EDİRNELİ TALAT PAŞA TÜRKİYE'NİN EN BİLGİSİZ ADAMI MIYDI?

Osmanlı Devleti'nin en hareketli ve çalkantılı dönemi 1853 Kırım Savaşı sonrası başlamıştır. Kırım Savaşı, Rusya ile yapılmış, bu savaşta Avrupa tarihinde ilk defa Osmanlı Devleti'nin yanında yer almıştır. 1856'da Yayınlanan Islahat Fermanı ile de Türkiye bir nevi AVRUPA ÜLKESİ kabul edilmiştir. Türkiye bu süreçte içerde idari ve hukuki düzenlemeler yaparken Kafkaslar'dan, Kırım'dan göç almaya başlamıştır. Tatarlar, Çerkezler bu sıra yani 1864 yılından itibaren Anadolu ve Trakya'ya yerleşmeye başlamışlardır. Kırklareli'nde TATAR MAHALLESİ (Bademlik ve Demirtaş Mahalleleri arasında) o zaman kurulmuştur. 1860'tan sonra YEREL YÖNETİMLER'i kurmaya başlayan Osmanlı Devleti 1876'da ilk defa bir Anayasa yapmış, Meşrutiyeti ilan etmiş, göstermelik de olsa seçimler yapılmış, partiler kurulmaya başlanmıştır. Padişah bir takım yetkilerini MECLİS-İ MEBUSAN'a devretmiştir. Ancak bu uzun sürmemiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı çıkmış, bunu bahane eden Padişah Abdülhamit Anayasayı rafa kaldırmış, şahsi yönetime yani Mutlakiyet'e dönüş yapmıştır. Bundan sonra da Balkanlar'da taşlar yerinden oynamış, Osmanlı Devletinin yönetimi altındaki ULUS DEVLETLER bağımsızlıklarını kazanmaya başlamışlardır. Balkanlar'dan kitlesel göçler gündeme gelmiştir. 1897'de Yunanlılar ile savaş yapılmış, fikri hareketler, sosyal ve siyasal çalkantılar daha da artmıştır. Selanik'ten İstanbul'a gelen HAREKET ORDUSU 1908'de ikinci defa meşrutiyeti ilan etmiş, Padişahı değiştirmiş, İttihat ve Terraki Partisi ile İtilaf Partisi'nin katıldığı seçimler yapılmış, İttihat ve Terraki Partisi memleket yönetimini ele almıştır. Bu sıra azınlıklar bağımsızlıklarını kazanmaya başlayınca Türkler'de de milliyetçilik, Türkçülük Hareketi başlamıştır. Kendi içlerinde boğuşan, tartışan Osmanlılar, 1912 'de Balkan ülkelerinin çıkardığı savaşı önleyememiş, mağlup olmuş, Rumeli'ni yani Balkanları kaybetmiştir. Osmanlı Devleti bu sıra çıkan 1914 Birinci Dünya Savaşı'nda da Çanakkale hariç, bütün cephelerde savaşı kaybetmiş, Yenik sayılarak 1918 yılında imzaladığı Mondros Anlaşması ile Anadolu'nun işgal ve taksimini kabul etmiştir. 1908-1918 arası yaklaşık on yıl İttihat ve Terraki Partisi'nin güçlü lideri, Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa memleketi yönetmişler, Osmanlı Devleti'nin parçalanmasını, yıkılmasını önleyememişler, 1918 yılında memleketten kaçmışlardır. Bu çalkantılı Dönem'de İttihat ve Terakki Partisinin muhalifi olan İtilaf Partisi idi. O zamanın ünlü gazetecilerinden Hüseyin Cahit Yalçın, "AĞIR GÖREV"  ve "HAKSIZ SALDIRILAR" adlı iki makalesinden birinde Talat Paşa'nın "Uyanık Zihninden, Yüksek Zekâsından" söz etmekte, öbür yazıda ise muhaliflerin Talat Paşa'yı "Türkiye'nin en bilgisiz adamı" olarak nitelendirdiklerini yazmıştır.
İttihat ve Terraki Partisinin üç lideri için yetkili kişiler, siyasi otoriteler ise, "Milliyetçi idiler, Namuslu idiler, Fakat Cahildiler" diye yazmışlardır. Talat Paşa İlkokul mezunu, PTT memuru, Enver Paşa hayalperest, Cemal Paşa onların arkasından sürüklenen biri.. Ülkeden kaçmışlar, yadellerde düşman kurşunlarına hedef olmuşlardır. Osmanlı Devleti'ni de tarihe gömmüşlerdir. Mesele bu. İyi biline..

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol