ESKI BAYRAMLAR BAYRAMDI SIMDI BAYRAMLAR MALIYETI YÜKSEK TATIL DEMEKTIR

Adet olmustur yaslilara eski bayramlari sorarlar. Nasil geçtigini, nasil yasandigini yazmamizi isterler. Gazetemiz çalisanlardan Yalçin Esiyok da bunu sordu, eski bayramlari anlatmami istedi.
Eski bayramlarin köye ve sehre göre özellikleri vardi. Bayramlasmak her yerde aynidir da bayramlari yasamak, bayramlarda eglenmek ayni degildir.
Bayramlarin ayni olan tarafi baklavasi ve sekeridir. Bazilari bu bayrama seker Bayrami diyorlarsa da söyledikleri dogru degildir. Dogru olan bu bayramin Ramazanla iliskisidir ki bu yüzden ona RAMAZAN BAYRAMI denir.
Ben bir köy çocugu ve aga torunuyum. Aile Yeni Osmanlilar'dandir. Yeni Osmanlilar (Yeni Türkler) Jöntürkler demekti. Bunlar Osmanli'da yenilikçi, serbest düsünceli bir kesimi olustururlardi. Onlara göre Dini Bayramlar'in hem yasamsal hem de dinsel yansimalari, gelenekleri vardir. Bu anlamda benim köyümde bayramlar coskulu, kaçi göçü olmayan bir ortamda geçerdi. Bayram Namazi'ndan önce mezarlaga, Kabir Ziyareti'ne giderlerdi. Bu bir Dini Gösteri degil, derin bir sessizlik içersinde geçen bir ziyaretti.
Mezarlik Ziyareti insani geçmise baglayan, geçmise götüren bir olaydi. insanlar yüklü anilar ve düsüncelerle evlerine dönerler, Bayram Sabahi Yemegi'ne çagirdiklari fakir fukaralari agirlarlardi. Bayram Sabahi Yemeklerini daha çok köyün agalari, varlikli aileleri verirdi. Ancak yemekler reklam edilmez, kimseye söylenmezdi. Sofralar mevsime göre içerde veya avluda kurulurdu. Evin insanlari hali vakti yerinde olanlara göre Yabanliklari'ni yani Bayramliklarini giyerler ve kendi aralarinda bayramlasirlardi. Sonra yemege oturulurdu. Küçük çocuklara harçlik verilirdi. Çocuklar köyde bayram ziyaretine çikan ilk kimseler olurlardi. Onlara gittikleri yerlerde ya para verilir ya da Peynir sekeri verilirdi. Bayramin ilk günü en yakinlar ziyaret edilirdi. Aksamlari damatlar kayinpederin, kayinvalidenin elini öpmeye gider ve orada genellikle yemekle agirlanirlardi. Börek, baklava, çorba, pilav ve fasulye sofranin degismez yemeklerinin basinda gelirdi. Sofrada bayram ve dügünler için özellikle alinmis ayri bir kasiklikda duran sari renkte simsir Kasiklar mutlaka bulunurdu.
ikinci derecede yakinlari ziyaret ve Bayram Eglenceleri ikinci gün olurdu. senlikler ya köy meydaninda ya da bir kizin evlerinin avlusunda yapilirdi. Bu senliklere köyün delikanlilari da giderlerdi. Buralarda türküler, söylenir, maniler okunur, oyunlar oynanirdi. Kaç göç olayi yoktu. Her köyün bayram gelenegi vardi fakat ayrintilar farkliydi. Ancak bayramlarin geldigine daha çok çocuklarla, yaslilar, hasret çekenler sevinirdi. Bu nedenle bayramlar görüsmeye, çocuklara yeni seyler alinmasina, darginlarin barismasina, anlasip dayanismaya vesile olurdu. Ayrilik gayrilik ortadan kalkardi.
Ancak zaman içersinde toplum degistikçe, uzaklar yakin oldukça o eski bayramlar özelliklerini, ayrintilardaki farkliliklarini yitirmeye basladilar. simdi bayramlardan çok, Bayram Tatilleri sevilir olmustur. Eski bayramlarin maliyeti bugün bayramlari vesile sayip tatile çikanlarin yaptiklari harcamalar kadar degildi. O dönemlerin insanlari fazla seylere ihtiyaç duyan insanlar degildiler. Az seylerle yetinip sevinirlerdi. Hanimlar, kizlar Bayan Berberi bilmezlerdi. Tatil diye bir olay yoktu. Özel arabasi olan parmakla gösterilecek kadar azdi. Köylerde ise bunlarin hiçbiri yoktu. insanlarda fakirlik vardi ama herkes durumundan memnun oldugunu söylerdi. Bayram sevinci, bayram nesesi, yilda birkaç defa giyilen Yabanliklar insanlari mutlu eder, degisik ruh haline sokardi. simdiki insanlar Yabanlik'in ne oldugunu bilmezler. Ama söyleyince anlayacaklardir. Misafir için, dügün bayram için kenarda kösede duran, arada bir giyilen giyisilere denirdi.
Bana sorarsiniz Eski Bayramlar Bayramdi. Bayramlar yasanirdi. insanlar birbirinden kaçmaz, bulusmak, bir araya gelmek, görüsmek, dereden tepeden söz etmek için can atarlardi. Sevinirlerdi. simdiki bayramlarin geçmise oranla çok seyler yitirdiklerini düsünüyorum. Belki egitimsiz kesimlerde, köylerde o eski bayramlarin tadi kalmistir. Bugün külfetten kaçanlar bayramlari erezyona ugratmislardir. Belki degisimi normal karsilamak gerekir. Zaman degismekte kurallar da gelenek görenekler de degismektedir. insanin ESKi'yi sonuna kadar tamami ile muhafaza etmesi mümkün degildir. Zaman bazi seyleri alip götürecektir. Geride kalan bugün bizim yapabildiklerimizdir. Bayrami ne kadar yapabiliyorsak bayram o kadardir. Size kutlu olsun.
Dün yayimlanan "MAKBER'i KÖY ENSTiTÜSÜNDE HAYVANLARI OTLATIRKEN TÜRKÇELEsTiRMisTiM" baslikli yazimda "iste 1950'de halkin serbest oylari ile iktidara gelen Demokrat Parti'nin ilk yaptiklarindan biri Köy Enstitüleri ile Halkevlerini kapatmak, ezani Türkçelestirmek olmustur" cümlesinde geçen "Ezani Türkçelestirmek" anlatimini "Ezani Arapçalastirmak" olarak düzeltir, özür dileriz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com






















Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol