5 Kasim'daki Bush ile Tayyip bulusmasinda dügmeye basilmasindan bu yana Ergenekon ile yatip kalkiyoruz. Amerika, Ortadogu'ya iliskin planlarini hayata geçirebilmek için Türkiye'deki engellerden kurtulmak zorunda.
Onun için Isçi Partisi hedef…
Onun için TSK hedef…
Onun için CHP'ye, basina, sermaye çevrelerine, yargiya ve üniversite camiasina tehdidin ucu gösteriliyor ve firsat bulundukça tehdit, sözden fiile çevriliyor. Bütün bunlar üzerine çok yazilip çizildi. Ama sanilmasin ki Amerika düsündügü adimlari, bu operasyon bittikten sonra atacak. Ayni durum AKP için de geçerli. Gerek Amerika, gerekse kaderini Amerika ile birlestirmis olan AKP, bir yandan Ergenekon Operasyonu'nu yürütürken, öte yandan Operasyonun toz dumani arasinda kendileri açisindan hayati adimlari atiyorlar.
KIBRIS
Türkiye'de Ergenekon gürültüleri içinde kimse kimseyi duymazken Kibris'ta, Mehmet Ali Talat Kibris Rum Kesiminin Cumhurbaskani Hristofyas ile bir dizi görüsme yapti. Görüsmeler sonrasinda varilan mutabakat bir cümle ile açiklandi.
"Tek vatandaslik ve tek egemenlik esasina dayali bir Kibris" Bu kavramlar içi bos kavramlar degil. Kisacasi Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'nin ruhuna "El Fatiha" deniyor. Amerika ve Avrupa bir yandan Türkiye'de yurtseverlerin üzerine yürürken ve KKTC Kurucu Cumhurbaskani Rauf Denktas'in adi Ergenekon Operasyonu'nda hedef alinacaklar arasinda geçerken, iste bu adimlar atiliyor. Kibris'ta adim adim "dönülmez aksamin ufkuna" yaklasiyoruz.
ERMENISTAN
Bindigi gibi Ermenistan, Türkiye'ye iliskin toprak, tazminat vb taleplerini resmen dillendirmeye devam ediyor. Öte yandan bu ülke Batililardan aldigi destek ile Azerbaycan topraklarinin beste birini isgal altinda bulunduruyor. Bir milyondan fazla Azeri vatandasi kendi yurdunda göçmen… Bütün bu gerçeklere ragmen AKP, Ermenistan ile iliskileri bir üst düzeye çikarma hazirliginda. Bir yandan Kars Dogu Kapisi'nin açilmasi için zemin yokluyor, öte yandan Cumhurbaskani'nin Ermenistan ziyareti için halki hazirliyor. Ermenistan daveti yapti. AKP, uzatilan eli nasil tutabileceginin hesaplari içinde. Iktidar Partisi'nin tek derdi, Avrupa ve Amerika'dan bu yönde gelen talepleri karsilamak.
KUZEY IRAK
Türkiye'de TSK ve Isçi Partisi agir saldiri altindayken, isgal kosullarinda Amerika'nin isteklerine göre olusturulmus Kerkük Sehir Meclisi toplandi ve Kuzeydeki Kürt Bölgesine katilma karari aldi. Zamanlamaya dikkat! Karara tepki gösteren Türkmen örgütlerinin binalarina ve Türkmenlere yönelik silahli saldirilar gerçeklesti. Kukla Devlet yöneticileri, Türkiye'de süren mücadelede AKP'nin arkasinda kayitsiz sartsiz durdular. Kerkük Meclisi'nin aldigi Karar'dan sonra basin organlarina konusan yerel yönetim yetkilileri, AKP'nin Kerkük Sorunu'nun çözümünde kendilerine yardimci olacagi sözünü verdigini söylediler.
ÜNIVERSITELER
Sadece disarida degil, ülke içinde de son günlerin dumanli havasi içinde çok önemli adimlar atildi. AKP, önce YÖK sonra da Cumhurbaskani marifeti ile Üniversitelere el atti ve Rektör atamalarinda görülmemis bir partizanlik örnegi sergiledi. Atatürk Cumhuriyetine bagli bütün Rektörler biçildi. Aralarinda AKP'nin bir milletvekili aday adayinin da oldugu iktidar yandaslari Üniversitelerin basina getirildi. Ortak özellikleri üniversitelerde türban serbestisini savunmalari. Böylece, Cumhuriyetin çok önemli bir kurumunun, bilim yuvasi olmaktan çikarilmasi ve medreseye dönüstürülmesi yolunda önemli bir adim atildi.
HALKIN SIRTINA YIKILAN KRIZ
Elektrige ve dogal gaza zam yapildi bu arada sessiz sedasiz. Akaryakit zammi ise adeta otomatige baglandi. Elektrige 23.7 oraninda zam yapilirken, dogalgaza konutlarda 7.4, sanayide ise 8.3 oraninda zam yapildi. Bu zam oranlari kamu çalisanlarinin maaslarina yapilan yüzde 4-5'lik artislarla kiyaslandiginda, Iktidarin krizi kime fatura edecegi konusunda bir fikir veriyor. Temel gida maddelerinde yasanan fiyat artislari, iktidar tarafindan açiklanan resmi enflasyon rakaminin oldukça üzerinde. Türkiye doludizgin Cumhuriyet tarihinin en agir krizine dogru giderken, Iktidar; krizin yükünü yoksul halkin sirtina yikmak için gerekli olan adimlari atiyor.
MALI GÖTÜRENLER
Dikkat çekici nokta sudur: Disarida ve içerde bu kadar önemli gelismeler olurken, bütün bunlar toplumumuzda adeta hiç konusulmamaktadir. Çok daha önemsiz gelismeler konusunda ülkemizde geçmiste çok daha önemli tartismalar olurdu, mücadeleler yasanirdi. Ama simdi bütün bunlar gazete sayfalarinda, kendisine çok küçük bir yer ancak bulabiliyor. Gazetelerin bütün sayfalari, mansetleri, sürmansetleri Ergenekon ile ilgili. Iktidar, muhalefeti sindirmek için Tertibe bütün gücüyle abaniyor. Tertibin hedefi olan kesimler ise deyim yerindeyse can derdinde.
Iste bu toz duman içinde birileri "mali götürüyor." Mali götüren Atlantik ötesindeki büyük emperyalist… Tabi bu arada "esbaskan" da "götürülen maldan" nasibini aliyor.
Acaba öyle mi? mbgultekin@ip.org.tr
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol