GAP'in verimsizligini bahane ederek yeni finansal kaynaklar yaratmaya çalisan zihniyet bugün Trakya'da tarim topraklarini bitiren zihniyetin ta kendisidir. Tarim alanlarini sanayiye terk ederek bizleri, hem gida güvenliginden yoksun hem de su fakiri birakan politikalardir bunlar. Çakilli'nin, çimento fabrikasi kurulmak için uygun bir yer olmadigi yönünde ÇED Raporu hazirlayan yetkililer nasil oluyor da çevresel riskleri ayni olan bir yerde, Evrencik'te buna izin verme yanilgisina düsebiliyorlar anlamakta güçlük çekiyoruz! Bu kanuna aykiri raporu alan firma yetkilileri hangi hakla ve ahlakla TEMA Vakfi gönüllü temsilcisi üzerinden yöre halkina ragmen böyle islere girisiyorlar bilmek istiyoruz!
Oysa ki önceki yillarda Trakya Üniversitesi tarafindan hazirlanan Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani 2004 yilinda onaylanip yürürlüge girmistir. Bu plani hazirlayan ve onaylayan yetkililer, plana aykiri gelismeler karsisinda maalesef sessiz kalmaktadirlar. Verilen ÇED Raporunun plana yani kanuna aykiri oldugu bu kadar net iken atilan imzalarda art niyet aramak durumdayiz. Çünkü bu rapor hazirlanirken yöreyi temsilen hiçbir kurum ve kurulusun bilimsel görüsüne basvurulmamistir. Bu imzalar devletin ve dolayisiyla halkin gelecegini düsünmeyen kesimlerin çikar iliskilerine dayali siyasi içerikli imzalardir.
Dolayisiyla bizler, Çakilli'da ÇED Raporu verilmezken Evrencik'te verenlerin bunu hangi amaçlarla yaptiklarini gayet iyi biliyoruz. Ancak kamuoyu sunu bilmelidir ki Evrencik'teki çimento fabrikasina izin veren rapor, halk sagligini dikkate alan bilimsel bir rapor degildir. Çakilli'da yapilmasina engel olunan fabrika nasil halkin sagligina tehdit idiyse Evrencik'teki fabrika da ayni risklerle yapimi devam etmektedir. Buna izin vermemiz söz konusu degildir.
Gelinen noktada, Il Genel Meclisi firmanin basvurusuna olumlu yanit verip isletme ruhsatini onaylamistir; yani suça ortak olmustur. Bu karara atilan imzalar, Trakya'yi ve halki ne kadar önemsediklerinin (!) kanitidir. Bu kararlari alirken halkin çikarini düsünmedikleri bu kadar netken hangi kesimlerin çikarlarina hizmet ettiklerini merak etmekteyiz. Çünkü böyle bir karar da kamu yarari ve ülke çikari gözetilmedigine iliskin süphemiz yoktur. Bu nedenle kamunun sesine kulak verip bu yanlis karari derhal iptal etmelerini beklemekteyiz.
Birtakim çevreler; son dönemde, Istanbul Metropoliten Plani adi altinda, kanun disi gelismeleri kanuna uydurma çabasina Trakya'yi da ortak etmek istemektedirler. Ancak bu çevreler sunu bilmelidirler ki Trakya insani topragina, suyuna ve dolayisiyla gelecegine sahip çikmak noktasinda son derece bilinçlidir. Tüm dünya açlik ve kuraklikla bogusurken Trakya'nin verimli topraklarini ve su kaynaklarini yok etmeye hiçbir çikar grubunun gücü yetmez"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol