Egitim- Sen Kirklareli Subesi 2009- 2010 egitim ve ögretim yilinin baslamasi ile geçmis yillardaki gibi vuku bulmaya devam memurlarin ve egitim çalisanlarinin hak ve ek derslerinin gasp edilmesine büyük tepki gösterdi. Memur haklarinin çignenmesinden, magduriyetlere, ek ders ücretlerinin verilmemesinden, bakanligin izledigi yola kadar bir çok konunun ele alindigi basin açiklamasinda konusan Egitim- Sen Kirklareli Subesi Sube Sekreteri S. Meriç; ”Haklarimizin Takipçisi Olmayi Sürdürecegiz” ana baslikli açiklamasinda; ”2009-2010 egitim ögretim yilina da, tipki önceki yillarda oldugu gibi, yine sorunlarla ve hak gasplariyla basliyoruz. Ek ders ücretlerimizin ödenmesinde yasanan magduriyetlerin giderilmesi, egitime hazirlik ödeneginin tüm egitim ve bilim emekçilerine ödenmesi, tedavi giderlerimizin ödenmesinde yasanan sorunlarin çözülmesi talebiyle yine alanlardayiz.
Bilindigi gibi egitim emekçileri, her ders yili basinda Eylül ayinin ilk isgününden egitim-ögretimin basladigi güne kadar, ders yili sonunda ise Temmuz ayinin ilk isgününe kadar ögretmenlik meslegi ile ilgili seminer çalismalarinda belli günlerde normal mesai yaptiklari halde ek ders ücreti alamamaktadir. Iki haftayi asan seminer dönemleri için ek ders ücreti ödenmemesini fedakârca görevlerini yerine getirmeye çalisan egitim emekçilerine karsi yapilmis açik bir haksizlik olarak degerlendiriyoruz.
Iki haftadan fazla süren seminer dönemi için bu yil 29 ve 30 Haziran günlerinde ek ders ücreti ödenmemistir. Yine bu dönem basinda da, 14-18 Eylül arasi ve bayram haftasinda 23-24-25 Eylül 2009 tarihlerinde ögretmenlerimiz okullarda, fiilen görevlerinin basinda olmasina ragmen kendilerine ek ders ücreti ödenmeyecektir.
Egitim Sen, ögretmenlerimizi magdur eden bu büyük haksizligin giderilmesi için girisimlerde bulunmus olmasina ve bu haksiz uygulamanin sona erdirilmesini talep etmesine ragmen Bakanlik, yasanan magduriyetlerin ortadan kaldirilmasi noktasinda hiçbir somut adim atmamistir. Egitim Sen olarak, yüzbinlerce egitim emekçisini yakindan ilgilendiren bu hak ihlaline karsi sessiz ve tepkisiz kalmamiz mümkün degildir.
2009-2010 egitim ögretim yili basinda yasanan bir diger sorun egitime hazirlik ödeneginin miktari ve kapsamina iliskindir. 2009 bütçesinde 515 TL olarak öngörülen egitime hazirlik ödeneginin her yil oldugu gibi, tüm itirazlarimiza ragmen bu yil da sadece ögretmenlere ödenmesi söz konusudur. Oysa her egitim-ögretim yili basinda sadece ögretmenler degil, hizmetlisi, memuru ile tüm egitim ve bilim emekçileri çesitli hazirliklar yapmaktadir. Ancak Milli Egitim Bakanligi, tüm israrlarimiza ragmen yillardir sadece ögretmenlere "egitime hazirlik ödenegi" ödemekte, egitim hizmetlerinin tüm eksikliklerine ragmen en iyi sekilde yapilmasi için emek harcayan diger egitim ve bilim emekçilerinin emegini görmezden gelmektedir. Bugüne kadar belirlenen egitime hazirlik ödenekleri hem oldukça yetersiz, hem de sadece ögretmenlere ödendigi için kapsami sinirlidir.
Son dönemde egitim emekçilerinin yasadigi bir diger önemli sorun tedavi giderlerinin ödenmesinde yasanan sikintilardir. Pek çok ilde uzunca bir süredir egitim emekçilerinin tedavi giderlerinin karsilanmasinda sorunlar yasanmakta, çok sayida egitim emekçisinin ödenmesi gereken tedavi giderleri ödenmemektedir. Bu durum, zaten pek çok sorunla bogusan egitim emekçilerinin magdur etmektedir. sBugün Türkiye'nin her yerinde yaptigimiz bu eylemlerle Milli Egitim Bakanligini bir kez daha uyariyoruz.
Seminer dönemlerindeki ek ders ücretleri hiçbir kesintiye ugramadan eksiksiz ödenmelidir. Ders ve ek ders uygulamalarina iliskin düzenlemeler egitim sendikalariyla birlikte yeniden yapilmalidir. Pek çok ilde ödenmesinde sorunlar yasanan tedavi giderleri derhal ödenmeli, yasanan magduriyetler giderilmeli, tedavi giderlerinin karsilanmasi konusunda yeni magduriyetlere izin verilmemelidir. Egitime hazirlik ödenegi sadece ögretmenlere degil, egitim ve bilim iskolunda çalisan herkese bir tam maas tutarinda ve yilda iki kez ödenmelidir.
Egitim iskolunda yasanan sorunlara yenilerinin eklenmesi, egitim sisteminin asli unsurlarindan birisi olan egitim emekçilerini oldugu gibi, bir bütün olarak egitim sistemini de olumsuz etkilemektedir.
Egitim ve bilim emekçileri, bugüne kadar oldugu gibi, gelecekte de her türlü haksiz ve adaletsiz uygulamalarin karsisinda olmaya devam edecek, ögrencilerimiz, velilerimiz ve halkimizin destegiyle haklarimizin takipçisi olmayi kararlilikla sürdürecegiz.” dedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol