Ergene Nehrin Kirliliğinde Bir Miktar Azalma Kaydedildi

Uzunköprü Belediyesi, periyodik olarak yaptırdığı Ergene Nehri'nde su analiz raporunu açıkladı. Geçen yılki raporda nehrin kimyasal oksit su ihtiyacının yüksek ve su kalitesinin 4'üncü sınıf olduğu belirlenirken, son ölçümde bu oranın düştüğü tespit edildi. Analizi inceleyen Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, geçen yıl yapılan analize göre, nehrin su kalitesinde bir artış ve iyileşme söz konusu olduğunu söyledi.

Ergene'nin bölgede önemli olduğunu ve yerleşim yerleri ve endüstriyel bölgeden etkilenen bir nehir olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Bir yıl içerisinde o bölgede nehir suyu kalitesinde bir artış, bir iyileşme söz konusu olduğunu görüyoruz. Geçen sene bu dönemlerde kimyasal oksijen ihtiyacı açısından bakımından ki bu önemli bir kirlilik parametresidir. Dördüncü sınıf, çok kirli su kalitesindeyken bugünkü alet sonuçları bize bunun biraz daha düştüğü, 35 miligramlitre seviyelerine kadar düştüğünü, dolayısıyla az kirlenmiş bir nehir suyu özelliği olduğunu gösteriyor. Demek ki o bölgede geçtiğimiz sene içerisinde gerek arıtma tesisleri faaliyetleri, gerek kirlilik kaynaklarındaki azalma bunun sebepleri arasındadır. Detaylarına bakmak gerekir.  Ama su kalitesinde, kimyasal oksijen ihtiyacı açısından bir iyileşme olduğunu görüyoruz. Fakat diğer taraftan azot yüküne baktığımız zaman da belli bir miktarda düşüş var ama yine de bu seviyedeki azot yükü bu nehrin hala 4'üncü derecede kirli bir nehir olduğunu bize gösteriyor. Azot ve fosfor sucul ortamlarda bir maddedir, yani besin maddesi olarak algılanır ve denizlerimizde özellikle Marmara Denizi'ndeki müsilaja sebebiyet veren iki tane temel besin maddesidir bu. Bu anlamda hala 4'üncü sınıf bir kirli su mertebesinde Ergene Nehri'ne akıyor olduğunu görüyoruz. Azotun ve fosforun kaynaklarına baktığımız zaman da tarıma dayalı endüstriyel faaliyetler olduğu gibi tarımsal alanlardan kaynaklanan atıkların da bu azot konsantrasyonunu yükselttiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu bölge hem tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu, hem de endüstriyel faaliyetlerin yoğun olduğu bir bölge olduğu için azot konsantrasyonlarında yükselmenin normal, yani bunların sonucu olduğu, doğa sonucu olduğu anlaşılıyor. Azot ve fosforun giderilmesi için de ileri derecede bir arıtma yapmak gerekiyor ki konvansiyonel arıtma sistem ne yazık ki gideremiyoruz. İleri biyolojik arıtım ve oksidasyona dayalı bir arıtım yapılması gerekiyor. Evet geçtiğimiz seneden bugüne kadar elimizdeki analiz sonuçlarına göre bu bir noktadan alınmış bir örnektir. Tabii Ergene Nehri geneline taramak ve monitoring yapmak gerekir ama geçen sene de bu noktadaki analiz sonuçlarından konuştuğumuza göre referans noktası olarak aldığımızı düşünürsek geçen seneden bu seneye kadar Ergene'de kimyasal ihtiyacı açısından bir kirlilikte azalma olduğunu görüyoruz. Ama azot açısından hala dördüncü derecede kirli bir nehir olarak akmaya devam ediyor” dedi. 

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. ergene kristal akacak 08 Eylül 2022 Perşembe 11:51:53

    Doğanın kan can rahmet damarları nehirleri kirletenler şunu bilsinler ki; öteye geçende imhaları nehirde boğula dirile yüzecekler o kirli suları kana kana içecekler o kirli sular damarlarında yüzecekler işte böyle öğretir öğretmen öte alem kötülukten vazgeçirtir öte alem ettiğiyle ederek yandım Allah dedirtir öte alem zaman-yok mekanında