EYLÜL...

Gizdolu yasamlarin hikayeleri vardir. Yasamak uzun veya kisa bir öyküdür belkide. Gözlerimi kapayinca yasam bir roman gibi akip gider. Yaylada bir bakkaldayim. Eski ögrencim Bakkal Erdem bana söyle diyor"Borç yapanlar uçup gittiler. Borç defterleri bana kaldi" Eylül ayi sair ayidir. Dert ayidir. Okullar açilirken çiçekler açacak. Mavi önlüklü ilkögretim çocuklari çiglik çiglik bahçede kosacaklar. Kitaplarini bedava veriyor hükümet. Egitim parasiz olmali zaten. Haydi kizlar okula kampanyasi tuttu. Kizlarin cahil oldugu toplumlar ilkel toplumlardir. Perisanlik içinde yasar dururlar. Kan davalari, yakin akraba evlilikleri cehaletin, ilkel asiret topluluklarinin kültürüydü. Böyle kültürler çagdisi toplumlarda hala vardir. Egitime yatirim yapmak yarinlarda yüzümüzü güldürür. Hiç bir yatirim yapamazsan bitersin...
SABAHSPORU ATATÜRK STADINDA sabahlari yürüyenler çok oluyor. Aksamüstü isten çikanlar, emekliler, spor yapan, futbol oynayan gençler, amatör takimlari Atatürk Stadinda görebilirsiniz. Çamlar arasindan turuncu isiklar bizlere gülümserken spor yapmak ne kadar güzeldir. Gökyüzü deniz gibiydi. Bulutlar ates gibi yaniyordu.
KIRKLARELI'NIN EN GÜZEL AÄzACI INNAPTIR
Vurmali çalgilar üstadi, Karakas Mahallesi Çukur sokakta yasamis Burhan Öçal, Ertugrul Çetintusla beraberken bana söyle demisti "Innaplar bana güç veriyor... Her gün bir avuç innap mutlaka yerim". Kirklarelin de innap agaçlari boldur. Bahçeli evler apartman oldu. Eski bahçeli evlerin en güzel agaci innaptir. Kirklarelinin simgesi gibidir. Ceplerimiz innap doluydu. Komsu bahçelerdeki innap agaçlarindan Eylül ayinda inmezdik. Modern, bahçeli, iki katli ahsap evler yapilmalidir. Bahçesinde mutlaka innap agaci, birde üzüm asmasi olmalidir. Simdi tarhana, tursu, salça,ev makarnalari yapilma mevsimidir. Bag bozumunda kara kazanlarda pekmez kaynatilirdi. Biz saklambaç oynardik. Pekmez, tahan konurdu yer sofralarina... Ispanak böreginin ortasi açilirdi. Tam ortaya bir tas ayran veya üzüm kompostasi konurdu. Ihtiyarlar çuska biberleri çok severdi. Büyük Atatürkte kuru fasulyeyi, pilavi,ayrani çok severmis. Bu yil kiraz, seftali, armut, karpuz boldu. Bir köylü "Karpuzlari hayvanlara yediriyoruz. Karpuz bol, para yapmiyor"demisti. (pekmez yapsinlar)
Kavakdereli Ahmet Dede Anlatmisti "Bir çift kundurayi dügünlerde agbimle, babam ortak giyerlerdi. Eskiden çarik, karalastik giyerdik. Atderisinden, esekderisinden çarik yaptirirdik. Para yoktu. Fakirlik vardi. Yalinayak çobanlik yapmistim. Yasim 77. Adnan Menderes'in basbakan oldugu yil askerdim. Asker dügünlerinde içki içilmesin. Kavga oluyor. Biçaklar çekiliyor" dedi. Mavi gökyüzünde güvercinlerin sahibi çatidan onlari izliyor. Selamlasiyoruz. Ahsap porta kapilar çok süslü. Canim bir Türk Kahvesi istedi. Söyle okkalisindan...
SEVGILER....