ESKİ BİLGİLER YENİ BİLGİLERE AÇIKTIR

Araştırmacılıkta kesin yargı yoktur. Varmış gibi görünse de yoktur. Çünkü araştırılmanın sonlandığını sandığınız, yazdığınız ve söylediğiniz olayla ilgili bir yerden bir başka bilgi gelebilir. Eskiler bu duruma "MÜLAHAZAT HANESİNİ AÇIK BIRAK" derlerdi. Yani açıklama yapacağın sayfa boş kalsın, gerektiğinde oraya bir şeyler yazarsın demek istenir. Bu nedenle araştırmacılıkta daha önceki bilgiler daha sonra gelecek yeni bilgilere açıktır. Nitekim bugün imkanım olsa da "EFSANEDEN GERÇEĞE KIRKLARELİ" adlı kitabımızı bastırma imkanımız olsa bu kitaba daha 40-50 sayfaya yakın yeni bilgiler ekleyebiliriz.
1800'lü yıllarda, özellikle Rumların anlattıkları, Rum Halk Kültüründe yer alan PERİKLES VE PELTİKES adlı iki hikaye çok meşhurdur. Kış gecelerinde, misafirliklerde yeri geldikçe bu hikayeler anlatılmakta, insanlar hikayelerde geçen olayları sohbet konusu yapıp, tartışmaktadırlar. Böyle bir hikaye Pınarhisar yöresinde de vardır. Bu hikaye ile ilgi tek bir kitap vardır, o da ünlü bir edebiyat tarihçisinin özel kütüphanesinde bulunmaktadır. Tabii şu an hikayelerin içeriğini bilmiyoruz. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özcan Aygün Pinarhisar yöresindeki bu halk hikayesi ile yakından ilgilenmektedir.
Yabancı yazılı kaynaklar Kırklareli'nin yaz boyunca yeşilliklere büründüğünü, şehrin yazlık için ziyaretçilerin ilgisini çektiğini, çünkü meyve ağaçlarının, yeşilliklerin şehri serinlettiğini bildirmektedirler. Bu yüzden şehrin çeşitli isimler aldığı, "LEZZETLİ MEYVELERİN BAHÇESİ" aldığını söylemektedirler. Zaten Kırklareli'nin geçmişini bilenler de aynı şeyleri dile getirmekte, her evin bahçesinde bir Nar, Hünlap ağacı bulunduğunu anlatmaktadırlar. Tabii bugün için böyle bir şey söz konusu değildir.
Kırklareli'nin geçmişinde bir önemli olay daha vardır. Yukarıda yazdıklarımla beraber bunu da yeni öğrenmiş bulunuyoruz. Bu konuda yazılı bir kaynağa göre 1700'lü yılların sonuna doğru Kırklareli Yünanistan'ın Gümülcine şehrinden gelen gangsterler tarafından basılıp yağma edilmiştir. 1934 Yahudi Yağması gibi bir olay yaşanmıştır. Cana ve mala zararlar verilmiştir. Yağma olayları 2000 dolayında atlı süvari birliklerinin gelmesi ile önlenmiştir. Yağmayı yapanlar Gümülcine'den gelmişlerdir. Gelenlerin asıl bulundukları yer Kırcaali'dir.
Kırklareli'nin geçmişinde kalan bu bilgiler ve cereyan eden olaylar çıplaktır. Yani olaylar niçin çıkmış, sonuç nereye varmış belli değildir. Tabii elimizde bulunan ek bilgilere göre bu hususlar araştırılacak, sebepler daha iyi anlaşılmış olacaktır.
Kırklareli'nin tarihinde birçok iskan hareketi olmuştur. Bunların kayda geçmiş, başka ülkelerden ve coğrafyalardan gelen topluluklar Kırklareli'ne iskan edilmişlerdir. Mesela Polonyalı
Yahudiler, Tatarlar, Çerkezler, Arnavutlar ve Pavlikanlar şehire iskan edilmişlerdir. Bu iskan edilenlerin bazılarını biliyorduk ama mesela 1200 Arnavut Aile'nin Kırklareli'ne yerleştiklerini yeni öğrendik.
Diyoruz ya, insan öğrene öğrene yaşlanıyor. Öyle değil mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol