Değerli okuyucular, bu dünyayı bu dönemde paylaşmış olduğumuz sevgili dostlar; zaman zaman gündeme getirdiğimiz, asrımızın felaketlerinden biri sayılabilecek GDO tehlikesi her zaman bir adım ötemizde bekliyor. Hem de, tabiri caiz ise topuyla, tüfeğiyle değil ama… sermayesiyle, uluslar arası yasalarıyla, donanımlı altyapıları-kadroları ve bilimiyle, teknolojisiyle geleceğimizi yok etmek için bekliyor.
Bizi, bizimle bu dünyayı paylaşan bütün diğer canlıları ve içinde yaşadığımız ekolojik sistemi doğrudan, ya da dolaylı olarak ilgilendiren ne varsa; tüketici haklarının birer savunucusu olarak bizleri de ilgilendiriyor. Bu nedenle; gündemden hiç düşmeyen GDO tehlikesini bir kez daha işaret eden genel başkanımızın birkaç gün önce yaptığı basın açıklamasını sizlerle paylaşmak istiyorum.
"BASINA VE KAMUOYUNA
Uzakdoğu ülkelerinden gelen GDO'lu pirince Mersin Limanında el konulduğunu basından öğrenmiş bulunuyoruz. Bu durum, sanki Türkiye'ye başka şekillerde GDO'lu ürün girmediği, GDO'lu ürün ithal edilmediği imajını vermektedir.
Oysa, neredeyse tamamı GDO'lu ürün üreten ülkelerden Türkiye'ye resmi ve yasal olarak soya fasülyesi, soya küspesi, soya yağı, mısır, mısır yağı, tohumluk mısır, cin mısır, mısır nişastası küspesi atıkları, işlenmiş çeşitli mısırlı gıdalar, mısır gluteni, pamuk ve pirinç ithal edilmektedir. Örneğin, 2008-2012 yılları arasında Türkiye'ye GDO'lu ürün üreten ülkelerden 12 milyar dolardan fazla yukarıda sayılan ürünlerden ithalat yapılmıştır.
2008-2012 yıllarında yalnızca ABD'den Türkiye'ye 6 milyar doların üzerinde başta pamuk olmak üzere soya fasulyesi, soya küspesi, soya yağı, mısır, mısır yağı, tohumluk mısır, cin mısır, çeşitli mısır ve mısır nişastası atıkları ( küspesi), mısır gluteni ve pirinç ithal edilmiştir.
Söz konusu ürünler dünyada en çok GDO'lu olarak üretilen ürünler olup, tamamı GDO'lu üretim yapan ülkelerden ülkemize ithal edilmiştir. Bu GDO'lu üretim yapan ülkeler ise başta ABD olmak üzere Arjantin, Brezilya, Çin, Hindistan, Kanada, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Fransa, İtalya, İspanya, Moldova, Avusturya, Sırbistan, Hırvatistan, Uruguay, Şili, Paraguay, Almanya gibi ülkelerdir.
Buradan hareketle başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere diğer ilgili ve yetkililere soruyoruz:
"Bu ürünlerin ne kadarı GDO'lu, ne kadarı GDO'suzdur?
"Ülkemize ithal edilen yukarıda adı geçen ürünlerin GDO'suz olma olasılığı var mıdır?
"Bu konuda halkımıza ve kamuoyuna gerçekler niçin doğru olarak anlatılmıyor?
Ülkemizin GDO'lu ürünlere ihtiyacı yoktur. Biz tüketiciler olarak hem sağlığımız, hem tarımımız hem de gıda egemenliğimiz açısından GDO'lu ürün tüketmek istemiyoruz. Bir an önce Biyogüvenlik Yasası değiştirilerek GDO'lu ürün ithalatı ve tüketimi yasaklanmalıdır.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Turhan ÇAKAR
Genel Başkan"
Saygılarımla…
Karaumur Caddesi Coştur İş Merkezi Kat: 3 No: 68 KIRKLARELİ
Tel: 0288 2141182 Faks: 0288 2147006
GSM: 0532 4752460
e-mail: huseyinkahraman@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol