Eğitim Sen'den gözaltılara tepki

KESK üyelerine yönelik önceki sabah gerçekleştirilen gözaltıları protesto eden Eğitim-Sen üyeleri Anıt Kültür Park içinde toplandı. Eğitim Sen Kırklareli Şube Örgütlenme Sekreteri Güvenç Köroğlu, olanlardan AK Parti Hükümetini sorumlu tuttu. Köroğlu, "AKP'nin 'ileri demokrasisi' her gün yaşanan gözaltı ve tutuklama furyası ile devam ediyor" dedi.

Önceki gün Anıt Kültür Park içinde saat 17.00'da toplanan KESK'e bağlı sendikalar ile çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri KESK üyelerine yönelik son gözaltıları protesto ettiler. Grup adına bir açıklama yapan Eğitim Sen Kırklareli Şube Örgütlenme Sekreteri Güvenç Köroğlu, gözaltıların sorumlusunun AK Parti Hükümeti ve uygulamaları olduğunu ifade etti.
167 civarında kişinin gözaltılarına alındığını bunlardan kaçının KESK üyesi olduğunu ise tam olarak öğrenemediklerini aktaran Köroğlu, gözaltıların KESK'in ülke genelinde başlattığı örgütlenme kampanyasının birinci gününe denk gelmesinin tesadüf olmadığını savundu.
Köroğlu, "Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi, bugün de sesiz kalmayacağımız bilinmelidir. KESK olarak tüm demokratik muhalefete, üye ve yöneticilerimize yönelik yıldırma ve sindirme uygulamalarına son verilmesini, gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
12 Eylül ve 28 Şubat ile hesaplaşma iddiasında olanların yaptığı uygulamaların darbe dönemi yöntemleri bile gölgede bırakır nitelikte olduğunu savunan Köroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi, bugün de sesiz kalmayacağımız bilinmelidir. KESK olarak tüm demokratik muhalefete, üye ve yöneticilerimize yönelik yıldırma ve sindirme uygulamalarına son verilmesini, gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
Bizler biliyoruz ki; sömürü ve yağmaya karşı emeğin hakkını, savaşa karşı barışı, emperyalizme karşı bağımsızlığı, ırkçılığa ve şovenizme karşı hakların kardeşliğini kararlılıkla savunduğumuz, baskı ve sömürü düzeni üzerine kurulu bu köhne düzene karşı her koşulda direneceğimizi ifade ettiğimiz için bu tabloyla karşı karşıyayız."