Sözde il imamı, il ağabeyi ve ablası olduğu iddia edilenlerin de arasında bulunduğu 30 tutuklu sanık, ceza infaz kurumu ring araçlarıyla yoğun güvenlik önlemleri altında Halk Eğitimi Merkezinde oluşturulan 2. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonuna getirildi.
Sanıklardan birinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmada, 14 tutuksuz sanık da hazır bulundu.
FETÖ şirketine ortak olduğumdan dolayı kendimi ayıplıyorum"
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya'nın da katıldığı duruşmada, etkin pişmanlık yasasından yararlanarak tutuksuz yargılanan sanık A.Ö, savunma yaptı.
Hakkındaki suçlamaları reddederek, devletine, milletine ve vatanına faydalı birey olmak istediğini belirten A.Ö, FETÖ ile dolaylı yollardan irtibatlı olmasından çok pişmanlık duyduğunu söyledi.
17-25 Aralık kumpası sürecinin ardından çocuklarını FETÖ'nün kolejinden alması için eşiyle konuştuğunu ancak eşinin bu duruma karşı çıkması nedeniyle çocuklarının eğitimlerine kolejde devam ettirdiklerini savunan A.Ö, durumun bu boyutlara geleceğini bilmediğini ifade etti.
Dershanelerin kapatılma sürecinden sonra bazı FETÖ üyeleri ile aralarının bozulmaya başladığını dile getiren A.Ö, savunmasına şöyle devam etti:
''FETÖ şirketine ortak olmaktan çok pişmanım, zaten bu ortaklık da kağıt üzerinde olmuştur. Bu şirket çok farklı bir şekilde borçlanabilir, farklı işler yapabilir. Bilgim dışında farklı işler yapabileceğini hiç düşünmeden ortak oldum. FETÖ şirketine ortak olduğumdan dolayı kendi kendimi ayıplıyorum.''
Türkçe olimpiyatlarına sponsor olduğunu belirten A.Ö, bu sponsorluğu dönemin devlet yetkililerinin telkinleri ile yaptığını ileri sürdü.
Sponsorluk konusunda çok pişman olduğunu bildiren A.Ö, ''Türkçe Olimpiyatlarına sponsor oldum, olmaz olaydım. Çünkü ileride beni herkesin FETÖ'cü olarak bileceğini nereden bilebilirim. Ticarette nam, şöhret isterseniz, imalatçı, reklam isterseniz sponsor olacaksınız. Ben sponsor oldum ve FETÖ'cü oldum.'' dedi.
Umre organizasyonu dolayısıyla bazı arkadaşlarının eşlerinin de tutuklandığını aktaran A.Ö, bu nedenle de vicdan azabı çektiğini anlattı.
- ''Ciddi bir hafıza kaybım var''
Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe'nin sorularını zaman zaman yanıtlamakta güçlük çeken A.Ö, ciddi bir hafıza kaybının olduğunu öne sürdü.
Yeltepe'nin ''Akıl hastalığınız var mı?'' sorusuna A.Ö. ''evet var'' yanıtını verdi, Yeltepe'nin sanığa sağlık raporu alınmasının gerektiğini bildirmesi ile A.Ö, ''Akıl hastalığım yok, psikolojim bozuk.'' dedi.
Başkan Yeltepe'nin ''Savcılıkta itirafçı olacağınızı söylemişsiniz'' demesi üzerine A.Ö, bildiği her şeyi anlattığını savundu.
A.Ö, savunmasının ardından yurtdışı yasağının kaldırılmasını talep etti.
Şu ana kadar 19 sanığın savunmalarının alındığı duruşma, yarına ertelendi.
Geniş güvenlik önlemleri altında cezaevi ring araçlarına bindirilen tutuklu sanıklardan biri, görüntü alan basın mensuplarına ''Dişlerimi göstereyim mi?'' diyerek tepki gösterdi.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan E.S, hakkındaki suçlamaları reddetti.
E.S, FETÖ ile hiçbir bağının bulunmadığını, 28 şubat mağduru olduğunu ileri sürdü.
E.S, 28 Şubat sürecinden sonra görevine iade edildiğini ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gözaltına alınarak yeniden görevinden ihraç edildiğini anlattı.
FETÖ suçlaması ile tutuklu bulunan eşini ceza infaz kurumuna ziyarete gittiğinde gözaltına alındığını belirten E.S, ''Akıllı telefonu 2016 yılında kızım hediye olarak aldı. Telefonu bazen yurtdışındaki kızlarım da kullanırdı. Ben Bylock adını gözaltına alındığımda öğrendim. Darbe girişiminden sonra kızlarımın biri İsveç'e, biri de Amerika'ya gitti, diğer kızım ise eşiyle birlikte FETÖ dosyasından Amasya'da yargılanıyor. Yurtdışındaki kızım bu telefonu kendisinin kullandığına ilişkin dilekçe de gönderdi. Bylock yazışmaları kesinlikle bana ait değildir. Ben zaten ilkokul mezunuyum, bilgisayar kullanmasını bile bilmiyorum.'' şeklinde savunma yaptı.Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe'nin ''Emniyetteki ifadende 'benim telefonumu benden başka kimse kullanmaz' demişsin'' sorusuna E.S, ''9 gün gözaltında kaldım, emniyette çok yorgundum, çocuklarım bazen telefonumu ders amacıyla kullanır ve kendi hatlarını takarlardı.'' diye cevap verdi.
"Bank Asya'da adına başkası hesap açmış"
- Tutuklu sanık H.K:
- "Bank Asya'daki TL hesabı bana ait değil. Biri benim adıma hesap açmış olabilir"
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık H.K, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Ülkenin müreffeh bireyler yetiştirmesi amacıyla, daha sonradan FETÖ ile irtibatlı olduğunu öğrendiği bir koleje yardımlarda bulunduğunu savunan H.K, ticari ufkunun gelişmesi için de Lüleburgaz İş Adamları Derneği'ne üye olduğunu öne sürdü.
Almanya'ya da ticari gezi amacıyla gittiğini ileri süren H.K, bu gezide bir arkadaşı dışında hiç kimseyle görüşmediğini iddia etti. Adil Öksüz'ü Lüleburgaz'da bir çiftlikte sakladığı iddialarının gerçek dışı olduğunu savunan H.K, Adil Öksüz'ü tanımadığını söyledi.
Bank Asya ile irtibatının sadece çocuklarının eğitim masraflarını ödemek için olduğunu ve yatırım amacıyla döviz ve altın hesabı açtırdığını ileri süren H.K, ''Bank Asya'daki TL hesabı bana ait değil. Biri benim adıma hesap açmış olabilir. Bu suçlamayı kabul etmiyorum.'' şeklinde savunma yaptı. Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe'nin sanığa ''Senin adına hesap açıldığını mı iddia ediyorsun?'' demesi üzerine H.K, ''Evet benim adıma hesap açılmış'' şeklinde cevap verdi. (AA)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol