FARKINDAMISINIZ AVRUPA HAYALI BITTI

Bu iktidarin Türkiye'yi Avrupa Birligi'ne tasimasi bastan beri sasirtici olmustur. Milli Görüs çatisi altinda yetismis olan bu siyasi kadro Avrupa'nin hayat tarzina karsi oldugunu söyleyerek bugüne gelmistir. Fakat buna ragmen halki AB'yi istediklerine inandirmislardir. Ancak zaman içersinde Avrupa'nin bizimkileri, bizimkilerin Avrupa'yi uyuttugu, oyaladigi anlasilinca takke düsmüs kel görünmüstür ve AB hayalinin suya düstügü anlasilmistir.
Zaten uzun zamandan beri ne AB yetkilileri ne de bizim yetkili ve ilgililer AB'yi agizlarina almaz olmuslardir. Halk bu süreçte AB'nin tutumuna teshis koymus ve AB'nin Türkiye'yi oyaladigi kanatine vararak, ilgisini kesmistir. Su an halk arasinda AB unutulup gitmistir. Bizimkiler de bu sarkiyi söylemez olmuslardir. Amerika da eskisi gibi Türkiye'nin AB'ye alinmasini hararetle savunmaz olmustur.
Türkiye türbani konusurken Avrupa Birliginin iki büyük devleti Fransa ve Almanya Türkiye'nin birlik üyeligine kesin olarak karsi olduklarini açiklamislar, bunu Türkiye ile konusma zamaninin geldigini söylemislerdir. Almanya ve Fransa'nin Türkiye'ye önerdikleri sey Avrupa Birliginin disinda iliskileri sürdürmektir. Bunun adi onlarin agizinda "IMTIYAZLI ORTAKLIK"tir. Yani "biz birligimize üye olmayan ülkelerden daha çok sizinle mesgul olacagiz, size mal satacagiz, sizin dostunuz olarak kalacagiz. Sizi elimizin altinda tutacagiz" demek istemektedirler. Yani, kisacasi "Bizimle olun fakat bizim disimizda kalin."
Avrupa, Türkiye'yi niye arasinda görmek istemez?
Önce su gerçegi bilmek lazimdir. Avrupa Birligi Türkiye'nin osuna, busuna ihtiyaç duymanin ötesinde ülkemizin jeopolitigine, stratejik konumuna ihtiyaç duymaktadir. Fakat karsi olus nedenleri baskadir. Ikinci neden ise Türk halkinin inanç itibariyle müslüman olmasidir. Üçüncü neden geri bir ülke konumunda kalmis olmnasidir.
Dördüncü neden nüfusun kalabalik olmasinin yol açacagi sorunlarin bulunmasidir. Besinci neden kendi içinde ve sinirlari çevresinde sorunlar yasamasidir. Altinci neden ise tarihinden, Osmanlilar'dan kaynaklanan HAÇ-HILÂL savasidir. Buna isterseniz çok partili hayatta Türkiye'nin giderek bir DIN TOPLUMU haline gelmesinide ekleyebilirsiniz. Bütün bunlar bir araya geldiginde Avrupa Birlig'nin Türkiye'yi tasiyamiyacagi sonucuna varmalaridir.
Sunu da unutmamak gerekir ki AB Eski Yunan (Grek), Roma ve Hristiyan Kültürü üzerine oturtulmustur. Bir anlamda AB bir Hiristiyan Kulubü'dür. Bu nedenle müslüman bir ülkenin AB içersinde yeri yoktur.
Peki, Türkiye çaresiz midir? Hiç mi seçenegi yoktur? AB'ye giremezse Avrupa ülkelerine benzer bir ülke olamaz mi?
Türkiye bütün bu sorulara yanit verebilecek konumda, güçte bir ülkedir. Türkiye AB'ye girmeden de bir AB ülkesine benzer bir ülke olabilir. Bu Türkiye'nin 200 yillik bir projesidir. Atatürk'ün Yeni Türkiye'ye gösterdigi hedef de bu olmustur. Ancak bizim sorunumuz Türkiye'yi yönetenlerin Avrupa'yi, Avrupa kültür ve siyasetini anlamamis olmalaridir. Avrupa Aklin Hükmünde, Laik Kültür ve Laik Ahlak'in olustugu bir topluluktur.
Akil ve Bilim Avrupalilar'a yol göstericidir. Kafanin disini degistirmekle degil, kafanin içini düzenlemekle bir yere varilacagini bilmektedirler. Avrupa bizi yönetenlerin zihniyetine benzemeyen bir zihniyetin egemen oldugu yerdir. Bu nedenle Avrupa, Türkiye için bir hayaldir. Aramizda tarihen 300 yillik bir kültür açigi vardir. Bunu halka söylemek lazimdir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol