"Egitim Sen, Köy Enstitüleri'nin demokrat gelenegine sahip çikmaya devam edecek"

Egitim-Sen Kirklareli Subesi, Köy Enstitülerinin 68. kurulus yildönümü nedeniyle bir basin açiklamasi yayimladi.

Köy Enstitüleri’ni “Aydinlanmanin tasiyicisi” olarak tanimlayan Egitim-Sen, açiklamasinda sunlari kaydetti;  “Köy Enstitüleri, Anadolu'nun birer aydinlanma mesaleleri olarak 17 Nisan 1940'ta kuruldu. Bugün Köy Enstitülerinin 68. kurulus yildönümü kutlaniyor. Köy Enstitüleri aydinlamanin tasiyicisi olmustur. Egitimi yalnizca bilgi verme süreci olarak görmeyen Köy Enstitüsü hayatin tamamini kapsayan bir egitim sürecini hayata geçirmistir. Bugün dahi ögrencileri okutulmaktan kaçinilan dünya ve Türk edebiyatina iliskin klasikler egitimin temel kitaplari olmustur.

Köy Enstitüleri'nin kapatilmasi bu anlamda aydinlanma sürecinin durdurulmasi anlamina gelmistir. Köy Enstitüleri, bugün hurafelerle doldurulmaya çalisilan gerici egitim anlayisina karsi aydinlanmaci egitimi, ticarilestirilen/halkla bagi kopartilan egitim anlayisina karsi da toplumcu egitim anlayisini isaret eder. Egitim-Sen laik, demokratik, bilimsel, çagdas egitimden yana mücadelesinde Köy Enstitüleri'nin aydinlanmaci anlayisindan güç almakta, onu sahiplenmektedir.

Köy Enstitüleri yalnizca ögretmen yetistiren kuruluslar olmayip, bulundugu çevreyi arastiran, gelistiren ve çevrenin kalkinmasini da üstlenmis kurumlar olarak ortaya çikmistir. Bu anlamda yerine getirdigi islevin önemi tartisilamaz. Köy Enstitüleri kirsal yörede toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkinmayi saglamak; bu alanda ilgili gerekli elemanlari yetistirmek için kurulan yapilar olmustur. Bu dönemde köy çocuklari egitildikten sonra köylerine tarimda, iste, sanatta, zenaatta ve saglik alanlarinda ögretmen olarak geri gönderilmislerdir.

Çok degisik ve çarpici bir girisim olan Köy Enstitüleri hareketi belki de dünyaya örnek bir projedir. Ne yazik ki önemi halen yeterince anlasilamamistir. Köy Enstitülerinin baslica amaci kirsal alani kalkindirmak, köylüyü egitmek ve egitmenlerle köylüyü üretici duruma getirmekti. Köy Enstitülerinde yasam, dönemin ögretmen ve ögrencilerinin anlatimi ile tam "birliktelik, katilim, yetki" ve "sorumluluk" eksenlerine oturtulmustur. Enstitülerde kararlar yönetici-ögretici-ögrenci üçlüsünün katki ve onayiyla alinmistir.

Köy Enstitülerine egitim anlaminda yüklenen sorumluluk agir ve anlamlidir. Köy Enstitülerindeki anlayis o dönemde "Egitim, üretim içindedir" siaridir. Hep beraber ülkeyi kalkindirmak için üretmek ve hayata birlikte bakmaktir. O döneme ülkemizin karsi karsiya bulundugu zorlu kosullar ve uluslararasi dinamiklerin ülkemiz üzerinde kurduklari psikolojik etkinin sonucu köy enstitülerin soguk savasa kurban edilip kisa sürede kapatilarak tarihin raflarina kaldirilmistir. Bunu takip eden süreçte ülkenin aydinlik geleceginin egitim projesi önce yatili ögretmen okullarina, sonra yatili okula, sonra da normal lise egitimine zamana yayilarak bertaraf edilmistir.

Bugün ögretmen yetistirmeden baslayarak egitim sisteminin yasadigi pek çok sorunun kaynaginda Köy Enstitülerinin kapatilmasi yatmaktadir. Köy Enstitülerinin kapatilmasi ülkemizdeki aydinlanma sürecinin durdurulmasi ve demokratik isleyisin sekteye ugratilmasi anlamina gelmis, genel anlamda da demokrasimizin derin bir yara almasi sonucunu dogurmustur.

 "Aydinlanma ocaklarinin" tamamen kapatildigi 1950'li yillar ayni zamanda Türkiye gericiligin, bagnazligin safina siyasi iktidar eliyle geçtigi yillar olmustur. Enstitülerin kapatilmasi Türkiye'nin aydinlanma tarihinde gericiligin zaferi olarak yerini almistir. Egitim Sen Köy Enstitüleri'nin ilerici, demokrat ve aydinlanmaci gelenegine sahip çikmaya devam edecektir.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol