Ekoloji ve Çevre Kongresi Edirne’de düzenlenecek

8. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresi 12-15 eylül 2017 tarihleri arasında Edirne’de düzenlenecek. “Çevre Koruma ve Biyolojik Çeşitlilik” konusunun işleneceği kongrenin düzenlenmesinde Trakya Üniversitesi ve Türkiye Biyologlar Derneği önemli rol oynuyor.

Trakya Üniversitesi’nde görevine devam eden Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe’nin ve Dr. Ş. Deniz Engin’in başkanlığını üstlendiği kongrede hava kirliliği, çevre kirliliği ve kontrolü, kentleşme ve çevre sorunları başta olmak üzere toplamda 28 konu mevcut.

Kongreye “Trakya Çevre Sorunları” üzerine düzenlenecek panelde konuşmacı olacak Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı ve Trakya Platformu Yönetim Kurulu üyesi Göksal Çidem de katılacak.
Kongre Başkanları Prof.Dr. Yılmaz Çamlıtepe ve Dr. Ş. Deniz Engin, katılımcılara yönelik yayınladıkları mesajda “Sizleri Edirne’mizin güzel Eylül ayında, sonuçlarının ülkemize ve bilim dünyasına önemli katkılar sağlayacağını umduğumuz, XIII. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresi’nde ağırlamaktan mutluluk duyacağız” cümlelerini kullandılar. Çamlıtepe ve Enginin yayınladığı mesajın tamamı şu şekilde; “Hızla gelişen kontrolsüz sanayi ve artan nüfusun oluşturduğu aşırı tüketim küresel ölçekte yaşamı tehdit eden önemli sorunları da beraberinde getirmiştir. Kontrolsüz sanayi ve şehir atıkları, yoğun tarımsal ilaç kullanımı, çarpık kentleşme, ekosistem bileşenlerinin yoğun tahribatı ve özellikle doğal kaynakların aşırı tüketimi biyolojik zenginliklerin hızla yok olmasına ve ağır çevre kirliliğine yol açmıştır. Son yıllarda, özellikle Sivil Toplum Kuruluşlarının baskıları ses getirmeye başlamış ve çeşitli ülkeler gezegenimizdeki yaşamı tehdit edecek boyuta gelen ekosistem tahribatı ve çevre kirliliğinin önüne geçmek için çevreyle barışık, istikrarlı ve sürdürülebilir gelişme kavramı üzerinde durmaya başlamışlardır. İnsan soyunun sürdürülebilir bir yaşam ortamında devam etmesinin bir önkoşulu olarak “ekosistemdeki hassas dengelerin korunması” gerekliliğini bilen ülkeler çeşitli organizasyonlar oluşturmuş ve stratejiler geliştirmiştir. Bu bağlamda Rio’da düzenlenen Çevre ve Kalkınma Konferansında imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi küresel ısınmaya yönelik hükümetler arası ilk çevre sözleşmesi olup konferansta ayrıca “Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi” ve “Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi” kabul edilmiştir. Bu sözleşme kapsamında 1997 yılında imzalanan Kyoto Protokolü ile de insan kaynaklı olarak atmosfere salınan karbon dioksit ve sera etkisine neden olan gazların salınımının azaltılması sözü verilmiştir. 156 ülke Biyolojik Çeşitlilik sözleşmesini imzalayarak “kendi egemenlik sınırları içerisindeki bitkilerin, hayvanların ve mikrobiyolojik yaşam çeşitliliğinin tam olarak korunması sorumluluğunu üstleneceklerine, biyolojik kaynakları sürdürülebilir kullanacaklarına ve biyolojik çeşitlilikten sağlanan faydaları eşit olarak paylaşmanın yollarını arayacaklarına dair
taahhütlerde bulunmuşlardır. Yine 1971 yılında imzalanan Sözleşmesi ile ülkeler özellikle Su Kuşlarının Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlamışlardır. Ülkemiz bu antlaşmaları imzalayarak taraf olmuştur.
Diğer yandan AB ülkeleri bir araya gelerek su kalitesi ve su yönetimi için 23 Ekim 2000 tarihli ve 2000/60/EC sayılı “Su Çerçeve Direktifi” ni oluşturmuşlardır. Bu amaçla, Çevre Koruma ve Biyolojik Çeşitlilik temalı “XIII. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresi” nin 12-15 Eylül 2017 tarihlerinde İzmir Biyologlar Derneği İzmir Şubesi Başkanlığı ve Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü işbirliği ile Edirne’de yapılması planlanmıştır. Osmanlıya başkentlik yapmış, Mimar Sinan’ın şaheseri, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan muhteşem Selimiye camisine ev sahipliği yapan Edirne ilimiz tarihi ve kültürel açıdan zengin bir il olduğu kadar yaklaşık 4000 kadar farklı bitki ve hayvan türüne sahip olmasıyla biyoçeşitlilik açısından da şanslı ve zengin bir ildir. Yunanistan ve Bulgaristan’la sınır oluşturan serhat şehri Edirne 3 nehrin ve 4 dinin birleştiği dünyadaki tek yerdir.
Tarihi camileri, kiliseleri, sinagogları ve bahailerin kutsal mekanları ile Roma döneminden kalma kale içi semtinde Edirne evlerini ve sokaklarını gezerken hayran kalacağınız Tarih ve Kültür şehri Edirne, Avrupa Birliği müze ödüllü eşsiz Edirne Darüşşifa Sağlık Müzesi (Sultan II. Beyazıt Kompleksi), tarihi Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı Sarayiçi kompleksi, Adalet kasrı, Osmanlı Saray kalıntıları, Dolmenleri, Meriç nehri ve tarihi köprüleri, tarihi çarşıları, müzeleri, festivalleri, Edirne tava ciğeri, badem ezmesi ve Edirne peyniriyle, hoşgörülü, sevgi dolu kent sakinleriyle sizleri büyüleyeceğinden emin olabilirsiniz. Diğer yandan Yunanistan Kavala-Selanik Atatürk evi, Yunan adaları gezisi, Sofya-Pilovdiv gezisi, Trakya Bağbozumu Festivali, İğneada Milli Parkı-Longos Ormanları-mağara gezileri gibi zengin bir sosyal program ile de sizleri ağırlamak istiyoruz. Sizleri Edirne’mizin güzel Eylül ayında, sonuçlarının ülkemize ve bilim dünyasına önemli katkılar sağlayacağını umduğumuz, XIII. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresi’nde ağırlamaktan mutluluk duyacağız.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol