ESKI BAYRAMLAR GÜZELDI

Dokuz günlük kurban bayrami günesli sakin geçti. Bir sabah yagmur yagdi. Ögleden sonra hava açti. Eski bayramlar yok artik. Eski terziler tarih oldu. Pencereler pen çürüme derdi yok. Tarihi evlerin ahsap bölümü çürüyüp giderken anilar yasiyor eski odalarda. Çatilar çökerken yok olurken bir tarih Türk Ocagi binasinin Yayla Caddesi'ndeki durumu içler acisidir. Çatisi çöktü ahsap kismi çürüdü. Bir kaç sene içinde yikilip gider. Yazar Mimar Oktay Ekinci Kirklareli'nde birkaç sene önce güzel bir konusma yapmisti. Avrupa'nin tarihi binalari ayakta. Camilerimiz restore edildi. Kirklareli Hamami'nin duvarlari buhardan kapkara.
Eski Türkiye, Eski Trakya anilarda yasiyor. Muhtesem binalarin bazilarini kurtardik. Çocuklugumuzun geçtigi sokaklar artik issiz. Remziye Abla, Havva Abla, Ulviye Ana ögleden sonra anneme gelirlerdi. Küçük soba yandi mi her taraf simsicak olurdu. Misir patlatilir, kestane pisirilirdi o güzelim soba üstlerinde. Simsicak tarhana çorbasini her sabah kasiklardik. Mahalle firinda pismis böregin ortasini alip hosaf (komposto) konulurdu. Kisin tahinli pekmez sofraya konurdu. Babalar aksam isten çok yorgun dönerlerdi. Sermayeleri ufakti. Zahireciler köylerden ekin toplar fiçida yag satarlardi. Un kepek, yag fiçilari arasinda köylere gidilirdi. Köy kahvesinde askerlik anilari, yaninda güncel konular konusulurdu. Tereyagli omlet, köy ekmegi, yogurt iyi giderdi. Süloglu, Lalapasa pazarlarinda Kirklareli zahire tüccarlari, pazarci esnaflari vardi. Trakya ilçelerinde büyük degisimler oldu. Meydanlarda havuzlar yapildi. Parke taslar dösendi. Is merkezleri açildi. Åzehre büyük marketler geldi. Ucuzluk dükkanlari açildi. Dünya degisti. Televizyonlarda yüzlerce kanal var. Bir olayi aninda izleyebiliyorsunuz. Angus inekler çarsilari arenaya çevirdi. Kurban kesenler azaldi. Mahalle dügünleri dört gün sürerdi. Davul, zurna, cümbüs, darbuka kanun çalinir, kadinlar çiftetelli oynardi. Erkekler horon teperdi. Muhacir çocuklar yoksul ama neseliydi. Saygiliydi. Baba ne derse o olurdu. Anneler sefkatin kanatli melekleriydi. Akrabalik vardi. Sokaklar da çocuklar top oynarken hiçbir seyi düsünmezdi. Eskiler: "Eski Bayramlar Yok Artik" derken hakliydi. Terminalde bir kahvedeyim. Terminal eskiden eski mezarlikti. Nenem dedem orada yatardi. Kültür merkezinin oldugu yerde mezarlikti. Yeni mezarlik doldu tasti. Geçen gün bir anons yapildi: " Altinoluk'ta yasayan Gündüz Görkemli'nin cenazesi Altinoluk'ta topraga verilecek." Elestiriyi seven Karakas Mahallesi'nin yakisiklisi Gündüz Görkemli Is Bankasi'ndan emekli olmustu. Basketbol hakemiydi. Halk oyunlari ekiplerine katkida bulunmustu. Ruhu sad olsun. Gurbette yasayan Kirklareli çocuklarina selam olsun. Onlar kardesimiz, kizimiz, oglumuz, arkadasimiz bizim. Eski terziden aldigim bayramlik takim elbiseli resmime bakarken gözlerim dolar. Romantik gençligimiz sevda sarkilari gibi hüzünlüdür. Liseli, üniversiteli gençlerin asklari yaz asklarina benzer. Kalici sevdalarda kavusup bulusan saçlari agirmis kaç kisi vardir acep? 
Balkanlardan Trakya'ya kitabimdaki Uzunköprülü Doksanlik Ayse Ninem siirimi okurken aglarim. Türk Milleti duygusaldir. Onurludur. Merhametlidir. Gönlü zengindir. Yoksullasirken toplum gençler yozlasabilir. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol