Cumhurbaskanligi, Devlet Bakanligi, Türkiye Beyazay Dernegi ve Milli Egitim Bakanligi Özel Egitim Rehberlik ve Danisma Hizmetleri Genel Müdürlügü organizasyonunda düzenlenen 'Egitim Her Engeli Asar' kampanyasinin Kirklareli tanitim toplantisi dün saat:11.00'da yapildi.
Kirklareli Üniversitesi Rektörlügü'ndeki toplantiya Kirklareli Valisi Cengiz Aydogdu, AKP Istanbul Milletvekili ve Beyazay Dernegi Genel Baskani Lokman Ayva, Belediye Baskan Vekili Ünal Baskur, Il Jandarma Komutani Albay Mehmet Yigit, Il Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoglu, Istanbul Milli Egitim Müdürlügü Özel Egitim Åzube Müdürü Halis Kuralay, vali yardimcilari, ilçe belediye baskanlari, daire amirleri, muhtarlar ile engelli ögrenciler ve aileleri katildi.
Toplantinin açilisinda kampanya ile ilgili bilgi verilirken, 'Egitim Her Engeli Asar' organizasyonunun ilk yilini doldurdugu kaydedildi. Toplam 3 yil sürecek olan kampanya kapsaminda su ana kadar hangi faaliyetlerin gerçeklestirildigine dair bir tanitim filmi de izlendi.
"Insan her engeli asar"
Toplantida daha sonra Kirklareli Valisi Cengiz Aydogdu bir konusma yapti. Konusmasina "Aslinda insan her engeli asar" diyerek baslayan Aydogdu, "Kampanya'nin adi: Egitim Her Engeli Asar. Ancak düsünüldügünde insan her engeli asar. Evrenin öznesidir insan. Her sey insan için yaratilmistir. Engel tanimayan tek güç insandir. Insanin kabiliyeti sinirsizdir. Insan sadece vücuttan ibaret degildir. Insanin engelli olmasi mümkün degildir. Çünkü insan engellenemez. Sadece çevre kisiyi 'engelli' gösterir. Buna izin vermeyelim. Her engelin birlikte üstesinden gelelim" diye konustu.
Reklam filmi izlendi
Aydogdu'nun konusmalarindan sonra Egitim Her Engeli Asar Kampanyasi'nin reklam filmi izlendi. Ardindan kampanya kapsaminda Kirklareli'de yapilan faaliyetler anlatilirken, ilimizde engelli ögrencilerin egitimi için 33 ögretmene daha ihtiyaç duyuldugu kaydedildi. Bir yillik kampanya faaliyetleri kapsaminda 42 engelli ailesinin de ziyaret edildigi bildirildi ve "Ilimizde 953 engelli için 'evde bakim maasi' ödeniyor" denildi.
"Tüm Türkiye harekete geçti"
Daha sonra kürsüye Istanbul Milli Egitim Müdürlügü Özel Egitim Åzube Müdürü Halis Kuralay çikti. Görme engelli olan Kuralay, kampanya boyunca Istanbul'da ve Türkiye'de neler yapildigini detaylariyla anlatti. Kuralay, engelli ve engelsiz insanlarin toplumda bir arada yasadiklarina dikkat çekerek, "Ayni günesin altinda isiniyor, ayni havayi teneffüs ediyoruz. Yani bu dünyada birlikte yasiyoruz. Toplumda 'engelli' ayrimini ortadan kaldirmali ve engelleri birlikte asmaliyiz" dedi.
Görme engelli vekilden KÖK teorisi
Istanbul Üniversitesi Ögretim Üyesi Nurettin Konar'in da bir sunum yaptigi toplantida son olarak AKP Istanbul Milletvekili ve Beyazay Dernegi Genel Baskani Lokman Ayva kürsüye çikti. Türkiye'nin ilk görme engelli milletvekili olan Ayva, Israil'in insani yardim gemilerine yönelik saldirilarini hatirlatarak basladigi konusmasinda, "Böyle günlerde daha çok çalismali daha çok üretmeliyiz. Olumsuzluklarla, dogru isler yaparak mücadele edebiliriz" dedi.
KÖK teorisini da anlatan Ayva, "Özürlülerin sorunlari çok teferruatli ve karmasik görünmekle beraber topu topu üç baslikta ele alinabilecek sekildedir. Bunu biz KÖK teorisi ile açikliyoruz.Yani özürlü sorunlarinin kökü anlaminda öyle adlandiriyoruz. Ayni zamanda bu KÖK kelimesi o üç sorunun ilk harflerini meydana getiriyor. Ben bu konusmamda Ö harfiyle baslayan sorun üzerinde durmak istiyorum. Ama diger iki K harfini de açiklamam gerekiyor, sanirim.
1.Mesele; K-apsamayan sistem. Dünya belli bir insana göre düzenlenmistir. Nasil bir insana göre? Orta boylu yani. 140 cm ile 190 cm arasi boyu olana, 40 kg ile 110 kg arasi kilosu olana, sag elini kullanana, tuzlu ve sekerli yiyebilene, etli sevene göre kurulmustur. Ve tabiî ki bütün organlari çalisanlara göre kurulmustur. Bunlarin disindakiler sorun yasarlar. Mesela fotograf makineleri, müzik enstrümanlari, ara-balarin vites ve isik sistemleri hep sag elini kullananlara göre yapilmistir. Seminer sandalyeleri mesela, solaksaniz sorun yasarsiniz. Iste özürlülerde o yüzden sorun yasarlar. Çünkü onlarin da bir takim organlari normal çalismaz. Çare nedir? Çare sistemleri kapsar hale getirmektir.
Gelelim ikinci K harfine. K-animsanmis çaresizlik. Bu sorunun kaynaginda da dogrudan özürlü bireyin kendisi vardir. Bunu bir örnekle anlatmak gerekirse. Psikolojide bir deney yapilmis. Bir pireyi ziplatiyorlar ve zipladigi yüksekligi ölçüyorlar. 70 cm ziplamis. Sonra bunu 25 cm'lik bir siseye koyuyorlar, agzini da kapatiyorlar. Bizim pire zipladikça kapaga çarpiyor, çarpmamak için de daha az ziplamaya basliyor. Yani 24 cm zipliyor. Belli bir müddet sonra siseyi açiyorlar ve görüyorlar ki bizim pire hala 24 cm ziplayabiliyor. Zavalli pire üstünde kapagin oldugunu zannediyor. Bunun nedeni hem bizi kapsamayan sistem hem de özürlülere karsi aciz insan muamelesi veya bakis açisidir. Etrafimiza bakiyor ve etrafimizdakilerin sözlerini dinledigimizde kendimizin bir baltaya sap olamayacagimizi, hiçbir ise yaramayacagimizi zannediyoruz. Bunun da degismesi lazim.
Gelelim asil bahsetmek istedigim konuya; 3. özürlüye aciz insan bakisi. Bu, su demek. Mesela salondan Mehmet adli arkadasimiz düsünse ve bilse ki Lokman özürlüdür ve hiçbir ise yaramaz. Åzu anda beni etkiler mi? Etkilemez . Ben O'nun söyledigini umursamam. Söylediginden etkilenmem. Ama diyelim ki ben küçügüm ve Mehmet Bey körlerin egitim göremeyecegini bilmese ve buna inanmasa ne olur? Beni okula gönderir mi? Elbetteki hayir. Diyelim ki Mehmet Bey okul müdürü ve körlerin egitim göreceklerini bilmiyor ve buna inanmiyor. Sizce Mehmet Bey beni okula alir mi? Elbetteki hayir. Bu sefer Mehmet Bey isveren olsun ve özürlülerin çalisip üretebileceklerine inanmasa ve bunu bilmese sizce beni ise alir mi? Elbetteki hayir. Peki Mehmet Bey benim kayinpederim olsa bana sizce kizini verir mi? Niye versin ki… Kim ister ki kör bir damadini olmasini. Herkes ogluyla kiziyla övünmek istedigi gibi geliniyle damadiyla da övünmek ister. Åzimdi adam benimle ne diye övünecek; 'Yav benim bir damadim var, ki % 100 kör' Ben bir kizla çiktim. Tam dört yil sürdü bu durum. Ilk çiktigimizda bir üniversiteye baslasaydim ikinci bir fakülte bitirirdim. Gerçi bu da hayat üniversitesi oldu bizim için. Sonunda evlenmeye karar verdik. Kiz ailesine konuyu açti. Ertesi gün duydum ki babasi kalp spazmi geçirmis. Åzimdiki esimle evlenmemizde hemen öyle kolay olmadi. Biraz karikatürize ederek anlatiyorum ama bunlar hayatin gerçekleri. Esimle tartistik, tabi o zaman esim degil. Ailesine konuyu açiyor. Ailesi tabi ki razi gelmiyor. Esim biraz cesurdur. Masaya yumrugu vuruyor ve diyor ki 'vermezseniz kaçarim' düsünebiliyor musunuz, ben kaçiracagim… Düsünün olacaklari. Bakis açisi öyle bir sey ki özürlüleri mahvedebiliyor veya mutlu edebiliyor" diye konustu.
Åzampiyonlar ödüllendirildi
Toplantinin sonunda Bocce Türkiye Åzampiyonu olan Kirklareli Egitim Uygulama Okulu ve Is Egitim Merkezi ögrencileri ödüllendirildi. Kirklareli Valisi Cengiz Aydogdu, Il Jandarma Komutani Albay Mehmet Yigit, Belediye Baskan Vekili Ünal Baskur, AKP Istanbul Milletvekili ve Beyazay Dernegi Genel Baskani Lokman Ayva ve Istanbul Milli Egitim Müdürlügü Özel Egitim Åzube Müdürü Halis Kuralay tarafindan ödüllerin verilmesiyle sona eren toplantinin ardindan engelli ögrencilerin el becerileri sergisi gezildi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol