Garip orantida, rekabet kizisti

Bundan 15 yil öncesine kadar süpermarket kavrami metropollerde bile sayili bir orandaydi. Kirklareli gibi küçük sehirlerde ise “Süpermarket”in ne oldugu bile bilinmiyordu. Siyasi rüzgarin giderek degismesi, politikacilarin küresellesme olgusunu ülkemize de asilamasiyla artan ekonomik sirkülasyon, gida sektöründe akil almaz bir hizla ilerledi ve süpermarketler çogaldi. Sonra bunlarin yerini hipermarketler aldi. Biraz daha zaman geçince hipermarketler bile içlerinde konuslandiklari AVM’lerin bakkali durumuna geldiler.
Kirklarelililer de, uzun yillar evvel ilimizin taninmis bir isadaminin girisimiyle kendisini süpermarket alisverisinin içinde buldu. Tabi yeni yeni yesermeye baslayan bu olgu, küçük esnafin ‘Küçük’ kalmasindan çok önce tohumlasmis ve büyümeye niyetlenmisti.
Yillar geçip, eko küresellesme iyiden iyiye hayatimizi kaplayinca, telekomünikasyonun nimetleri ve teknoloji bas döndürücü bir sekilde gelisince bundan en fazla nasiplenen gida sektörü oldu. Süpermarketler Kirklareli’nde de artmaya basladi. Endüstrilesmeden nasibini bir türlü alamayan Kirklareli, kredi karti denen alametifarika ile birlikte veresiye kültürünü de birakti ve marketlere yöneldi.
Fakat bu süreçte dikkatlerden kaçan ya da gözardi edilen bir durum vardi. Nüfusumuz agir bir oranda artiyor, ayrica sanayilesmenin Lüleburgaz-Çorlu-Çerkezköy ekseninde artmasiyla il merkezi ciddi göçler veriyordu. Ancak tüm bunlar Kirklareli’ndeki süpermarket çemberinin genislemesini durdurmadi. Aksine çogaltti. Birbiri ardina açilan marketler, farkli mahalle ve islek yerlerde ikinci, üçüncü, dördüncü hatta besinci subesini bile hizmete soktular. Ticari yaris, nüfusu adeta yerinde sayan Kirklareli’nde bile hiz kazaninca, bu durum istihdamdan faydalanmak isteyenlere de yaradi ve çogu insan is sahibi oldu.
Geçtigimiz günlerde hizmete giren yeni bir isletme ile süpermarket sayisi 22’ye çikan Kirklareli, yakin bir zamanda tadilattan çikmis olan ve Kirklareli’nin ilk süpermarketi olma özelligine sahip isletmenin de aktif hale gelmesiyle bu sayiyi 23 olarak görecek.
Nüfus artmiyor, sanayi yok, göç oluyor, yeterince yatirim gelmiyor, büyük çapli özel sanayilesme yatirimlari çesitli bahanelerle yerel yöneticiler tarafindan el tersiyle itiliyor ya da erteleniyor, uzatiliyor. Ülkede “Memur kenti, emekli sehri” gibi niteliklerle anilan ve merkez nüfusu 60 bin olan Kirklareli’nde, 23 tane süpermarket (üstelik bunlardan 1 tanesi hipermarket) nasil oluyorda is yapabiliyor? Bu sorunun cevabini kimse veremiyor ama, bütün isletmelerden gün içerisinde alisveris yapildigi da bir gerçek. O halde ikinci soru su. Bu isletmeler günlük ve totalde aylik cirosuyla kendini ayakta tutabiliyor mu? Bu da bir muamma. Lakin, birçok süpermarket havuz sistemiyle çalistigindan dolayi ciroda yasanabilecek sikintilarda bir sekilde dengeleniyor olmali. Bir garip sehir Kirklareli’nin ticari pastasi da, kizismis bir rekabet ortaminda dilimlenmeye çalisiliyor. Bundan faydalanan elbette isletme sahipleri, müsteriler, isletmedeki personeller. Ancak madalyonun öbür yüzünde pastanin ortasinda mum gibi bekleyen küçük esnaf var.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol