ESKİ HIDIRELLEZ GÜNLERİ

23. Kırklareli Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Festival Günlerini yaşıyoruz. Eski hıdırellez günlerini anımsarım bazen. Yanar Tozlu Patika Yollar şiir kitabımdaki Hıdırellez şiirim eski Hıdırellez günlerini anlatır.
HIDIRELLEZ ŞİİRİM:
Serzeniş mi özlem mi
Sesleniş mi
Sevgilisini arar gibi aşık
Bir rüzgar essin dalgın
Güneşli yollardan…
Kara tren geçsin karşıdan
Duman duman…
Ve yarın ah Hıdırellez olsa
İnce çalgı başımda
Roman havasında oynasam
Efkarımı dağıtsam…
Sevgilisini arar gibi aşık
Ve çaresiz başı dumanlı
Arabalar gidip gelsin
Turkuaz yollardan
Serin sularında yürüsem
Şeytandere'nin, Büyükdere'nin, Asilbeyli'nin
Ayaklarım çırılçıplak
Bir şenlik olsun Hıdırellez, Kakava
Efkarımı atsam…
Ve yarın ah Hıdırellez olsa…
Nara atsam, bağırsam, haykırsam
Başım dumanlı, çakırkeyif
             Selahattin Demiraco
Nostaljik anlarımızda hatıralar canlanıverir birden bire… Yaşın on yedi, onsekizdir… Mahalle arkadaşlarınla Hıdırellez gününde Şeytanderedesin… Asılbeylideresindesin…
Efkardasın kardeşim. Kamyonlarla, atarabalarıyla dereye gidenler çoktur.
Günlerden pazardır… Ağaçlar altında oturup piknik yapılır… Nevalede domates peynir, ev ekmeği birde bir şişe bira vardır… Dere kenarında köfte ekmek, sucuk ekmek satanlar vardır.  Aileler dere boyundaki ağaçlar altında kilimlerini, hasırlarını, eski halılarını sererler. Salıncaklar yapılır. Yakan top oynanır. Büyükderenin yakınlarında sebze bahçeleri vardır.  Ağaçlar meyve yüklüdür. Gönüller gülüşü güzel yare sevdalıdır. Sevgiliye kavuşmak lise yıllarında kolay değildir. Gençler yarınlara bakıp umutla yaşarlar… Yoksul muhacir erkekleri çok az sermaye ile yaşam kavgasında ömür boyu depelenip dururlar… Efkarın deminde yaşayıp dururlar. Devran dönüp durur… Günler, aylar gelip geçer…