GEÇMİŞTEN BUGÜNE KIRKLARELİ

2.bölüm
O yıllarda Tearos Kaynakları kutsanmış sulardı ve Trakyalılar ve tabii efsanevi Kırklareli insanları bu kaynakların beslediği akarsularda yılda bir kez yıkanır şifa arar ve günahlarından arındıklarına inanırlar. Yüzyılların gölgesinde kalmış bu gelenek bugün Kırklareli ve Trakya'da, Kakava, Hıdırellez kültürlerinde bir başka biçimde görülmektedir. Persler'den kalan Nev'rüz (Mart Dokuzu) kutlanmakta, Hızır-İlyas Ateşi yakılmakta, Kakava'nın coşkusunda, kırkların yeşilinde, akan su boylarında, kaynak başlarında, serin gölgeliklerde "Yaşama Sevinci" aramaktadırlar. Balkanlar'dan, Istranca (Yıldız) Dağları üstünden Kırklareli'ne sarkmış olan Amazonlar burada Moda Değişikliği yapmışlardır. "Kakava"Trakya'da, ve özellikle Kırklareli'nde Romanlar'ın Bayramı olmuştur. 6 Mayıs'ı izleyen haftada Kırklareli'nde, Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Şenlikleri yapılmaktadır.Bu şenliklerde onbinlerce Kırklarelili Şeytan'ın taşlandığı efsanevi (Şeytanderede) de Trak, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı inanç ve kültürlerinin sentez olduğu bir şenlik ortamında ya da şenliğin kendisinde, kendi tarifeleriyle "Ab-ı Hayat (Ölüm sözlük)" aramaktadırlar. Kesilen yüzlerce oğlak, içilen yüzlerce şişe rakı Kakava Şenlikleri'ne bir şölen havası vermektedir.
Traklar bağcılığı biliyor, şarabı tanıyor, büyük salkımlı üzümler yetiştirmekle övünüyorlardı. Helenlerden Roma ve Bizanslara kalan Bağ Bozumu Şenlikler'i son zamanlara kadar Kırklareli'nde bir gelenekti. Geçmişte bu şenlikler tam bir karnaval havasında geçmekteydi. "Şarap Kültürü"nün yarattığı o ince uygarlık, centilmenlik her tarafta ve her Kırklarelili'de görülüyordu.
Kırklareli 1368 de Bizanslılar'dan alındığında buranın yerli halkı Rum ve Bulgarlardı. Adı Saranda Ekklesidi. Anadolu'dan Rumeli'ne iskanlar ve daha sonraki süreçte devam eden göçler Kırklareli'nde zengin ve renkli bir "Mozaik Kültür" oluşturmuştur. İnsanlar birbirlerinin gelenek ve göreneklerini paylaşmayı, inançlarına saygı göstermeyi, birbirlerine tahammül etmeyi bilmişlerdir. Bu durum giderek Kırklareli'nde ve zaman içersinde "Serbest Düşünce"nin, "Hümanist Kültür" ve "Hoşgörü"nün doğmasına neden olmuştur. İnsanlardaki "Yaşama Sevinci" bağnazlağa hiç yer bırakmamıştır. Şeyh Bedrettin Hareketi bu ortamda uç ve güç kazanmış,Türk Gölge Oyunu'na adını veren Karagöz bu kültür zemininde yetişmiştir. Bugün Kırklareli'nde Şeyh Bedrettin Geleneği'ne bağlı Amuca Köyler vardır. Buralarda Şeyh Bedrettin ile ilgili ezgi ve türküler söylenmektedir. Ünlü seyha Evliya Çelebi'nin ifadesiyle, ünlü bir Osmanlı Roman'ı olan Karagöz kendi soyunun sanat gücü ve yeteneği ile gölge oyununu evrensel boyutlara ulaştırmıştır. Bu nedenle Kırklarelililer bu dinamik kültüre sahip çıkmışlardır. Kültür Bakanlığı onun heykelini Kırklareli'ne dikmiştir. " Sofyazlı Bali Çelebi" olarak tanınan Karagöz'ün köyünün yeri bulunmuştur.
DEVAM EDECEK

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol