmeye basladi. 2 kisiye kredi verecegiz. Inaniyoruz ki bu sayi ilerleyen yillarla artacaktir.
Tabi onlarin karli olarak çalismasini saglamamiz gerekiyor. Para kazanirlarsa talep olur. Su anda iyi gidiyor. Bu bizim için bir ilk olacak.
Proje Kalkinma Plani'nda vardi ama bu güne kadar talep yoktu. Su anda talep var. Umuyoruz ki proje basarili olur. 2 adet 10'ar yatakli pansiyon olacak" diye konustu.
Türkiye'de bir ilk
Yildiz Daglari'nda Biyolojik Çesitliligin ve Dogal Kaynaklarin Korunmasi ve Sürdürülebilir Gelisimi Projesi kapsaminda kurulan Dereköy Doga Egitim Merkezi'nin de tamamlandigini, yaz aylarinda açilisinin yapilacagini belirten Kirklareli Il Çevre ve Orman Müdürü Fikri Erbas, burada izci gruplari ve ögrencilere verilecek doga egitimi ile yeni neslin doga konusunda daha bilinçli olmasinin saglanacagini kaydetti. Bu tür projelerin eko-turizmin gelisimine önemli katkilar sunacaginin altini çizen Erbas, "Bunlar yavas yavas olacak.
Birden bire bu daglarin kapisini açalim herkes gelsin seklinde olmaz. Alt yapisi yapilarak, bilinçlendirerek yavas yavas yapilacak. Önce emekleyecegiz, sonra yürüyecegiz en son olarak ta kosacagiz. Ilk adimlar atildi" seklinde konustu.
Doganin korunmasi için "Günes Enerjisi ve Su Isitma Projesi"
Ormanlarin ve havanin korunmasina yönelik olarak orman köylerinde "Günes Enerjisi ve Su Isitma Projesi"nin uygulandigini anlatan Il Çevre ve Orman Müdürü Fikri Erbas, 2010 yilinda 18 köyün bu kapsamda desteklenecegini kaydetti. 2007 yilindan bu yana uygulanan proje ile yaklasik 4 bin siter agacin yakilmasinin önüne geçildigini belirten Erbas, söyle konustu;
"Bu proje ile günes enerji sistemli bir hanede ortalama yillik 6 site daha az odun kullaniyor. Daha az odun tüketimi demek orman köylüsünün ormana daha az baskisi anlamina gelmektedir. Böylelikle köylünün cebinden çikan parada azaliyor.
Tabi bunun hava kirliliginin önlenmesine yönelik faydalari da var. 2007-2008 ve 2009 yilinda uygulanan proje ile 653 hanede yaklasik toplam 4 bin siter odunun yakilmasini önledik. 1siter yaklasik 450-500 kilo oduna denk geliyor. Bunlar günes enerji kredileri ile saglaniyor. 2009 yilinda 270 aileye 364 bin 500 TL kredi vermisiz. 121 orman köyümüz var. Bu köylerde 57 bin 583 orman köylüsü yasiyor. Ilin yüzde 40'i ormanlarla kapli. Bu krediler verilirken köylü nasil seçiliyor derseniz. Agaçlandirma çalismasinin yapildigi köylere agirlik veriyoruz. Çünkü köylüler agaçlandirilan alanlari mera olarak kullaniyor.Aslinda bu bölgelere mera degil ama uzun yillardir bu sekilde kullandiklari için onlar için bu bölgeler mera alani olarak görülüyor. Ilgili köylerde hangi proje uygulanacaksa ona yönelik 3-5 haneye kredi destegi veriyoruz. Orman köylüsünün milli gelirden aldigi pay oldukça düsük bir miktar. Dolayisiyla ihtiyaçlarini karsilamada zorlanmaktadirlar. Bu proje ile biz birkaç kisiye kredi veriyoruz ama bu ayni zamanda bir tanitim anlamina geliyor. Biz projeyi 10 hanede uyguladigimizda diger köylülerde bunu faydasina görerek kendiliginden yaptiriyorlar."
Orman köylüsüne yönelik projelerin Il Çevre ve Orman Müdürlügü'ne bagli 5 subeden ORKÖY Sube Müdürlügü tarafindan yürütüldügü bilgisini veren Erbas, "ORKÖY Sube Müdürlügü genellikle orman içi köylerin kalkindirilmasina yönelik faaliyetlerde bulunuyor. Köyleri çesitli projelerle parasal anlamda destekliyor. Köylerin kalkinmasina yönelik çalisiyor. Bir yandan ormanlari korumak diger yandan köylünün kalkindirilmasina yönelik çalisiyor. Kalkindirilmis köy ormana daha az zarar veriyor. Burada zarardan kastimiz ormandan sagladigi faydalarin azaltilmasina yönelik. Bu yil bütçemiz yaklasik olarak 750 bin TL. Bu 750 bin TL ile tüm talepleri karsilamamiz mümkün degil o nedenle krediden faydalanacaklara yönelik kura sistemi geçerli oluyor" dedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol