"Emeklilige hak kazananlarin sözlesmeleri feshedilemez"

Türkiye Haber Is Sendikasi Kirklareli Il Temsilcisi Hüseyin Erel, Türk Telekom yönetiminin uygulamaya koydugu ‘emeklilige hak kazananlarin sözlesmelerini feshetme’ girisimlerinin bir an önce durdurulmasi gerektigini bildirdi.

Erel, “Bu girisim tekrar gözden geçirilmezse bütük yasal haklarimizi kullaniriz” dedi.

Hüseyin Erel, yaptigi açiklamada söyle konustu: “Türk Telekom A.S. nin yeniden yapilanma kapsaminda olusturulan organizasyon yapisi, görev, yetki ve sorumluluklar ile norm kadro sayisinin belirledigi olmasi, belirlenen norm kadro sayisina göre de çalisan sayisinin azaltilmasi gerektigi bunun için de çalisanlardan emeklilige hak kazanmis olanlar ile 2008 yili içerisinde emekliligine hak kazanacak çalisanlarin kanuni ve akdi haklarinin ödenmesi sureti ile is sözlesmelerinin sonlandirilmasina Türk Telekom A.S. yönetim kurulunca karar verildigini ifade eden uygulamaya baslatilmistir.

Sirket hisselerinin %55’inin satilarak özellestirilmesinin üzerinden geçen 2 yili askin bir süredir kârlilik  ve verimlilik açisindan herhangi bir sorunla karsilasilmadigi gibi, müspet yöndeki gelismeler sendikaniz tarafindan da yakindan takip edilmekte ve bu durumdan sirketimiz ve çalisanlarimiz adina mutluluk duymaktayiz. Sirketimizin müsteri kaybetmemek ve piyasadaki durumunu pekistirmek için yaptigi reklâm harcamalarini da bu anlamda kârliligin bir göstergesi olarak kabul etmek durumundayiz. Sirketin mevcut mali yapisi ve bu gelismeler ortada iken emekliligi hak eden isçilerin is sözlesmelerinin feshedilmesinin ‘son çare ilkesi’ ile bagdastirilmasinin ve böyle bir gerekçeye inanilmasinin mümkün bulunmadigini düsünmekteyiz.

Bilindigi üzere, 44 günlük bir grev asamasindan sonra imzalanan VII. Dönem toplu is sözlesmesinin müzakereleri sirasinda da isçi azaltilmasina imkân saglayacak bir teklif yapilmis, ancak yasal, bilimsel ve ekonomik olarak hiçbir dayanagi bulunmayan bu teklif sendikamiz tarafindan kabul edilmemistir. Yukarida arz edilmeye çalisildigi üzere, her iki taraf açisindan da zor geçen bir süreci takiben tolu is sözlesmesinin imzalanmasindan kisa bir süre sonra, müzakerede kabul edilmeyen bir düzenlemenin tek tarafli olarak uygulamaya konulmasinin toplu sözlesme hukuku ile ne kadar bagdasacagini ve iliskilerimize nasil bir katki saglayacagini takdirlerinize birakiyoruz.

Sirketin özellestirme asamasinda 52 bin olan çalisan sayisinin bugün itibari ile 37 bin civarinda oldugu bunlarin arasinda 7 bin civarinda baska kurumlara nakil imkâni bulunan 2. tip sözlesme imzalayan personel oldugu bilinen bir gerçektir. Yeniden yapilanma kapsaminda olusturulan yeni organizasyona göre belirlenen norm kadro sayisi ve nitelikleri konusunda herhangi paylasim yapilmamis olmakla birlikte, sirketin personel profili içinde baska kurumlara nakil hakki bulunmayan ve sirketine sonuna kadar bagli çalisanlardan meydana gelen kapsam içi personelin ayri bir yeri ve degeri oldugu bilinmelidir. Bu nedenle baska kurumlara nakil hakki bulunan 2. tip sözlesme imzalayan personel ile ilgili yapilacak bir tasarruf sirkete istenilen sonuçlari saglamada daha genis bir hareket alani saglayacaktir. Bu sekilde nakledilen personel kamu kurumlarinda çalisamaya devam edecegi için hen sirket, hem de çalisanlar bakimindan olumsuz bir tablo olusmasinin önüne de geçilmis olacaktir.

Ayrica emekilige hak kazanmis herhangi bir isçinin is sözlesmesinin sirf bu nedenle fesedilmesi normatif hukuk kurallarina da aykiridir. Zira kanunlarimiza ve yerlesik Yargitay içtihatlarina göre emeklilik isçiye taninmis kisisel bir hak olup, bu hakkin kazanilmasi isverene tek tarafli olarak geçerli nedene dayali bir fesih hakki vermemektedir.

Yine, emeklilik hakkini kazananlarin is akdinin feshedilmesi Is Kanunu’nun 5. maddesindeki esit davranma borcuna da aykirilik olusturmaktadir.

Sonuç olarak, emekliligi hak eden isçilerin hizmet vakitlerini feshetmek yerine 2. tip sözlesme imzalamis çalisanlarin baska kurumlara nakil imkânin kullanilmasi suretiyle gereksiz bir yargilama süreci ile karsilasilmayacaktir. Sirket yönetiminin bütün bu gerçeklerin isigi altinda is barisinin daha güçlü olarak tesis edilmesi yönünde bir karar alacaginiza olan inancimizla, konunun bir kez daha gözden geçirilmesini bekliyoruz. Aksi takdirde tüm yasal mücadele hakkimizi sonuna kadar kullanacagimiz herkes tarafindan bilinmelidir”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol