Geçmisten bir yazi

Geçtigimiz yil 70 yasinda yasamini yitiren Kirklarelili sair Nevzat Bilgiç'in Önadim Gazetesi Basyazari Arastirmaci Gazeteci Nazif Karaçam'a gönderdigi bir yazi aylar sonra ortaya çikti.

Karaçam'a gelen ancak daha sonra çalismalari arasinda kalan yazi Karaçam'in çalismalarini toparladigi sirada ortaya çikti. 

Sakarya'nin Pamukova Ilçesi'nin Bayirakçasehir Köyü'nde geçirdigi kalp krizi sonucunda 18 Agustos 2011 tarihinde 70 yasinda iken hayata gözlerini yuman Kirklarelili Åzair Nevzat Bilgiç'in ölümünün üzerinden geçen onca ay sonra Nazif Karaçam'a gönderdigi bir yazi ortaya çikti. Karaçam'a gelen ancak daha sonra çalismalari arasinda kaldigi için okunamayan yazi aylar sonra Karaçam tarafindan bulundu. Kirklareli'nde KIRKSEDER'in dinletilerine de katilan Åzair'in gönderdigi yazi Karaçam'i duygulandirdi. Bilgiç'in gönderdigi yaziyi okurlarimiz ile paylasmak isteyen Karaçam, yazinin bir kopyasini da Önadim'a gönderdi. Iste Nevzat Bilgiç'in aylar sonra ortaya çikan yazisi;

"Bir kisinin kendisini anlatmasi; baska konulari veya kisileri tanimlamasindan daha zor... Bunu , siz benden daha iyi bilirsiniz.... Ama yine de bazi niteliklerimi asagidaki satirlarda size sunmaya gayret edecegim.

Ekte; özgeçmisim ile ilgili - sanki is müracaati yapmisim gibi - bilgiler var.

Ben, siir ile çok küçük yaslarda tanistim. Dolayisi ile Millî coskular ve sevda açilariyla da, o çaglarda iç içe oldum. Daha yedi sekiz yaslarinda Atatürk, Bayrak, Vatan saygi ve sevgisini duydum. Antepli Åzahin'lerin. Çakici Efelerin, Nene Hatunlarin, Sati Kadinlarin, Sütçü Imam'larin ve özgürlügü için can veren nice sehitlerimizin destanlari ile yetistirildim. Bu yetismemde ögretmenlerimizin, Babamin ve Çanakkale Gazisi Dedem'in üzerimde haklari çoktur.

Bugün de ayni duygularla doluyum, hele son yillarda sik sik Mehmetlerimin ve diger güvenlik görevlilerinin sehit haberlerini alinca gözlerim yasarir, kendi sesimi bile taniyamaz olurum. Gata ve benzeri hastanelerde Vatan ve Bayrak için yatan gazileri düsünürüm ,içim acir .birden ön saflara firlayasim gelir....Böyle zamanlarda geçmise iner, derin düslere dalar, kalemime sarilir;" Bu gün ikiyüz satiri geçen Yemen Ezgisi benzeri dizeleri" ak kagitlara dökerim. Bana göre iyi de ederim

Aci çekmeyen, sevda çekmeyen sair var mi? Bu konuyu fazla uzatmak istemiyorum. Yazma cesareti gösterdigim dizelerin - Åziir olup olmadiklarina okurlar ve elestirmen ler karar verecek - 200 kadari Ata Bayrak Memleket konulu, 200 kadari toplumun aci ve coskulari üzerine, 100 kadari bilmem sarki sözü olur mu ama; 500 den fazla sevda acilari ve ayriliklar üzerinedir.

Bazan ; Kirklareli kirsalindan Karadeniz'de Uzungöle, bazan Meriç nehrinden Bingöl'e, Sinop'tan Hatay'a, Izmir'den Malatya'ya seslenirim ;

" Yurduma Yurdum diyene , beyaz kefen giyene , Ayyildizli Bayragimi , sinirlara dikene , Ve ...Mustafa Kemal'imi, Ata diye bilene, En içten sükranlarimi , sunayim diye yazdim...."

Bazan kartal yuvasini andiran bir tepeden , kerpiç bir bag evinden Sakarya irmagina dalar gözlerim ve;

" Yagmura hasret daglari , aksam basmisken sis yine , Bereket sonrasi kirlar, bir güzel geldi kendine , Dün yükseklerde uçardim , bak yerde sürünür oldum, Dogustan yarali gönlüm , ah...Düstü birden engine..."

derim.Günü gelir Edirne'de üç irmak çevresinde (Arda-Meriç-Tunca) dolasirken ;

" Ah...Meriç köprüsünde tek basina bir adam Bir sonbahar atesi, bagrinda yanip duran , Egilmis öyle dalgin , bakarken akan suya , Sanki anilar geçer, o kemerler altindan...."

diye mirildanir, günü gelir bu tarihi ve çileli Kentin eski ve yeni görünümünü

"Neler olmus böyle ah....Kentimin simgesi olan Selimiye'ye ? Güneyden giriste ; secde ederdi yapilar iki minareye , Görüntü degismis , ayaklanmis tüm binalar, sanki isyandalar, Asla benzemiyor, seneler öncesi biraktigim , Edirne'ye ...."

dizelerinde anlatirim.

Ille de Kirklareli Ille de Kirklareli Duygularimi tam olarak yansitamadiysam

da ; bir beldesinde dogdugum Kirklareli'me yazdigim dizeleri dilime vurmasam da ; Karayusufu oynar gençler usumda, Yildiz daglarina çikar Tuna'ya dogru özlemle uçarken düslerimde ;

" Geçmisten gelecege uzanan , yikilmaz uygarlik köprüsü, Kirklareli; Yurdumun kuzeybatisinda , isildayan süsü , Barisa isik tutar sinirtasinda , Mehmedimin süngüsü , Kirklareli; bir uçtan bir uca , Türklerin özgürlük türküsü...."

dizelerinde ürperir, canlar verilesi Türkiyem için can vermek isterim ve su dönemde

O'nun degerini bilmeyenlere , çok seyler demek isterim

Ama yine de kendimi tutup , gelecek nesilleri düsünerek ,

" Ey Türkoglu !...Özenle dinle beni, sasirma yolu , Çekilmek istedigin o yol, inan tuzakla dolu , Kenetlenme zamanidir, sakin birakma bu kolu , Senin için en son Yurt bu ; Trakya ve Anadolu !..

diyerek,onlari uyaririm.

Degerli , Yurduma, insanima ve sevdalara , acilara - coskulara

doyum olmaz , bu yüzden iznin olursa yazimi burada sonlandiriyorum. Basarilarinin devamini diler, saygilar sunarim.

Ne Mutlu Türküm diyene L.Ne mutlu BayragiimBayrak bilene L.Nâ mutlu Vatanimi Vatan bilene L.Ne mutlu Ata'mi,Ata bilene !....Türkiyem !....Türkiyem !....Sonsuza kadar özgür yasa sen !..."

NEVZAT BILGIÇ 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol