GERIDE KALAN "GAZILER GÜNÜ'NDE GAZILERI VE ÜLKEMI DÜSÜNDÜM

19 Eylül Türkiye'de GAZILER GÜNÜ'dür. Biz bu yaziyi yazdigimizda Gaziler Günü geride kalmis olmaktadir. Onlar bu Anlamli Gün'de törenlerle, sanlarini simgelemek için asilan bayraklarla anildilar, kahramanliklari övgülerle dile getirildiler.
Aslinda tarihte bizim gibi sehitleri, gazileri bol bir ülke var midir bilmiyorum. Ortaasya'dan Viyana önlerine kadar at sirtinda, araba içinde ve de yürüyerek gitmis, devletini, hazinesini, kültürünü oralara kadar götürmüs bir ulusun elbetteki sehidi ve gazisi çok olacaktir. Bu nedenle ülkenin her kentinde, kasabasinda, tarihi savas meydanlarinda, mekanlarinda sehitlikler vardir. Sehitlikleri anlatan kitaplar da yazilmistir. Ancak KIRKLARELI SEHITLIKLERI'ni anlatan bir kitap yoktur. Cumhuriyet Valisi Ismet Metin'in Kirklareli'nden ayrilmamak için önünde zamani olsa bu kitabi birilerine yazdirir diye düsünüyorum.
Biz 1960'li yillarin sonuna dogru Kirklareli'nde Vali Mehmet Aldan zamaninda ve onun desteginde, o yillarda yasayan Gaziler üzerine bir arastirma yapmistik. Bu çalismaya zamanin kaymakamlari, muhtarlari da katilmis, Il, gaziler yönünden bir taramadan geçirilmisti. Su an gazilerle ilgili bilgiler arsivimdedir. Birgün Kirklareli'nde Sehitler gibi GAZILER için de bir anit yapilacagini umarim.
Osmanli Devleti'ni 1300'lü yillarda Gaziler kurmustur. Devletin kurucusu OSMAN GAZI'dir. Oglu Orhan Gazi zamaninda Türkler Rumeli'ne geçmis ve ondan sonra, zaman içersinde Viyana'ya kadar gitmislerdir. Ancak Orhan Gazi'den sonra devletin yönetiminde Sultanlik ve daha sonra Padisahlik Dönemi baslamistir. Aradan 600 yil geçtikten sonra GAZILER DEVLETI (Osmanli Devleti) yikilmis, ondan sonra YENI TÜRKIYE CUMHURIYETI DEVLETI'ni de yeni bir GAZI kurmustur. O Gazi,Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bu bir tesadüf müdür, bir gelenek midir onu zaman gösterecek ve anlatacaktir.
Bizim tarihimizde, gelenegimizde vatan ugrunda ölenlerin en büyük rütbesi SEHIT'liktir. Vatanin savunulmasi sirasinda gerek savaslarda gerekse görev sirasinda yaralananlar, sakat kalanlar GAZI'dirler. Sehitler ve gaziler vatanin yigit insanlaridir. Vatan için ölmek, vatan topraklari üstünde yasayanlar, vatan için çalisanlar için vazifedir. Mustafa Kemal Çanakkale'de savasanlara, "Düsman önünden kaçilmaz, size ölmeyi emrediyorum" demistir. Onlar da Plevne Muharebeleri'nde, Çanakkale'de Yemen'de, Trakya'da, Balkanlar'da, Galiçya ve Allah-u Ekber Daglari'nda Inönü, Sakarya ve Afyon savaslarinda velhasil karada, denizde ve havada, her yerde, yurdun degerleri uguruna savasirken ölmüsler,sehit ve gazi olmuslardir. Sonunda analar, babalar VATAN SAÄz OLSUN demislerdir.
VATAN SEVGISI, Kutsal Bir Sevgisi'dir. Ana hasreti (özlemi), baba hasreti, evlat hasreti ve VATAN HASRETI özlemlerin en büyügüdür. Insanlarin bu özlemler ugruna öldükleri ve hatta canlarina kiydiklari olmustur. Ülke disina çikanlar önce Vatan Hasreti çekerler. Vatanin tasini, topragini, havasini suyunu özlerler. Bu ugurda ne türküler yakilmis, ne kitaplar ve ne öyküler yazilmistir.
Bizim Kahramanlik Zinciri'mizde MALÜL GAZILER halkasi vardir. Çalisamiyacak durumda olanlar devletin korumasi altindadirlar. Toplum içinde itibarli bir yerleri vardir. Gazilik nisan ve beratlari onlari onurlandiran, gururlandiran seylerdir. Onlari resmi bayramlarda, törenlerde geçerken görürüz ve onurlaniriz. Sehitler ve gaziler yüzüsuyu ugruna vatanda korkusuz yasadigimizi düsünürüz. Onlara gazaniz (kutsal savasiniz), nisaniniz mübarek olsun deriz.
Mustafa Kemal bu ulusun, bu halkinbir ferdi (insan) olmaktan gurur duydugunu birçok defa söylemistir. Bunu, "NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE" sözü ile ifade etmistir. Ayni seyi bugün kurtardigi vatan üstünde yasayanlar da tekrar etmelidir. "Ne Mutlu Türküm" diyebilmeli, büyük bir ulusun insani oldugunu söylemelidir. Insan için en büyük mutluluk tarih kadar eski bir vatana sahip olmak, tarih kadar eski bir ulusun mensubu olmaktir. Ülkemin gazilerini saygiyla aniyorum.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol