Enerji

Türkiye, özellestirmelerin sonuna geliyor. Emekçilerin özellestirmelere karsi verdigi mücadelenin basariya ulasmasinin sonucu olarak degil, ama özellestirilecek bir sey kalmadigi için. Gerçi AKP açisindan özellestirme deyince sadece kamu kuruluslari akla gelmiyor. Kamu kuruluslarini bitirdikten sonra vatan topraklari, akarsular ve deniz yüzeyi; çesitli AKP yöneticileri tarafindan satilacak "meta"lar arasinda sayiliyor. 2010 yilinin kalan aylari içinde Türkiye enerji özellestirmesini konusacak. Åzu ana kadar izlenen politikalarin sonucu olarak, enerjide yaklasik 45.000 megavat kadar olan toplam kurulu gücün yarisi özel sektöre geçmis durumda. Åzimdi AKP iktidari gözünü kamunun elinde olan diger yariya dikmis vaziyette. Becerebilirlerse bu yil içinde Enerji'de kamu payini sifirlayacaklar.

 DIÅzA BAÄzIMLILIK

Enerji, stratejik bir sektör… Bir çok Batili ülke bile sadece bu gerekçeyle enerji alaninda özellestirmeye sicak bakmiyor. Hele hele bu sektörde yabancilarin olmasina ise izin vermiyor. Gazprom, Ingiltere'de enerji sektörüne girmek istedi. Ingiliz Parlamentosu ayaga kalkti. Ayni sekilde ABD'nin büyük enerji tekeli Unicol'un Çin tarafindan satin alinmak istenmesi, büyük muhalefet ile karsilasti ve engellendi. Türkiye'nin ise bu kadar önemli olan bir sektördeki payi daha bugünden içler acisidir. Enerji üretimimizde dogal gazin payi yüzde 48.2. Dogalgazin yani sira enerji üretiminde önemli payi olan Petrolün de hemen hemen tamamina yakinini ithal ediyoruz. Sektörde toplam disa bagimlilik ise yüzde 73'tir. Son 20 yil içinde enerji üretiminde disa bagimlilik yüzde 50 oraninda artmistir. Sadece 2009 yilinda dogalgaz ve petrol ithalatina ödedigimiz para 44 milyar dolardir. Öte yandan Türkiye linyit zenginidir. Ama enerji üretiminde Linyit kullanimi, kapasitenin çok altindadir.Yenilebilir enerji kaynaklari açisindan da Türkiye, (Hidrolik, rüzgar, günes vb) oldukça zengindir ve bu potansiyel kullanilmamaktadir. Bu durum, Türkiye'nin bir enerji planlamasinin olmadigini göstermektedir.

 BOÅzA GIDEN KAYNAKLAR

Bir enerji planlamasinin olmadiginin çarpici örnegi sudur: Geçtigimiz yillarda Hükümet Türkiye'nin yillik dogalgaz ihtiyacinin 55 milyar metre küp oldugunu hesapladi ve buna göre anlasmalar yapti. Ama 2009 ve 2010 yillarinda Türkiye'nin dogalgaz tüketimi 32 - 33 milyar metreküp oldu. Ama yatigimiz anlasmanin sonucu olarak kullanamadigimiz dogalgaza milyarlarca dolar ödedik. Disa bagimlilik basli basina bir sorundur. Bu temel sorunun yani sira ülke ihtiyacina uygun bir üretim planlamasinin yoklugu, bir enerji darbogazini kaçinilmaz olarak önümüze getirecektir. Türkiye'nin enerji tüketimi yilda ortalama olarak yüzde 7 artmaktadir. 2009 ve 2010 yillarinda dünyada yasanan ekonomik kriz ve Türkiye ekonomisindeki daralma, kaçinilmaz darbogazi erteledi. Ama mevcut politikalarin Türkiye'yi enerjide büyük sikintilara düsürmesi kaçinilmaz görünüyor.

 YABANCILARIN ARTAN PAYI

Elektrik dagitim sebekeleri esas olarak özellestirildi. Kalan dört sebeke de önümüzdeki aylar içinde özellestirilecek. Bu konuda dikkate deger olan gelisme sudur: Dagitim sebekelerini alan sirketler zarar etmektedirler. Birçogu ellerindeki dagitim sebekelerini teminat göstererek genellikle yabanci kamu kaynaklarindan kredi kullanmaktadirlar. Dolaysiyla önümüzdeki dönemde dagitim sebekelerinin yabancilarin eline geçmesi kaçinilmaz görünmektedir. Bu arada enerji piyasasini düzenleyen 4628 sayili yasa degistirilmektedir. Bu durumda enerji sektöründe özel tekel olusmasinin önündeki engel kaldirilmis olacaktir.

20 sene önce enerjide devletin tekeli vardi. Bu tekeli önce parçaladilar. Parça parça sattilar. Åzimdi de özel tekeli kurmanin son adimlarini atiyorlar.

Ve bu Tekel yabancilara ait olacak…

 NE YAPMALI?

1. Öncelikle Özellestirmelere son verilmelidir. Özellikle Termik santrallerin özellestirilmesi yönündeki çalismalar durdurulmalidir.

2. Hidro elektrik santraller basit olarak enerji üretiminin ötesinde, çevrelerinde bulunan köylerin yasamini yakindan etkileyen isletmelerdir. Bu santrallerin sadece kâr amaciyla hareket eden özel sektöre devri, köylerin ekonomik çikarlarina büyük zararlar vermektedir. HES'lerin özellestirilmesi de durdurulmalidir.

3. Türkiye bir enerji planlamasi yapmalidir. Elektrik üretiminde disa bagimliligi adim adim azaltan ve kendi kaynaklarimiza (Linyit, hidrolik vb.) dayali enerji üretimi gerçeklestirilmelidir.

4. Yenilebilir ve temiz enerji kaynaklarindan azami ölçüde yararlanmak açisindan gerekli yatirimlar yapilmali, Devlet bu alanlara yapilacak yatirimlara önderlik etmelidir.

5. Nükleer enerji, hem Türkiye'nin dogal gaz ve petrole olan bagimliliginin azaltilmasi, hem ülke ekonomisinin gereksinim duydugu teknolojik gelismeye yapacagi katki ve hem de ülke savunmasi açisindan tasidigi stratejik önem dolayisi ile gereklidir. Nükleer enerji alanina da gerekli yatirimlar vakit geçirilmeden gerçeklestirilmelidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol