Fen Bilimleri Koleji öğrencilerinin ödül heyecanı

Geçtiğimiz Cumartesi günü Fen Bilimleri Koleji’nde, Prof. Dr. Haluk Yavuzer’in, “Okul Çocuğunu Anlamak” konulu seminerinin ardından, Bursluluk Sınavı Ödül Töreni gerçekleştirildi...

Kırklareli Fen Bilimleri Koleji’nde geçtiğimiz Cumartesi günü öğrencilerin ödül sevinci hakimdi. 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı için yapılan Bursluluk sınavında başarılı olan öğrenciler, ödüllerini aldı. Sınavda dereceye giren ilk 6 öğrenciye ödülleri, yine Fen Bilimleri Koleji öğretmenleri tarafından verildi. Yapılan açıklamada, sınavda ilk 3 dereceye giren öğrencilere burs imkanı verileceği belirtildi.
Fen bilimleri Koleji’nde Bursluluk Sınavı Ödül Töreni’nin gerçekleştirildiği Cumartesi günü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yavuzer de “Okul Çocuğunu Anlamak” konulu semineri gerçekleştirdi. Başlıca kitapları “Ana Baba Okulu”, “Çocuğu Tanımak ve Anlamak”, “Çocuk Psikolojisi”, “Okul Çağı Çocuğu” olan ve toplam 13 kitabı bulunan Yavuzer’in seminerine ilgi yoğun oldu.
Fen Bilimleri Koleji Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminerde Prof. Dr. Haluk Yavuzer, konuşmasında, doğumdan itibaren çocuğun eğitim ve gelişiminde ailenin etkisi, anne ve babanın rol model olarak önemi, çocuk yetiştirme tutumlarının etkisi ve okul öncesi eğitim programından başlayarak okulun, ilköğretimin kurum ve öğretmenin öneminden bahsetti. Yavuzer, yaklaşık 1,5 saat süren konuşmasının ardından öğrenci velilerinin sorularını cevapladı.
Seminerine başlamadan önce kendisini çağıran Merve ve Irmak adlı öğrencilere ve kurum sorumlusu Zafer Samak ve Okul Müdürü Güney Filiz’e teşekkürlerini ileten Yavuzer konuşmasına şöyle devam etti: “50. meslek yılını icra eden bir hoca olarak anne baba ile buluşmuş 13 kitabım kitabım var. 27 ilde meslektaşlarımla birlikte açmış olduğum ana baba okulları sayesinde 20 bin aileye ulaştık. Bunların içinde Edirne ve Tekirdağ da var.” Dedi.
Prof. Dr. Haluk Yavuzer, konuşmasına “Öncelikle planlanarak istenerek çocuğun dünyaya geliyor olması ve huzurlu bir aile ortamında büyütülüyor olması bizim olmazsa olmazımızdır. Bu çok önemli bir nokta çünkü 1972 yılında Türkiye’de boşanma oranı yüzde 7’lerdeyken bu oran hızla artıyor ve boşanma olayları tırmanışa geçiyor. Sıcak anne çocuk ilişkisinin gerisinde destekleyen baya ihtiyaç var. Annenin kişilik özeliğine bağlı olarak yaşayacağı loğusalık sendromunun hafifletici güçleri yardımcı oyuncuları ama başta eştir.
Baba adayının, duygusal desteği hamilelik sürecinde anneye ruh sağlığı açısından olumlu bir etken oluşturuyor, doğumun kolay geçmesine yardımcı oluyor. Çocuğun büyütme sorumluluğunu tamamen anneye devreden baba figürü artık yok, çocuğun altını temizlemeyi keyifle gerçekleştiren baba var. Onun yemeğinde, uykuya geçişinde destek olan aydın baba var.
Dünün anne babası mutlak itaatı hedefliyordu bugün bağımsızlığı hedefliyor. Çocukta öncelikli aradığı özellik özgür bağımsız bir çocuk olarak yetişmesi.” Diye devam etti.
Her iki cinsiyet için de babanın önemini vurgulayan Yavuzer, “Çocuk, erken gelişim döneminde babayla ilgili kabul algısı geliştirdiyse, evlilik döneminde karşı cinsle, partneriyle, eşiyle ilişkisi pozitif oluyor.
Erken gelişim döneminde babayla ilgili ret algısı geliştirdiyse bu onun evlilik dönemindeki karşı cinsle olan ilişkilerine olumsuz yansıyor. Baba aynı zamanda güvenlik sibobu, toplumun aile içindeki temsilcisidir.”
“Kadınlıktan anneliğe geçiş bir evrim basamağından bir üst basamağa geçiştir” sözü, biyolojik açıdan, psikososyal açıdan kadının rütbe artışını bize anlatmaya çalışıyor. Yeni doğanla birlikte artık kılavuz bir anne var.
O anne emzirme yoluyla duygusal besiyi çocuğa aktarıyor. O sevgiyle verilen süt besleme duygusal besiyi de beraberinde getiriyor.” Diye konuştu.