Felç geçiren hastaya, "bunak" teshisi

Çok degil, bundan yaklasik 5 ay kadar önce Önadim Gazetesinin bir manseti “Yanlis teshis, ölüme götürüyordu” seklindeydi. Haberde, annesini “karin agrisi” sikayeti ile Kirklareli Devlet Hastanesi’ne götüren B.D’nin dramini aktarmistik sizlere... Hastanede görevli doktor hastaya igne tedavisi uygulamis, ancak bu yöntem yasli kadinin agrilarini dindirmemisti...  "Yanlis ilaç kullanimi" teshisi konan hastaya "Önemli bir sey yok. 20 gün sonra kontrole gel" denildi. Bu teshisten tatmin olmayan B.D. agrilari devam eden annesini daha sonra Istanbul'da Vakif Gureba Hastanesi'ne götürdü. Buradaki doktorlar; "10 gün daha gecikseydiniz, hastayi kaybedebilirdik" açiklamasini yapinca, B.D Kirklareli Devlet Hastanesi Hasta Haklari Birimi'ne sikayette bulunmustu. Ve iste yine bir yanlis teshis vakasi... adres yine ayni; Kirklareli Devlet Hastanesi. 21 Kasim gecesi S.T. ve M.T. çifti gece geç saatte aniden fenalasan babalari S.Y.’yi Hastane’nin Acil Servisi’ne götürüyorlar. Gerisini gazetemize konu ile ilgili açiklama yapan magdur hastanin kizi S.T. anlatiyor; 

“Babami içeriye tekerlekli sandalye ile zar zor götürdük, biraz bekledikten sonra doktor babami muayene etti. Babam “elimi kolumu kaldiramiyorum” dedi. Halsizlik vardi. Dogru dürüst konusamiyordu bile. Doktor babamin bogazina bakti, bir igne yapildi. 2 ilaç yazildi “gidebilirsiniz” dendi. Doktora; “Ne demek nasil gidebiliriz? Babam yürüyemiyor” dedigimde sinirli bir sekilde bize; "Siz çok biliyorsunuz" deyip tomografi, idrar ve kan tahlili yapti. Bakti, yine “yok bir sey” dedi. Ben doktora “sol tarafta uyusukluk varmis” deyince çoraplarini çikartip ayaklarinin altini kalemle çizdi, “tamam gidin” dedi. Biz babami götürmek zorunda kaldik. Tam çikarken esim doktora “Nesi var?” diye sordugunda; “Bir sey yok, bunamaya baslamis” demis. Åzimdi soruyorum herkese; Benim babam mi bunak yoksa doktor mu?”

“Babam felç geçiriyordu”

Bu teshisten oldukça rahatsiz olan çift, babalarinin felç geçirdiginden süphelendi. M.T. söyle devam etti;

“Biz babami tekerlekli sandalyeyle disari çikardik. Kardesim, “Abla hemen bir seyler yapmamiz lazim. Babam felç geçiriyor” dedi. Biz anlayabildik fakat "doktor" anlayamadi. Bunun üzerine Rumeli Hastanesi'nin Acil Servisine gittik. Oradaki doktor; (Allah razi olsun) babami sadece elle muayene etti ve hemen bize Edirne Tip Fakültesi’ne gitmemiz gerektigini, sol tarafta uyusukluk ve his kaybi oldugunu, ikinci defa tekrarlarsa kalici olabilecegini söyledi. 

Biz hemen yola çiktik ve gece saat 03.30 civarinda oraya vardik. Babama orada hemen müdahale edildi, çünkü rahatsizligi iki defa da hastaneye girdigimizde tekrarlamisti. Babam simdi çok iyi, üstelik bunak da degil.”

Isin ilginç yani, bu ayni doktorun, ayni aileye ikinci yanlis teshisi. M.T.; “Bu doktorun bize ikinci hatasi. Ilkinde kardesimin ayak parmaginin kirik oldugunu röntgen filminden bile anlamamisti. Biz kime emanetiz, Acil bölümüne zaten acil hastalar gidiyor. Biz kime güvenelim? Ya ben babami alip eve götürseydim, neler olacagini düsünmek bile istemiyorum. Insan hayati bu kadar ucuz degil. Ben duyarli bir vatandas olarak benim basima gelenlerin baskalarinin basina gelmesini istemiyorum” diyor.

Hasta Haklari, Saglik Il Müdürlügü ve Saglik Bakanligi’na sikayetlerini bildiren M.T. açiklamalarini söyle tamamliyor; “Bizim gibi birçok magdur insan var ama ne yapmalari gerektigini bilmiyorlar. Devlet Hastanesi'nde Hasta Haklari diye bir bölüm var. Gidip herkes oraya sikâyetlerini bildirebilir. Orada çalisanlara da sonsuz tesekkür ediyorum. Neredeyse benimle birlikte aglayacaklardi. Çok duyarli davrandilar. Ne olur kimse duyarsiz kalmasin. Insan hayati her seyden önemlidir.”