EDEBİYATIN İNSAN YAŞAMINDAKİ YERİ BÜYÜKTÜR

Yazar Nermi  Uygur'un "İnsan Açısından Edebiyat"  kitabını incelerken hoşuma giden paragraflar oldu. Sayfa 162: "İnsanı insana yaklaştırır edebiyat. Edebiyatın insanı türdeşlerine yabancılaştırdığını söylemek geçersiz bir genellemenin tuzağına düşmektir. "Kötü" insandan da söz etse, insanı insana tanıtır; İnsanı ülküleştirerek de açıklasa, insan varoluşunun nasıllığına aydınlık getirir edebiyat. Okuyucunun anlayış ve duygudaşlıkla kendi tekbenine özgü çevreyi aşmasına, insan olanaklarının çeşitliğine ilişkin bir bilinç elde etmesine yol açar edebiyat. Böylece edebiyatın, en azından, bir hoşgörü aşıladığı söylenebilir…
En küçük yaşama çevrelerinden tutun da en geniş ulus ve devlet ilişkilerine dek güvenilir bir insan birleştiricisidir edebiyat.
Edebiyatça içli dışlı olduğunuz bir ülkeye düşman kesilebilir misiniz? Yeryüzünden düşmanlığın kalkmasını isteyen, kalkmayacağını bilse de azalmasına yardım etmek isteyen, edebiyatın gelişip yayılmasını engellememelidir. İnsan sevgisi sağlayan bir kaynak durumundadır edebiyat.
Yazarsız topluluk olmaz. Halkı gevşetmesinden çekindiği için bazı ozanları (boynunu bir çiçek demetiyle bezedikten sonra) Devlet'inden süren Platon, Homeros'suz, Hesiodos'suz edemiyor gene de…
    Bir bakıma karnı doyurmaktan da üstün yeri vardır edebiyat insan yaşamında mutlu kılar insanı. Şuna güvenim var; edebiyata yeterinde yaklaşan herkes mutluluk devşirir edebiyattan. Hep böyleydi bu, bundan sonra da böyle olacağı kanısındayım. Kuru kuru akıldan değil, deneylerden edinilmiş bir kanı bu.
    Söz yerine oturdukça edebiyatta, gözü gönlü aydınlanır insanın. Kendine özgü bir tat, bir sanat tadı edinir bu yapıttan. Edebiyatsız insan, tatların en çok kendisine yaraşanından, en çok özlenmeye değeninden yoksun kalır.
    Öbür kültür tatlarının bu eksikliği kapatabileceğini ummuyorum. Herkes edebiyattan tat almayı alışkanlık haline getirmeye baksın tez elden. Tok da olsa karın, güdüktür edebiyatsız insan" Nermi Uygur'un insana bakışı çok güzel…
    Bazen bir resim bile insana ilham verir. Bir hikaye, bir şiir yazdırabilir. Arkadaşım: "Gazete yazılarınız çok doğal ve çok güzel. Buyur bir çayımı iç" dedi. Gidip çayını içtim. Güzel bir sohbetimiz oldu. Türk milleti özünde şairdir.
    Bazen en doğal haliyle ilham geliverir. Şiir size kendini yazdırıverir. Yanınızda mutlaka bir kağıt kalem olacak .
    Edebiyatın büyük bir gücü vardır. Victor Hugo'nun Sefiller romanını lise yıllarında okumuştum. Ve çok etkilenmiştim. Fransız sosyal yaşantısını en güzel şekilde anlatan bu romanın filmi de çevrilmişti.
    İnsan Açısından Edebiyatı anlayabilmek, sevebilmek, önemsemek çok güzel bir şey.
Eleştirmen yazar Nermi Uygur bu güzel kitapla bizlere seslenmek istemiştir.
    Yalnızlığımı, düşlerimi, insan sevgisini şiirle, makaleyle anlatabilmek hoşuma gidiyor. Kütüphanenin sessiz sakin ortamında beş altı kitabı incelemek güneşli cumartesi yalnızlığıma iyi geldi.
    Bir bahçeli evin sarmaşık gülleri arasında dolaşmayı severim. Eski bahçeli evlerin yanından geçerken çocukluğum gelir aklıma. Mahalle arkadaşlarımla buluşunca anılar denizinde yaşar gibiyimdir. Eski mahalle arkadaşlıkları taşra kasaba ve şehirlerinde hala yaşıyor… Yaşam taşrada bir başka güzeldir…