Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun;
"Yerel medya temsilcilerimize bir anlamda çağrıda bulunuyorum" sözü sonrası
"Şiddet, nefret diline ortak tavır sergileyelim" diyen Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, yaptığı konuşmada, ulusal medya olmanın milli olmak anlamına her zaman gelmeyeceğini belirterek, ölçek olarak ulusal olup da mantık olarak milli olmayan çok medya bulunduğunu, "Şimdi sizden ricam şu; lütfen bütün yayınlarınızda şiddete karşı seferberlik ilan edin. Bunu nasıl en iyi şekilde yapacağınızı siz iyi bilirsiniz. Özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunda yerel medyayı bir seferberliğe çağırıyorum. Her yerde, Van'dan İzmir'e, Batman'dan Edirne'ye, Tunceli'den Kırklareli'ne bütün yerel medya temsilcilerimize bir anlamda çağrıda bulunuyorum. Gelin, hükümet olarak ilan ettiğimiz bu seferberliğe sizler katılın. Bunun en güzel siyaset dilini birlikte geliştirelim. Anadolu'nun ve Trakya'nın her köşesinde şu anda bizleri izleyen vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Her şey aslında ailede başlıyor. Vatandaşlarımıza ailenin reisi olarak görülen baba veya eşe sesleniyorum, hanımlarınıza muhabbetle bakınız. Hanımlar beylere muhabbetle baksın ve birlikte çocuklarını muhabbetle yetiştirsinler. Ailede şiddet ve nefret görmemiş bir çocuğun daha sonra bunu geliştirmesi imkânsızdır" sözleri ile işaret edip, Türkiye tarihinde ilk kez Yerel basına çağrıda bulundu
Bölgesel anlamda yayın hayatına devam eden,
ve bünyesinde; Önadım, Kırklar Haber, Gazetetrakya Gazetesi,
Radyo Kırklar, Kırklar TV gibi bu toprakların üzerindeki genç - İhtiyar, kadın - erkek tüm kesimlerin gözü, kulağı ve sesi olan ÖNADIM MEDYA GRUBU,
kadına şiddet olaylarıyla birlikte herkesin dillendirdiği ama, kamusal anlamda adım atmaya gelince yürüyüş ve protesto gösterileri ile sınırlandırılan çemberi kırıyor.
Tüm Türkiye'nin canını yakan ilk olmadığı gibi son olması istenilen Özgecan Aslan katliamı sonrası en ciddi adımı atan AK Parti Genel Başkanı ve AK Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu son açıklaması ile hem Yerel basının ulusal birlikteliğin en önemli yapı taşı olduğunu işaret etti, hemde bu tür barbarca yaşanan bir olayın bir daha yaşanmaması için, halkın bilinçlenmesi anlamında Yerel basını Sivil Toplum Kuruluşları ile organize olacağı bir birlikteliğe davet etti.
Önadım Medya Grubu Başbakan'ın Çağrısına kayıtsız kalmadı ! ! !
Önadım Medya Grubu olarak bölgemizdeki kadınların sorunlarını paylaşıp Devlet Büyükleri ve yetkililerle bir bağ oluşturacağız. Bölgedeki Sivil Toplum Kuruluşları el ele verip sokaktaki, evdeki ve işteki kadınlarımızın sesini kamuoyu ile paylaşacağız.
İşte Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun TARİHİ AÇIKLAMASI
Başbakan Davutoğlu, "Biz size güveniyoruz. Sizin yerelden kaynaklanan o büyük enerjinize saygı duyuyor, sizlerle birlikte yeni Türkiye'nin inşasında gerçek anlamda bilinçlenmenin olabileceğine inanıyoruz" sözleri ile başladığı konuşmasında, Hiçbir fikrin, hiçbir siyasi hareketin, sadece başkentte veya büyük şehirlerde oturarak veya oralardan bütün ülkeyle ilgili ahkam keserek başarıya ulaşamayacağını belirtti.
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bunun çarpıcı örnekleri var. Hatırlarsanız, Sayın Cumhurbaşkanımızın yasaklı olduğu dönemlerde, 'muhtar bile olamaz' diye manşet atanlar, sonra çok mahcup oldular. Şimdi muhtarlar Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlanıyor. Fakat hiçbir milli ve yerel medya böyle bir başlık atmamıştı, buna inanmamıştı. Çünkü onlar halka bir aradaydılar. Siyasete, demokrasiye, milli iradeye ne zaman darbe vurulmak istense dışarıdaki bir takım odaklar ile içerideki işbirlikçileri çok geniş bir alanda değişik kamuoyu manipülasyonları yapma gücünü kendilerinde buldular ama maniple edemedikleri tek güç, milletin iradesi ve millet iradesini yansıtmakta hiç tereddüt göstermeyen yerel medya oldu. Onları maniple edemediler. Sizler manipülasyona gelmediniz."
"Yerele atıf yapmayan hiçbir politika başarılı olamayacaktır"
Ulusal medyada da manipülasyona gelmeyen, milli iradeye saygı gösteren değerli yayın kuruluşları bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bu yeni dönemde, yerele ve yerliliğe atıf yapmayan hiçbir politika başarılı olamayacaktır. Andıçlarla, brifinglerle ülkeleri yönetme dönemi bitti. 28 Şubat'ta medya mensupları çağrılıp, Ankara'da 'şunlar şunlar yazılacak, şunlar şunlar kesinlikle yazılmayacak' diye talimat verildiği dönemler oldu. 27 Mayıs darbesinden sonra, 12 Eylül darbesinden sonra özgür düşünen herkes hapishanelere giderken, talimatla yayın yapan medya o günlerde bir şartlanmanın aracı olarak kullanıldı. Şimdi ise bizim için yerel medya, yerel kanaat önderleriyle birlikte aslında toplumdaki bilinçlenmenin doğrudan adresidir."
Davutoğlu, yerel medyanın ise bu konuda her zaman olduğu gibi vakur bir tavır koyduğunu dile getirerek, Seferberlik çağrısı yaptı
"Şimdi sizden ricam şu; lütfen bütün yayınlarınızda şiddete karşı seferberlik ilan edin. Bunu nasıl en iyi şekilde yapacağınızı siz iyi bilirsiniz. Özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunda yerel medyayı bir seferberliğe çağırıyorum. Her yerde, Van'dan İzmir'e, Batman'dan Edirne'ye burada bu salonda olan bütün yerel medya temsilcilerimize bir anlamda çağrıda bulunuyorum. Gelin, hükümet olarak ilan ettiğimiz bu seferberliğe sizler katılın. Bunun en güzel siyaset dilini birlikte geliştirelim. Anadolu'nun ve Trakya'nın her köşesinde şu anda bizleri izleyen vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Her şey aslında ailede başlıyor. Vatandaşlarımıza ailenin reisi olarak görülen baba veya eşe sesleniyorum, hanımlarınıza muhabbetle bakınız. Hanımlar beylere muhabbetle baksın ve birlikte çocuklarını muhabbetle yetiştirsinler. Ailede şiddet ve nefret görmemiş bir çocuğun daha sonra bunu geliştirmesi imkansızdır." Cümleleri ile konuşmasına devam eden Başbakan, "Tebessümü, selamı yaygınlaştıralım ve kim şiddet dili, kim nefret dili kullanırsa ona karşı ortak tavır sergileyeyelim" dedi.
Evlerinde kendilerini izleyen vatandaşlara da seslenen Davutoğlu, "Lütfen yarın sabah karşılaştığınız herkese selam verirken, nasıl acaba bu selam verdiğim ve selam aldığım Türk müdür, Kürt müdür, Alevi midir, Sünni midir diye düşünmüyorsanız, bundan sonra da hiçbir zaman bu tür ayrımlar üzerinden, Türkiye'yi bölmeye çalışanlara prim vermeyin. Komşunuz farklı bir dildense özellikle ona selamla mukabelede bulunun, farklı bir bölgedense selamla mukabelede bulunun ve her yeri bir kardeşlik mekanı haline birlikte dönüştürelim'' şeklinde konuştu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol