Tarihte gençlik ne zaman ister, nede yer çünkü gençlik her dönemde ve her yerde vardır. Ancak hangi nesiller, nesillerden ne haber veya tarihimizin şanlı geçmişine baktığımızda o geçmişlerde yaşayıp aydınlık günlere koşmayı amaç edinen o gençliklerden kinler ne haber? Mesela Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kisakürek, Cemil Meriç, Cemal Süreyya, Peyami Safa gibi birçok aydınlarımız var. Ama şöyle bir gençlik tarihlerimize baktığımızda dikkatlerimizi en çok çekenlerden; Asımın Nesli, Büyük Doğu Hareketi ve Yedi Güzel Adam dönemlerinde ufka aydınlık olmak için pencereleri açan ve açmak için mücadeleler veren birliktelikler, dostluklar, samimiyetler yani dava şuuruyla dertli yaşayan gençlikler diyorum aslında. İşte tamda istediğimiz ve özlediğimiz tablolar, insanlığın ve vicdanların hasret kaldığı, yüreklerin ise dayanamadığı o gençlikler diyorum.
Asımın neslindeki gibi ecdat ruhlu, büyük doğu hareketindeki dava mücadelesi ve yedi güzel adamdaki sadakat, vefa, dostluk, kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde geçen ömürleri bilmek tanımak gerek diyorum. Zira boş bir hayat yaşamaktan, keşmekeşlikten, bilinçsizce baş kaymalarından, aşksızca yaşamaktan, insanı hayata bağlayacak dertlerden yoksun kalmak ve insana asıl soluğu verip hayatta tutan nefeste nefessizce yaşamaktan kendini kurtarmak aydın olup aydın kalıp ve aydın günler için mücadele vermek gerekir ki işte o zaman hayattan lezzet alınır. sevgi muhabbeti yüreklerinizi ve yürekleri doldurur, hasretliği, gönüldeki acı tatlı tüm duygularıyla insanda iz bırakacak güzel anıları ve güzel günleri görmüş olacağız.
Bu yüzden diyorum ki gençler olarak kendimizi tanımalı ve kendimizi tanıyabilmemiz içinde yedi güzel adam ve gönüllerde iz bırakan diğer güzel adamları tanımaktan yaşandıklarını benimsemekten geçer. başta gençler olarak ve millet olarakta kendimize gelmeliyiz ve geçmişimize bakmalıyız. Bakmalıyız ki nasıl tarihler yazmışız, nasıl izler bırakmışız biraz feyz alırız belki. Koca bir ömür geçtikten sonra şöyle bir bu geçmişimizi hatırladığımızda mesela ki mutlaka hatırlayacağız ve anılar bir bir gelecek ama neler var bu anılarımızda ve neler gelecek mesela?
Peki hatıralarımıza döndüğümüzde neredeyse hiçbir özelliği ve farklılığı olmayan, yanı sıra ecdadına benzemeyen, kimseler tarafından kıymeti görülmeyen birimi olmak istersiniz? yoksa hey gidi koca çınar, yufka yürekli, delikanlı, mert, yiğit, vatansever gibi güzel vasıflarla hitap edilen veya vaybe ne güzel ne anlamlı nede umutlu günlerle dolu dolu yaşayan şu güzel adama bakın ya diyenleriniz olduktan sonra sizlerinde bu güzel adamlarla aynı kefeye girdiğinizi düşünün??
Düşünün ki geçmişte niye düşünmediğinizi, gelecekte pişman olarak, yaşadığınız kayıpları hatırlarken düşündüğünüzü ne siz nede kimseler bilmesin.. çünkü birde böyle anılmak vardır...
Düşün ki geleceğimiz geçmişimizi aydınlatır. Hatırla ki geçmişimizde geleceğimizi aydınlatır.
Yenilikçi
Gençlik Hareketi Oluşumu Başkanı
Mustafa ERDOĞAN
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol