FETÖ, örgütten ayrılmak isteyen üyelerini tehdit etmiş

Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan zabıt katibi S.Ç., savcılık ifadesinde, himmet parası vermek istemeyen ya da cemaate ait evlerde kalmak istemeyen FETÖ üyelerinin, il abileri tarafından "ailelerinize zarar gelebilir" şeklinde tehdit edildiğini anlattı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan zabıt katibi S.Ç., savcılık ifadesinde, himmet parası vermek istemeyen ya da cemaate ait evlerde kalmak istemeyen FETÖ üyelerinin, il abileri tarafından "ailelerinize zarar gelebilir" şeklinde tehdit edildiğini belirtti.
Kırklareli Adliyesinde zabıt katipliği yapan ve Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan S.Ç, savcılık ifadesinde, örgütün eleman kaybetmemek için kullandığı yöntemlere ilişkin bilgi verdi.
S.Ç, 2011'de arkadaşının tavsiyesiyle KPSS'ye hazırlanmak için Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki cemaat yurduna gittiğini ve yurtta kaldığı sürece kendisinden hiç para talebinde bulunulmadığını ifade etti.
Yurtta kendisi gibi 12 kişinin bulunduğunu aktaran Çörekçi, ismini hatırlamadığı bir kişinin 2013'te zabıt katipliği sınavı için Kırklareli Adliyesine başvurmasını istemesi üzerine müracaatta bulunduğunu anlattı. Cemaatte kalan 12 kişinin Silivri, Edirne, Çorlu, Kırklareli ve Tekirdağ adliyelerine başvuru için gruplara ayrıldıklarını belirten S.Ç, ifadesine şöyle devam etti:
"12 kişinin adliyelere son gün başvurmaları gerektiği söylendi. Ben de müracaatımı son gün yaptım. Kırklareli'nde sınav 30 Mart 2013 tarihinde yapılacağından 26 Mart'ta ismini Bilal olarak bildiğim kişi beni kendi otomobili ile Kırklareli'ne götürerek, cemaat yurdu olan Hüseyin Top Öğrenci Yurduna yerleştirdi. Bu yurtta değişik yerlerden gelen 10 kişiydik. Sınav gününe kadar bizi kimseyle görüştürmediler. Sınav sorularını sınavdan bir gün önce Onur Eci bize getirdi. Sınav sonrası yurda döndüğümüzde Onur Eci ve kod adı Zafer, gerçek adı Hakan Altun geldi. Hakan bize işe girdiğiniz takdirde himmet adı ilk maaşımızı vermemiz, akabinde her ay düzenli olarak yardımda bulunmamız gerektiğini söyledi. Bu toplanan paraların yoksul ailelerin çocuklarına yardım olarak gideceğin bildirdi. Biz de kendisine olumlu yanıt verdik. Biz işe başladıktan sonra ilk maaşımızı, daha sonrada aylık olarak 100 lira düzenli bir şekilde Hakan Altun'a ev sohbetlerinde verdik. Haftalık olarak da toplantılara katılarak sohbetler yapardık."
- "Tehditler nedeniyle cemaatten kopamadım"
S.Ç, 17-25 Aralık sürecinden sonra cemaatten ayrılmak istediğini ancak çok kez tehdit edilmesinden dolayı ayrılamadığı öne sürdü.
Tehditler nedeniyle cemaat evinde kaldığını aktaran Çörekçi, şunları anlattı:
"17-25 aralık sürecinden sonra Hakan Altun, düzenlediği ev sohbetlerinde sürekli siyasi konuşmalar yapıyordu. Hakan, toplantılarda bize hitaben AK Parti dışında partilere oy vermemiz gerektiğini söylüyordu. Aylık olarak toplanan parayı vermek istemediğimi, hatta evden ayrılmak istediğimi Hakan'a söylediğimde bana ve aileme zarar verebileceklerini iletti.
Ben de mecburen evde kaldım ve para vermeye devam ettim. 17-25 Aralık sürecinden sonra cemaate ait evden ayrılacağımı ve ailemin durumu bozuk olduğu için himmet parası vermeyeceğini söylediğimde, il abisi olarak adlandırılan ve toplantılar düzenleyen kod adı Tarık olan kişi 'Cemaate verdiğin bu para ailene göndereceğin bin liradan daha hayırlıdır. Allah bir tokat atar yamulursun, ya senden ya ailenden çıkar bir şekilde' söylemlerinde bulundu. Ben de tehditler nedeniyle cemaatten tamamen kopamadım."
S.Ç, bir gün düzenlenen ev toplantısında Hakan Altun'un cep telefonunu isteyerek, örgütün kullandığı Bylock isimli mesajlaşma programını kurduğunu ve daha sonra buradan görüşmeler yaptıklarını ifade etti.
17-25 Aralık sürecinden sonra cemaatin gerçek yüzünü gördüğünü ancak korkudan dolayı ayrılamadığını savunan S.Ç, yapıya mensup kişilerin deşifre olmasına yardımcı olmak ve gereken cezaları almalarını sağlamak istediğini kaydetti.
- Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan zabıt katibi Y.G., savcılık ifadesinde,
ilk maaşlarını verdikleri "adliyeden sorumlu imam"a her ay düzenli ödeme yaptıklarını anlattı
- "Evlilerden 100, bekarlardan 125 lira her ay 'himmet' toplanıyordu"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan zabıt katibi Yusuf Gökşen, savcılık ifadesinde, ilk maaşlarını "adliyeden sorumlu imam"a verdiklerini ve her ay düzenli ödeme yaptıklarını anlattı.
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Kırklareli Adliyesi'nde zabıt katibi Y.G, savcılık ifadesinde örgüte ilişkin bilgiler verdi. Y.G, 2010'da Kahramanmaraş'ta Afşin İmam Hatip Lisesi'nde okuduğu dönemde, sınavlara hazırlanmak için bir arkadaşının tavsiyesi üzerine FEM Dershanesi yurduna gitmeye başladığını belirterek, daha sonra yurttaki 10 arkadaşıyla Tekirdağ'daki yurtlara getirildiklerini anlattı.
Lise eğitimini tamamladıktan sonra Tekirdağ'daki Berk Yurdu'nda belletmen olarak göreve başladığını ifade eden Y.G, lise öğrencilerine ders çalıştırarak, namaz kıldırdığını kaydetti. Yurt Müdürü Hamit Ateş tarafından kendilerine FETÖ'nün lideri Fetullah Gülen'in kitaplarının okutulduğunu ve Gülen'e ait videolar izletildiğini aktaran Y.G., şunları aktardı:
"Yurtlarda belletmen olarak görev yapanlar yurt imkanlarından ücretsiz yararlanmaktadır. Belletmenler sorumlu oldukları öğrencilere bu tür etkinlikler yaptırmaktaydı. Yurtta öğrencilerle ilgilenen belletmen, belletmenlerden sorumlu ser rehber, müdür yardımcısı ve müdür bulunmaktaydı. Tekirdağ' da tüm ilden sorumlu imam 'Asım'dır. 2013'te her pazartesi, sabah namazından sonra Berk Yurdu'nda il imamı başkanlığında öğrenciler, esnaf, kadınlar ve memurlar gibi ana gruplardan sorumlu 7-8 imamın katıldığı toplantılar yapılırdı. İl ablası ve il imamı olanların birçoğu kod isim kullanmaktaydı." Y.G., 2012'de girdiği KPSS'den 76 puan aldığını, kendisine yurt dışında eğitim görmesi için birçok imkan sağlandığını ancak kabul etmediğini savundu. Y.G., yapı içerisinde kaldığı sürece yurtta müdürlüğe kadar yükselebileceğinin söylenmesine rağmen memur olmayı istediğini belirttiği dile getirdi.
- Adliyenin imamı evin ihtiyaçlarını karşılamış
Yurtta kalan 6-7 arkadaşıyla 2012'de zabıt katipliği sınavlarına hazırlandıklarını belirten Y.G., Savaş isminde bir kişinin de zaman zaman kendilerine ders çalıştırdığını anlattı. Y.G., kendisinin Kırklareli'nde sınava gireceğinin söylendiğini belirterek, şunları anlattı:
"Savaş isimli kişi sınav için son gün müracaat etmemizi istedi. Bu nedenle ben de sınava son gün başvurdum. Bunun nedenini sorduğumuzda ise 'Son başvurduğunuz takdirde en son sınava girersiniz.' dedi. Bir hafta önceden Tekirdağ'dan Kırklareli'ne gitmemiz istendi. Kırklareli'ne geldiğimizde otogarda ben ve arkadaşımı iki öğrenci karşılayarak cemaate ait Hüseyin Top Öğrenci Yurdu'na götürdü. Burada bizim gibi sınava hazırlanan 15 kişi vardı. Bu zaman zarfında dışarıdan kimseyle irtibat kurmuyorduk. Sınava bir gün kala, Bilal isimli bir şahıs yurda geldi. Sınavda çıkabilecek soruları işaretleyerek bunlara çalışmamızı istedi. Sınava katılarak başarılı olduk. Sözlü mülakata hazırlanmak için yurda geldiğimizde Zafer kod isimli kişi bize 'Sizin için referans olacağız, aileniz de tanıdığı birilerini devreye soksun.' dedi. Bu kişinin adliyeden sorumlu imam Hakan Altun olduğunu daha sonradan öğrendim."
Kırklareli Adliyesi'nde zabıt katibi olarak göreve başladıktan sonra üç arkadaşıyla ev kiraladıklarını, burada Hakan Altun'un toplantılar düzenlediğini belirten Y.G., evin tüm erzak ihtiyaçlarını da Altun'un karşıladığını kaydetti.
Y.G., ilk maaşlarını Hakan Altun'a verdiklerini, sonrasında da maaşlarından belirli bir payı sözde imamlarına düzenli olarak ödediklerini ifade ederek, evlilerden 100, bekarlardan 125 lira her ay "himmet" toplandığını dile getirdi. Hakan Altun'un evde adliye personelinin katılımı ile toplantılar düzenlediğini anlatan Y.G., "17-25 Aralık'tan sonra toplantıların azaldığını ve bazı kişilerin gelmediğini gözlemledim. Biz de 17-25 Aralık sürecinden sonra rahatsızlık duymaya başladık ve evde toplantılar düzenlenmemesi için çeşitli bahaneler üretmeye başladık. Ama her şeye rağmen toplantılar oluyordu." bilgisini verdi.
- "Dışarı çıkmayın uyarısı"
Hakan Altun'un kiralanan bazı evlerde adliye çalışanlarını toplayarak yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti'ye oy vermemeleri yönünde baskılar yaptığını belirten Y.G., toplantıların 17-25 Aralık sürecinden sonra daha az düzenlendiğini aktardı. Y.G., "Toplantılara katılan ve bizlere konuşmalar yapan Tarık adındaki bir kişi ramazanda bizi evine davet etti. Yemek yedikten sonra bu kişi bize 'Hizmet zor günler yaşıyor, biraz sabredin, inşallah güzel günler gelecek.' şeklinde söylemlerde bulundu. Darbe girişiminin ardından bu kişi bize çok fazla dışarı çıkmamamız gerektiğini belirtti. Biz yine de bazı akşamlar demokrasi nöbetlerine katıldık. Bize zaten bu yönde söylemlerde bulunuluyordu." ifadelerini kullandı. (AA)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol