ESKI VOLEYBOL GÜNLERI ÇOK BASARILIYDI

1981-1982 Kirklareli Atatürk Lisesi voleybol takiminin aslarindan Bozkurt Gülbiten ve Cengiz Sevil’le 13.11.2009 günü voleybol günlerini konustuk. Cengiz Sevil’in kardesi Sinan Sevil’de voleybolcu, hentbolcu ögrencilerimizdendir. Ögrencilerimiz; Kardesimiz, arkadasimiz, evladimizdir...

Cengiz Sevil: “Liseler arasinda bizim okulun voleybol takimi Türkiye ikincisi olmustu. Bes yil sakat parmakla voleybol takiminda oynadim. Çanakkale Marmara Grup yarismasinda birinci olduk. Sakarya’ya gittik. Beden egitimi ögretmenleri Atilla Yapicier, Erol Olgaç, Meryem Olgaç, Hikmet Akkoyun çok sevdigimiz ögretmenlerimizdi. Okul Müdürü Nermin Tan, çok disiplinliydi” dedi.

Bozkurt Gülbiten: “Tarih dersini çok severdik. Gazete yazilarinizi internetten okuyoruz. Kopya çekmemizi engellemek için sinavlari A-B yapardiniz. Hangi grup sorulari biliyorsam o gruba geçmek için arka siralara giderdim. Sinav baslayinca sinifa giderdim. Sizi severdik. Ögrenciye karsi hosgörülü idiniz. Güzel günlerdi. Voleybol takiminda hatirladigim Sefer Kocaman, Cengiz Sevil, Mehmet Gürbüz, Mehmet Ak, NTV Izmir temsilcisi su an, banka müfettisi arkadasimiz Erhan‘in soyadini unuttum. Sizi gördük okul yillarini, hatirladim hocam” dedi. Eski ögrencilerimle her yerde karsilasirken muhabbeti koyulastiririz. Ne güzel günlermis be kardesim. Bazen okullara ugrarim. Arkadaslarla sohbet ederiz. Bir güzel yazar: “Ögrenciye de saygi duymaliyiz.”

Veciz bir sözü bu özde yazan, söyleyen yazari gönülden kutlarim. Biz esnaf çocuklariydik. Babam Makedonya Pirlepe 1926 dogumludur. Pirlep=Yarasa demekmis. Babasi çok sertmis. Annesini erken kaybetmis. Hayat kavgasina erken baslamis.

Gazeteci Salih Kutar: “Babanla gazete satardik. Ayakkabimiz yoktu. Kalin mukavvadan ayakkabi yaptik. Kara trene binip Istanbul’a gittik. Gülhane parkini gezdik. Birer bira içip hemen kara trenle Kirklareli’ne döndük” demisti.

Alman harbi yillarinda yoksulluk vardi. Ekmek karneyle verilirdi.

Bakkal Mümin Babat: “Bakkaldan ekmegi kapan adam büyük camiye dogru hizla kostu. Arkasindan kosup bagirdim; “Oglum ekmegi cami duvarina birak. Ekmek karneyledir. Aldigin ekmegin sahibi var. Beni zor durumda birakma. Ekmegin sahibine ben ne diyecegim oglum. Ekmegi alip kaçan adam ekmegi cami duvarina birakti. Selahattin oglum. Alman Harbi zor yillardi” dedi. Muhabbet nerede ben oradayim kardesim...

Agam börek sahibi Ali Tomar: “Horasanliyiz. Erzurum’a yerlesmisiz. Tomar’in manasini arastirdim. Çorbaci demek olup gelen misafire yemek veren kisi demekmis. Kagit tomari degil yani Demiraco kardesim.” Dogu toplumlarinda büyük halk sairleri, filozoflar, ozanlar, tasavvuf erenleri, yazarlar yetismistir. Ibn-i Sina, Hz. Mevlana, Ömer Hayyam, Evliya Çelebi, Katip Çelebi, Sadi, Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Asik Veysel, Asik Ali Tanburaci, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Falih Rifki Atay, Yakup Kadri gibi...

Bir anda aklima gelenler bunlar. Sabahin erken saatlerinde Balkan Türkülerinin sevda sarkilari ruhumu çaglayan gibi oksuyor.

Emekli ögretmen Isa Tasdemir: “Hayrabolu’ya gidersen Taner Tasdemir’e, Belediye Baskani Hasan Irtem’e çok selam söylersin” dedi. Kahvede çayimi içerken gözlerim dalgin bakar, serin günesli güne... Hayat herseye ragmen, güzeldir. Politik kisir çekismeler toplumu yoruyor. Güzel, umutlu, sevgi dolu günleri hayal ederim...

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol