ESKI MAKINIST USTASI RAHMETLI HAMIT USTA AKÇIN

Oglu Ramadan Akçinle Tekel'in karsisindaki Yasemin Trak'in kahvede sohbet ettik.
RAMADAN AKÇIN "Babam Yugoslavya'nin Senise kazasi Novipazarda dogmus. Kirklareline 1927 yilinda gelmisler. Dogum tarihi 1920. Onu 1997 yilinda kaybettik. Okumayi gece okulunda ögrenmis. Alman Harbinde 36 ay askerlik yapmis. Amcamlar Rasit ve Sabit Mengüçtür. Onlar farkli soyadi almislar. Halamlar Ibrima Dinç, Hayriye Akbulut, Ankiye Erdem. Alti kardesler. Babam asker dönüsü Kirklareli Belediyesinde çalistiktan sonra Kasap Yakup Gürel'in un ve yag fabrikasinda makinistlik yapti. Sonra Ahmet Ziya Çetintasin fabrikasinda makinistlik yapti. 1976 yilinda emekli olduktan sonra evlere su tesisati dösedi. Kirklarelinde taninan, sevilen, sohbeti güzel bir insandi. Karakas Mahallesi Çukur sokakta yillarca oturduk. Simdi o evde kardesim oturuyor. Alti kardesizRamadan Akçin, Aynur Ertas, Ayten Akçin, Gülten Büyükdere, Selim Akçin, Zafer Akçin. Ayten Akçin almanyada çalisirken malulen emekli oldu. Senin üç kitabini okudu. Çok begendi. "Bu kitaplardan bende istiyorum" demisti. Kardesim Selim Akçin Belediye mezbahasinda çalisirken vefat etti. Onu kaybedeli 4 yil oldu. Rahmetli babamin çalisma kosullarinda bizler çalisamayiz. Onlar çok büyük zorluklar çektiler. Babam askerlik anilarini çok anlatirdi. Arkadaslari çoktu. Herkes onu çok severdi. Hatirladigim kadar bazi arkadaslari sunlardir YSE'den emekli rahmetli Fehim Mimkara, Kasap Destan Mimkara, Yagne Ustasi Abdurrahman Özkaya ve kardesi Ramiz, Elmas-Osman-Hamit-Yasar Yamanerler, Demiracolar sirketinden Irfan-Adem-Cemal Demiraco ve ogullari, Ömer usta Mermer ve kardesi çoçuklari, Çömlekçi Sevket Ibrikçi, Pey kardesler, kahveci Sari Aziz Kayalarli, Yagneci Ahmet Ziya Çetintas ve ogullari, Kasap Yakup Gürel ve ogullari, Mavi köse lokantasinin sahibi Mehmet Öçal ve ogullari, Bakkal Ali Sagdiç, Bakkal Serif Senpazar ve ogullari. Kamyoncu Muzaffer Ögüttüren, Nisikli Kardesler, Sampiyon Hersekli Kardesler ve ogullari, Arastaci Mehmet Aksulu, Mehmet Saygin ve ogullari, Karakasli pek çok agabey onu çok iyi tanirlardi. Hakki-Hüseyin-Suat Yüksel kardesler..." dedi.
Yag fabrikasindan gündöndü içini alir yerdik. Mahalle çoçuklari arasinda arkadaslik vardi, dostluk vardi... Çukur sokak, Gazhane sokak, Nüzhediye sokaktaki çocukluk ve gençlik arkadaslarimi, o günleri hiç unutmadim... Yag fabrikalarinin önlerinde köy arabalari, kamyonlar, yag fiçilari olurdu... Tek eglencemiz futboldu... Çorapla, yalinayak, karalastikle, gizlevet ayakkabilarla ölümüne top oynadik. Annem beni çiglik çiglik çagrip dururdu. Karanlik çökerdi. Aksamlari saklambaç oynardik... Yazin derelere havuzlara giderdik. Meyve agaçlarindan inmezdik. Kus lastigimiz, cicilliler daima ceplerimizde olurdu. Tren yolunda duman duman gelen kara trendeki yolculara el sallardik. Eski zahire günlerinde büyük bir hareket olurdu. Çok canli bir piyasa vardi... Ekin çuvallari arasinda bazen uyurdum. Ekmek aslanin agzindaydi... Köylere un, yag, kepek satmaya giderdik. Aksamlari sarki söyler sarap içerdik... Köy aksamlari bir baska olurdu... Bazen köylüler ekmek ve omlet sunarlardi. Köylü canimizdi... Kalbimiz askla ve sevdayla çarpardi... Yasar Azirci arkadasimin önüne tekelin arkasinda uzun bir kör yilan çikmis.. Yilan yanindan geçip gitmis... SEVGILER
selahattindemiracogazetetrakya.com