DOKU Derneği ve Kent Konseyi Çevre Meclisi ilginç bir bilgiyi kamuoyu ile paylaştı. Buna göre Türkiye’de toplam 294 mağaranın bulunduğunu bunların 41 tanesinin Kırklareli il sınırları içerisinde yer aldığını, mağara sayısı ile Kırklareli’nin birinci sırada yer aldığı kaydedildi.
DOKU Derneği ve Kent Konseyi Çevre Meclisini temsilen bir açıklamada bulunan Göksal Çidem konu hakkında şunları kaydetti;
“Türkiye’de en çok mağara Kırklareli’de. Var olanların dışında da tespit edilen ve uzman incelemeleri ardın da tescile başvurulacak mağaralarımızda bulunuyor. DOKU Derneği ve Kent Konseyi Çevre Meclisi olarak tabiat varlıklarımızın tespiti ve tescili için çalışmalarımız devam ediyor.
Türkiye’de bulunan yarasa türlerinin yüksek öncelikli korunma statüleri vardır. Istrancalarda yapılan araştırma verileri de göz önüne alındığında bu türlerden 28’i (% 73,6) Trakya’da, 25’i (% 65,7) ise Istranca dağları ve mağaralar çevresindeki ormanlarda bulunmaktadır. Bu mağaraları bir çoğu madencilik ve enerji yatırım projeleri ve faaliyetleri nedeniyle tehdit altında bulunuyor. İlimizde ki mağaralar Balkanlarda yaşayan yarasa varlığı için oldukça önemli. Bir örnek vermek gerekirse; Koyunbaba Mağarası ve çevresi ulusal ve uluslararası anlamda oldukça önemli bir mağaradır.
Koyunbaba mağarasında Eleni Papadatou tarafından Yunanistan’da markalanmış ve serbest bırakılmış M. capaccinii türüne ait bir birey yakalanmıştır. Buna göre, Koyunbaba Mağarası Avrupa yarasalarımın mevsimsel olarak göç ettiği ve kullandığı doğal bir yeraltI barınağıdır. Koyunbaba Mağarası bu türün büyük popülasyonlarına yavrulama ve yavru yetiştirme barınağı olarak ev sahipliği yapmaktadır. Koyunbaba Mağarasının Avrupa yarasa popülasyonlarının geleceği açıcından uluslararası bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Mağarada tespit edilen türlerin ikisi, Mehely Nalburunlu Yarasası (R. mehelyi) ve Uzunayaklı Yarasa (M. capaccinii), Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından türleri tehdit altında olarak (Hassas) listelenmiştir. Ayrıca mağarada tespit edilen türlerin tümü, Türkiye’nin de taraf olduğu Bern Sözleşmesi tarafından koruma altına alınmıştır. Bu sözleşmeye göre bu türlerin yaşadığı mağaralar ve bu mağaraların etrafındaki alanların koruma altına alınması gerekmektedir. Aynı şekilde bu türlerin beslenme ve üreme için kullandıkları alanların da korunması büyük önem arz etmektedir.
Yarasa popülasyonun varlığı için bu bölgeler mutlaka kayıtsız şartsız korunmalıdır. Enerji ve madencilik faaliyetleri nedeniyle bir an önce koruma alanları belirlenmelidir.” (F.Kurtbayram)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol