"Yillardir bölgemizde en çok gündeme gelen sorunlarin basinda Ergene Nehrimizin kirliligi gelmektedir. Peki bu kirlilikte suç veya suçlar kimdedir? Öncelikle bunu sorgulamamiz gerekmektedir. Ergene sorununun gündeme getirilmesinde ve Ergene Nehrinin kirlenmesinde suç ne yazik ki hepimizdedir. Ergene Nehri geçmiste nehirden su içilen, balik tutulan, tertemiz akan nehirlerin basinda gelmekteydi. Peki ne oldu da Ergene bugünkü duruma geldi? Ergene Nehrinin bugünlere gelmesinde hepimizin büyük hatalari bulunmaktadir. Önce bunlari sorgulamamiz ve bunlara cevap bulmamiz gerekmektedir.
Trakya'da 1970’li yillarda Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'ne kurulan fabrikalar Trakya'daki sanayilesmenin ilk adimiydi. Ardindan Edirne-Istanbul karayolu üzerinde kurulan, Trakya Cam Sanayi Balkanlar'in en büyük ve modern sanayi tesisi olarak karsimiza çikti. Asil, olan, 12 Eylül 1980'den sonra oldu… Kirletici sanayi dedigimiz deri, tekstil, kimya vb sanayi tesisleri on yil içinde bölgemizde mantar gibi bitiverdi. Deri fabrikalarinin gelmesiyle baslayan sanayilesme hamlemiz bu yillardan sonra, Çorlu-Lüleburgaz karayolu üzerindeki ve yakinindaki 1. sinif tarim topraklarinin bozulmasi ve sanayilesmesi ile devam etti. Daha sonraki yillarda bu verimli tarim topraklar üzerinde; küçüklü büyüklü yüzlerce fabrika yükseldi. Giderek çogalan; plansiz, programsiz, aritmasiz ve kontrolsuz yapilan bu fabrikalarin bacalari bölgemizde tütmeye basladi.
1990’lardan sonra yogun su tüketen deri, tekstil, kimya ve mesrubat fabrikalari sayesinde yeralti su seviyeleri düsmeye, derelerimiz kurumaya basladi. Kirlenmeyle birlikte Trakya'da bir de susuz kalma tehlikesi basladi. Dereler rengarenk akiyor; Ergene Nehri giderek kirleniyor ve cani yavas yavas çekiliyordu… Trakya için tehlike çanlari yavas yavas çalmaya baslamisti. Trakyalilar, Trakya'da yasayanlar da 90’li yillardan sonra tehlikenin farkina vardilar.
Agir metallerin kanser yapici elementler oldugunu Dünya Saglik Örgütü 2008’de kabul etmisti. Trakya Üniversitesi Halk Sagligi Bölümü hocalari 2006’li yillardan baslayarak Çorlu Deresi ve Ergene'de agir metallerin varliginin anlasilmasi üzerine kanser tehlikesi dikkat çektiler. Ayrica içme ve kullanma sularinin da kullanilamaz durumda oldugunu belirttiler. Tehlikenin boyutlari tüm Trakya'da dalga dalga yayilmaya; duyarli insanlar tarafindan tartisilmaya baslandi.
Babaeski Belediye Baskanligi olarak Ergene Nehrimizin hayat bulmasi ve yeniden eski günlerine dönmesi için elimizden geleni fazlasi ile yapmakta ve ilçemize düsen vazifemizi en iyi sekilde yerine getirmekteyiz. Bu konuda Aritma Tesisi projemiz Edirne Devlet Su Isleri Müdürlügümüz tarafindan hazirlandi ve Eylül 2012 ayinda aritma tesisimizin insaatina baslayacagiz. Ergene Nehrimizin temizlenmesinde ilk adim ilçemizden baslayacaktir.Ben inaniyorum ki tüm belediyelerimiz aritma tesislerini en kisa sürede bitirecek,bölgemizde bulunan tüm fabrikalarimiz aritma tesislerini fabrikalarinda uygulayacaktir. Bu konuda devletimizi de önemli görevler düsmektedir.Fabrikalarinda aritma tesislerini uygulayan ve çevreye zarar vermeyen fabrikalara yatirim tesvik indirimleri uygulanmali. Çevreye zarar veren fabrikalara ise her türlü kati yatirimlar uygulanmalidir.Bu sekilde gelecek nesillere daha temiz bir Türkiye daha temiz bir Trakya miras birakabiliriz.
Trakya halki,"Babaeski'den Saroz'a kadar Ergene'nin takipçisi olacak ve Ergene'nin temizlenmesi için tüm yetkililerimize yardimci olacaktir. Daha temiz bir Ergene, Ergene Nehri ile ilgili en ufak bir tartismanin, en ufak bir kirlilik gündeminin bölgemizde ve Ülkemizde bir daha yasanmamasi, geçmisteki tertemiz Ergene Nehrinin yeniden var olmasini temenni eder, hepinize bu güzel toplantiya katiliminizdan dolayi sükranlarimi sunuyorum. Ergene sadece bölgemizin degil Ülkemizin sorunudur ve bu sorunu çözmek için hepimiz elimizi tasin altina sokmaliyiz. Bu böyle biline" dedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol