GÜZEL GELİŞMELER

Ziyaretçilerden başını kaldırıp, fırsat buldukça güzel işler yapmaya çalışan bir Belediye Başkanı'mızın varlığına tanık oluyoruz son günlerde. Umarım ve dilerim ki, bu böyle devam eder. Eğer, başkanlık dönemi böyle devam eder, bu dönemini de böle tamamlarsa ne olur? Tam da kendilerinin ifadesiyle 'en az iki dönem için' de, diğer parti adaylarının başkanlık hayalleri yalan olur. Tabii ki, şimdiki anlayış ve uygulamalarında olduğu gibi, 'sivil yapılarla' olan ilişkilerinde zafiyet yaşanmaz ise. Ama, birde başkanın partisi bu adayla devam ederse… Sonuç olarak; hem başkan kazanır, hem de Kırklareli halkı.
Yine, buna bağlı olarak geçtiğimiz hafta Perşembe günü, Kırklareli Kent Konseyi'nin çağrılısı tüm sivil yapıların temsilcileriyle Paşa Kafe'de toplandık. Gündem; KKK önümüzdeki dönem sivil yapılarla nasıl bir ortak çalışma yapmalı ki, başarılı olsun? Toplantıya, Belediye Başkanı sayın Mehmet S. Kesimoğlu da katıldı. Ve, KKK'nin çalışmalarına 'Belediye Başkanlığı olarak nasıl destek verilebilir' o da konuşuldu.
İlk önce, Kırklareli Kent Konseyi'nin bu güne değin çalışmalarını, başardıklarını, başaramadıklarını ve handikaplarını yüzeysel olarak gözden geçirmekte fayda var.
1.Kuruluşu, bir yasal zorunluluk nedeniyle olduğu için faaliyetleri, yetki ve sorumlulukları ölü doğmuş bir nitelik taşımasına şaşırmadık. (Bu yargının test edilmesi için, Kent Konseyleri'nin gerek uluslar arası düzeyde işleyişine, gerekse ulusal düzeydeki uygulamalarına ve dahi ilgili yasal statülere göz atmak yeter sanırım)
2.Her şeye karşın, ilimizdeki kuruluşu ve işleyişi itibariyle iyi niyet, özveri ve gönüllülük açısından oldukça iyi bir başlangıçla yola çıkıldı.
3.Alt çalışma grupları önemli görülen çalışmalar yaparak, güzel projeler üretti.
4.Üretilen projeler, dönemin Belediye Meclisi'nde dişe dokunur yanı pek bulunmayan bazı istisnai projeler dışında olumlu karşılık bulamadı.
5.Bunu gören çalışma grupları üyelerinin 'sonuç alınamayacak ise, biz zamanımızı, enerjimizi, birikimlerimizi neden harcayalım' diyerek, teker teker hatta, grup olarak faaliyetlerden uzaklaşıldı.
6.Ve, sonuç olarak çalışma gruplarının sadece adı kaldığı gibi, zaman içinde Kent Konseyi Yürütme Kurulu'ndan da birçok üyenin uzaklaştığına tanık olduk.
Geldik bugüne: Dedim ya, şimdilik kaydıyla ve görebildiğimiz kadarıyla duyarlı bir Belediye Başkanı ve çalışkan bir KKK başkanı şu anda görev başında olduğunu düşünüyorum. Kent Konseyi'nin ilimize olabilecek maksimum faydalı işleri için Belediye Başkanı'nın, çalışmalardaki kapsam, içerik ve süreklilik için de Kent Konseyi Başkanı'nın bir şans olduğu bir realite. Pek tabii ki, bunu da zaman gösterecek.
Her iki tüzel kuruluşun başarılı, kapsayıcı, verimli işler üretmesi ve toplum ve kentimize kalıcı hizmetler verebilmesi için, naçizhane bazı önerilerim olacaktır. Bu, aslında toplum, yerel ve ülke yönetimine soyunan herkes için de geçerlidir.
Günümüz dünyası bilimde, teknolojide, ekonomide, sosyal ve siyasi alanlarda baş döndürücü hızla ilerliyor. Aslında, bu nedenlere bağlı dünya da çok küçüldü. İnsanlık, her alandaki çalışmalarında dünya ötesi diğer alemlere yelken açmış durumda.
Hal böyleyken; günümüz bilim, teknoloji, ekonomi, sosyal ve siyasal anlayış ve önder paradikmalarının, neden halen tarihe mal olmuş askeri, siyasi, dini kimlik ve kişiliklerin referansları üzerinden kurgulanmaya çalışıldığına anlam veremiyorum. Evet, yaşadıkları dönemde yaptıklarıyla tarihe damgasını vurmuş değerleri kim inkar edip reddedebilir ki? Hiç kimsenin de onlara saygısızlık etme hakkı yotur. Artık, dünden bugüne ne yaşanmışsa iyisiyle kötüsüyle günümüze aktarılan olanaklara sahip olduğumuza göre, herkesin gerçeklere ulaşması zor değil. Onun içindir ki, bugünü yaşayanlar arasında fikir ayrılıkları vardır ve devam etmektedir. Önemli olan, tüm karşıtlıklara rağmen, insanlık, doğa, ülke ve dünya yararına bilim, akıl ve mantık yoluyla yeni bir hayat için ne gerekiyorsa onu yapmalı, öyle davranmalıyız.
Yakın tarihimize baktığımızda, ülkemizde ve dünyada o değerli kimliklerin adını kullanıp ne entrikalar çevrildiğini toplumlar görmezlikten gelemez.  Ama, tarihi başarıların o dönemlere ait olduğu da, özgün konjonktürel koşullarda gerçekleştiği de asla unutulmamalıdır. Anlayışların tekil olarak halen korunması ve uygulanması mümkün olsa bile, bütünüyle günümüze uyarlanması imkansıza yakındır. Hele, teokratik olarak günümüze uyarlanmak istenmesi, toplumu çağımızın gerilerinde kalan o dönemlerin koşullarına geri götürmek anlamından başka bir anlam taşımaz.
Tarihi insanlık ve toplum önderlerini mezarlarında rahat bırakalım, toplum ve ülkemizi yönetmeye aday olurken kendimize ve günümüze uygun 'yeni yol haritaları ve stratejiler geliştirmeliyiz', diye düşünüyorum.
İnsanlık ve toplumlar gelişiyor, başka bir hayat, başka bir Türkiye, başka bir dünyanın varlığı ve gerçekleşeceğine umudum var, inancım tamdır.                  
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol