Ergene, Tuna'dan daha renkli!

Macaristan'da yasanan çevre felaketi sonrasi içindeki kimyasal maddelerle birlikte Tuna Nehri'ne karisan çamurun, Tuna'yi kizila boyadigini belirten TEMA Vakfi Gönüllüsü Hakan Dedeoglu, Ergene Nehri ile Tuna Nehri'ni karsilastirdi. Tuna Nehri'nin yalnizca kizil renkte akarken Ergene'nin daha renkli oldugunu ifade eden Dedeoglu, "Aradaki fark; Ergene'nin geçtigi bölgenin hangi tür fabrikaya yakin olduguna göre degisen renklerde akmasidir" dedi. TEMA Vakfi Gönüllüsü Hakan Dedeoglu, Macaristan'in Ajka kentinde faaliyet gösteren Alüminyum Fabrikasi'nda meydana gelen kaza ile ilgili yazili bir açiklamasi yapti.
Dünya genelinde bir daha böyle bir olayin yasanmamasini temenni eden Dedeoglu, yaptigi açiklamasinda tehlikenin boyutlarina dikkat çekti.  Fabrika yetkililerinin her ne kadar "bizim suçumuz yok" deseler de çevreye yayilan kimyasal zehirli kizil çamurun yaydigi tehlikenin devam ettigini kaydeden Dedeoglu, bu olayin medyaya yansimasinin, Trakya'daki çarpik sanayilesmenin getirdigi risk ve tehditleri akla getirdigini vurguladi.  Trakya'nin da benzeri riskler tasidigini ifade eden Dedeoglu, "Çünkü bölgedeki fabrikalarin bir plan dâhilinde ve daha da önemlisi çevre standartlarina uygun olarak hareket ettigini söylemek güç. Dolayisiyla her an benzer felaketlerin yasanmasi riski mevcut. Öte yandan tehdit de var; çünkü Trakya'da yillardan beri görmezden gelinen çevre sorunlari doga ve insan sagligina dair riskleri tehdit asamasina dönüstürmüs durumda. TEMA Vakfi ve benzer düsüncelere sahip gruplar yillardir bölgemizde yasanan sorunlarin çözümü yönünde yogun bir mücadele vermektedir. Sorunlari yetkililere anlatmamiza ragmen yeterli çözüm üretilememistir. Hal böyle olunca Trakya'da hem risk hem de tehditten söz etmek zorundayiz" diye konustu.
Ergene'de yasananlar Macaristan'da yasananlardan daha mi az zararlidir?
Macaristan'da yasanan çevre felaketinin etkileri orta da iken Ergene Nehri'nde yasanan kirliligin Macaristan'daki kirlilikten daha mi zararsiz olup olmadiginin sorulmasi gerektigini dile getiren Dedeoglu, söyle konustu; "Trakya'nin ortasindan geçmekte olan Ergene Nehri'nde yasananlar, Macaristan'da yasanan felaketten daha az zararli midir sorusu bu noktada önemlidir. Trakya'da Saray, Çerkezköy, Çorlu, Muratli ve Lüleburgaz civarinda ortalama 1500 fabrika, her gün ortalama 5 milyon metreküp içilebilir nitelikteki suyu yeraltindan çekmekte,  sonrasinda da kirletilmis suyu Ergene Havzasi'na birakmaktadir. Çesitli kimyasal maddelerle kirletilen Ergene Nehri, Tekirdag sinirlarindan baslayarak Kirklareli'ne, oradan Edirne sinirlarinda ovaya, tarim alanlarina yayilarak Meriç Nehri'ne karismakta; son noktada da Saroz Körfezi'ne ulasmaktadir. Aradaki tek fark Macaristan'da nehir sulari kizil akarken, Ergene'nin geçtigi bölgenin hangi tür fabrikaya yakin olduguna göre degisen renklerde akmasidir. Ergene Nehri'ne her gün birakilan kirletilmis suyun miktari Macaristan'da haber niteligi tasiyan kirlenmeye sebep veren atik su miktarinin 4 katindan fazladir. Bizler bölgede yillardir bu sorunu yasamaktayken akla öncelikle iki soru geliyor; Trakya'da yillardir yasanan kirlilikler karsisinda gerekli duyarlilik neden gösterilmiyor? Macaristan'daki kirlilikle ilgili olarak ülkemize yansimasi muhtemel sorunlarla ilgili olarak gösterilen tepki ve hazirliklarin bizde yapilmamasinin nedenleri neler? Özellikle yerel gazetelerde çikan haberlere yansidigi kadariyla Kirklareli Valisi, "Insallah tahmin ettigimiz çevre felaketi olusmaz" demistir. Igneada ve Kiyiköy Belediye Baskanlari ise hakli olarak çaresizlik içinde olduklarini belirtmislerdir. Dünyanin her yerinde her an yasanabilir olan sorunlar planli olunmasi, hukukun ön planda tutulmasi halinde çözülebilir sorunlardir. Gelismis ülkelerin çözümleri de gelismis düzeyde olmaktadir. 
Trakya halki kaderci degildir
Örnegin; Kiyiköy Bölgesi'nde 7-8 derenin Istanbul'a yani Terkos Gölü'ne tasinmasi bugün sorun olarak karsimiza çikmaktadir. Çünkü Tuna Nehri'ndeki kirlilik Karadeniz'e ulastiginda ayni sekilde Türkiye'nin kuzey kiyilarini da tehdit edecektir. Bu noktada denizdeki canlilarin kirlilikten kaçarak derelerden akan tatli ve temiz suyun bulundugu bölgeye ulasmasi yasamin devamliligi adina çok önemli olacaktir. Sonuç olarak; her kademedeki insani kadercilik noktasina getiren ve hepimizin ayri ayri tedirgin olmamiza yol açan sebepler plansizlik ve öngörü eksikligidir. Bilim yolu dogru izlenmediginde gelecegimiz tesadüflere kalacaktir. Trakya halki kaderci bir halk degildir. 
Egitime, bilime önem veren, okuma orani en yüksek bölge insani olarak sadece insan gibi yasamak istemektedir. Bir seyleri kaybetmeden önemini iyi anlamak ve dogru degerlendirerek mücadeleyi zamaninda yapmak zorundayiz."
Macaristan'da yasanan olay hakkinda
Macaristan'in Ajka kentinde faaliyet gösteren Alüminyum Fabrikasi'nin atik havuzunun duvarinin 4 Ekim 2010 günü meydana gelen kaza sonucu yikilmasi ile içinde kimyasal maddeler bulunan yaklasik 1,1 milyon metreküp kizil çamur etrafa yayilmis; sonuçta 7 kisi ölmüs, 120 kisi de yaralanmisti. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol