Karmaşıklaşan ve zaman içinde her an farklı bir boyuta girebilen siyaset yapısının özellikle uluslararası bazdada dikkate alındığında göreceğimiz o ki hareketliliği daha seyrek ve yaygın olduğu artık kaçınılmaz olmuştur.
Ayni şekilde bu gelişimin gençler açısından değerlendirilmesi veya gençlerin sivil hayattaki katılımlarıyla da değerlendirmeye alınmasıyla esasen durumlar daha çok önem arz ediyor ve dikkatleri de üzerine çekmiş bulunuyor.
Peki ülkemiz bu uluslararası siyaset gelişiminin arenasında gençlerin sivil hayat ile buna katılımda nasıl bir rol oynamakta ve etkisi nasıl bir sonuç vermektedir gelin hep beraber şahit olduğum bazı programlardaki konuşmalara inandığım şekilde yorumlayarak sizlere sunarak görelim.
Hepimizin artik hem fikir olduğumuz şu ki her ülkenin geleceği artik gençliğe bağlı çünkü her şey gençliğe emanet ediliyor. Bizim ülkemizde de bu gelecek gençliğe bırakılıyor mu ve gençlikte bu vefayı gösteriyor mu bu vazifeyi üstlenip gerekeni yapıyor mu? Diye soracak olursanız ben söyleyeyim kesinlikle gençliğe değil bırakmak adeta emanet edilmiştir.
Nasıl mi?
Sayın Başbakanımızın ve hükümetimizin gençliğe bu konudaki güveni ve vasiyeti bunun için en iyi göstergedir diyebilirim. Keza başbakanımızın "Biz gençleri yedeklerde değil ilk on birde görmek istiyoruz" demesi bunu çok acık belirtmiş oluyor.
Ayni şekilde bakanlıklarımızın gençlerin yetişmesi gelişmesi sosyal hayati yaşaması ve imkanların sağlanması da bir göstergedir. Şimdide diyeceksiniz ki gençlik bu güvencenin bu inanmışlığın teminatını veriyor mu? Bunun için somut adımlar atılmaya başlanarak gösterilebildi? Elbette bu kadar değerli bir kaftana büründürülen gençliğin bu güveni boşa çıkarmazlar ülkesine de milletine de sahip çıkması gerektiği bilincine sahip birer birey olmayı vazife bilmiştir.
Somut olgularla sizlere bunlardan bahsedeceğim ama sizlerden sadece tarafsız ve ülkemizin istikbalini düşünerek değerlendirmenizi isteyeceğim. Gençliğe bu kadar güvenilen bu zamanda artik gençlerimiz tarihine bağlı ve gemcisine de yönelik bir gelecek mefkuresi hayaliyle yasama idealinde olan bir hadise yeterlidir sanırım.
Diyelim ki yine tam tatmin olmadınız eklemek gerekirse gençler artik gençlik kulüpleri sivil toplum kuruluşları dernekler vakıflar konfederasyonlar gibi topluluklar kurarak geçmişimiz bizlere hatırlatmak ve yaşatmak adına yaptıkları konferanslar seminerler projeler gibi birçok faaliyetlerin her zaman yapılması ayrıca bu topluluklar surecinde gerek kardeşlik bağlarımız olan diğer vatandaşlara zor zamanlarda yardımlar için yapılan gönül isleri ve yine bu toplulukların yaptıkları faaliyetler bünyesinde ekonomik, siyasi, politik, eğitsel, dini programlarla yetişmeye ve gelişmeye yönelik daha genç bir Türkiye siyasetinin ve daha büyük bir ekonomiye sahip Türkiye'mizin bu tecrübe ve bilgiye dayalı sorumluluk duygusuyla dünya muvazenesinde olmasi gereken en üst yerde olmayı başaracaktır.
Bu şekilde de vefa borcunu yerine getiren bir neslin var olduğunu görmüş oluyoruz. Bu bağlamda değinmem gereken çok önemli olan ve yapmamız gereken zeki olmak değil tembel olmamak ve daha çok çalışmak. İnanın bu sorumluluk duygusu var oldukça bu ülke artik uluslararası siyaset, ekonomi, politika arenasında söz sahibi olabilecek mi yoksa olmayacak mı münazaraları olmayacak, bu uluslararası arenada Türkiye kimlere söz hakki verecek bunlar değerlendirilecek ve bunlar görülecek ve ben inanıyorum ki bizlerde bunu göreceğiz şahit olacağız.
Yenilikçi
Gençlik Hareketi Oluşumu Başkanı
Mustafa ERDOĞAN
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol