"EDEBiYAT VE DiLDE DEVRiM" NOKTASINDA BiRLEsENLER

"Geliniz Canip Bey, edebiyatta, dilde bir ihtilal vücuda getirelim.." Genç kalemler'den Ali Canip Yöntem'e bu öneriyi yapan 28 subat 1884 tarihinde, yani bugün dogan ÖMER SEYFETTiN â?~dir. Demek ki ünlü hikayeci Ömer Seyfettin dogali 120 yil olmustur. Milli mücadeleyi yapanlar, istiklal Savasi'ni basariya götürenlerden Mustafa Kemal dahil, hemen hemen bütün komutanlar ve siviller Ömer Seyfettin'nin dogdugu yillarda veya ona yakin zamanlarda dogmuslardir.
Bu kusak yeni Türkiye'yi yaratan kusaktir.
Ömer Seyfettin Gönenli'dir, bir subayin ogludur. Fakat o herseyi anasindan ögrendigini söylemistir. Edirne Askeri Lisesinde okumus, Harb Okulu'ndan mezun olmustur. Zaman 1903 ve 1908 yillari arasidir. 1909 yilinda Bulgar sinirinda bir birligin komutani iken ilk defa Bulgarlarin Türk düsmanligina ve Bulgar çetelerinin faaliyetlerine tanik olur. Bu olay karsisinda onda Türkçü ve milliyetçi duygular uyanir ve bu baglamda hareketlenmek gerektigini düsünmeye baslar. Bunun üzerine mücadeleye kalemiyle baslar, Bulgarlarin Türk düsmanligini anlatan hikâyeler yazmaya baslar. BEYAZ LALE kitabini bu sira yazmistir. Kalemin kiliçtan üstün oldugunu düsünerek, 1910 yilinda askerlikten istifa ederek Selanik'te kendisi gibi ayni düsüncelerde olan Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem ile bulusur ve GENÇ KALEMLER dergisini çikarmaya baslarlar. Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin'nin Türkçü ve milliyetçi hareketini, ulusal bilinci uyandirma çalismalarini, "O, yepyeni bir cereyanin (akimin, hareketin) basinda bir devrimci idi" diye ifade eder. Ömer Seyfettin Dilde ve edebiyatta ihtilal yapmayi, bununla Türk diline girip yerlesmis Arapça ve Farsça kelimelerin ayiklanip atilmasini bu sira yazip arkadaslarina söyler.
1912 yilinda Balkan Savasi'nin baslamasi üzerine orduda Subay Açigi oldugu anlasilir ve Ömer Seyfettin tekrar orduya döner. Yunanlilarla çarpisirken esir düser ve bir yil Yunanlilarin elinde tutsak kalir. Ancak bu tutsakligi bos geçirmez TÜRK YURDU, HALK DOgRU gibi dergilere yazilar, hikâyeler yazar. Esaretten sonra istanbul'a gelir ve burada Kabatas Lisesinde ögretmenlege baslar. Modaci bir hanimla evlenir. Bu evlilik çok sürmez. Kizi dünyaya geldikten bir süre sonra Ömer Seyfettin'nin evlilik hayati biter. Artik onun için sikintili yillar baslar. Yalnizlaga çekilir ve sürekli Milli Hikâyeler, kitaplar yazar, Türk Dilinin sadelesmesi, Türkçülügün, ulusalciligin gelismesi için yogun çalismalar yapar. Ancak seker Hastasi'dir ve 6 Mart 1920'de girdigi seker komasindan çikamayarak, hayata veda eder.
Ömer Seyfettin Türk Hikâyeciligi'nin öncülerinden, Milli Edebiyatin yaraticilarindan, Türkçü ve milliyetçi duygularin gelismesinde, yayginlasmasinda etkin bir sair ve öykücüdür. Edirne'de okudugu, vazifeli oldugu yillarda siirler yazmistir. Beyaz Lale, Bomba, Kelebek gibi savas hikâye kitaplari 100 yildan beri okunmaktadir. Cumhuriyet ögretmenleri ögrencilere önce Ömer Seyfettin'i okumayi ögütlerler. Onun hayatta iken Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem, sair Mehmet Emin Yurdakul, sair Celal Sahir, sair Yusuf Ziya Ortaç, tarihçi Fuat Köprülü, sair Faruk Nafiz Çamlibel, romanci Resat Nuri Güntekin dostlari arasindadir.
Ömer Seyfettin Türk Edebiyatinda yeri olan bir kimsedir. Kisa Hikâye, Savas Hikâyeleri Türk edebiyatina onunla girmistir. Türk Dili'nin güçlenmesinde, Türkçülügün, milliyetçiligin gelismesinde önemli rol oynamistir. Son zamanlarda Ömer Seyfettin hakkinda önemli çalismalar dikkati çekmektedir. Onun hatirlanmasinda, onun okunmasinda su siralar büyük ihtiyaç vardir. Yeni kusaklarin Ömer Seyfettin ile yakin geçmisi ögrenmelerinin sayisiz yarari vardir. Biz geçmiste onun Beyaz Lale, Bomba gibi kitaplarinin elden düsmedigini görmüs ve yasamis kimselerdeniz. Onu rahmet ve sükranla aniyoruz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol