EDIRNE'DEYIM

Mustafa Ertas ahretligimin çagrisiyla bu kez Edirne'deyim.

Kepirtepeliler Dernegi'nin 17 Nisan etkinligi için. Tam da 17 Nisan 2010 Cumartesi.

Musulça'li Mustafa Çetin dede ile haberlestik otobüsteyken.

Ziraat Bankasinin önünde bekliyor beni yine, her zaman oldugu gibi.

Edirne'ye gelislerimde genellikle Mustafa dede karsilar.

Her seferinde de ayni yerde bulusuruz.

Ali Akartürk ile de haberlesmistik ve onu da sokak ardindaki kafede bulduk. Isleri var bugün. Çok birlikteligimiz olmadi.

Berbere emanetlerimizi biraktik ve Bellek Yayinevi sahibi Mustafa Karaca'ya geçtik Mustafa dedeyle.

Mustafa doldu ortalik di mi?

Mustafa Ertas çagirmisti, Mustafa Çetin dede ile bulustuk, Mustafa Karaca'ya gittik.

Ülkenin insani Mustafalara hep gereksinim duyuyor, Mustafalarin eksikligini ve gerekliligini duyumsuyor demek ki.

Karaca'nin yaninda Erdal Akas'la tanistik.

Harika bir insan.

Ögretim üyesi oldugunu yazayim önce.

Pek çok gazete ve dergide yazilar yaziyormus hem de isim degisiklikleri yaparak. "Benim amacim sokaga is atmak," dedi.

Çok ilginç bir anlatim.

Çok sevdim bu sözü: "Sokaga is atmak."

Hani ünlü deyisimiz vardir ya, "Yap iyiligi at denize, balik bilmezse halûk bilir."

O sözün daha bir bilimselini, gerçekçisini, güncelini yapiyormus.

Zaten aramizda yine sosyal olaylari, etkinlikleri, bu etkinliklerin içinde ne zaman, ne kadar, ne biçimde yer alabilecegimizi, almamiz gerektigini, alirsak neler yapabilecegimizi, neler yapmamiz gerektigini konustuk durduk uzun uzun.

AB bünyesinde folkrolik çalismalar hedefleniyor.

Bu çalismalarin, etkinliklerin içinde olmami öneriyorlar, gerek geleneksel Trakya ve Rumeli türküleri, gerekse de Bektasi nefesleri, semahlari ve deyisleriyle…

Yapip sokaga birakmak üzere neler yapilabiliri konusuyoruz üçlü olarak.

Bes yildir Kirklareli'de bir seylerin yaninda, içinde, ucunda, kiyisinda, ortasinda, göbeginde olmaya gayret ettik.

Yaptik, biraktik sokaga.

Kime, ne kadar yaradi, kimi ne kadar onardi, kimi ne kadar yaraladi bilemeyiz

Zaman koyacak ölçüsünü.

Vahit Lütfü Salcilar neler yapmissa…

Hüseyin Yaltiriklar ne kadar çabalamis, derlemis, toparlamis, isim birakmissa…

Faruk Yilmaz günümüzde ne kadar çabaliyorsa…

Selahattin Demiraco ne kadar çirpiniyorsa Kirklareli için…

Hadi tek tek saymayayim…

Münir Saygin demeyeyim, Karaçam demeyeyim, Aydin hoca veya…

Yani…

Hep bir emek…

Hep bir çaba.

Edirne'deki arkadaslar, oradaki güzel yürekler, iyi gönüller, temiz akillar da bir seyler ariyor, bir seyler düsünüyor, bir seyler kotarmak istiyor.

Onlari konustuk ve sonra DSI tesislerine geçtim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol