“Domates yerine kül yutup, kömür mü yiyeceğiz?”

Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, iki yıl önce İnece Beldesinde yaşananları anımsattı, sarımsal SİT bölgesinde kömürlü termik santral yaptırmak isteyenlere; “Kül yutup kömür mü yiyeceğiz” diye sordu.

Kırklareli’nin İnece Beldesi yakınlarında Dokuzhöyük ile Tekkeşeyhler Köyleri mevkiinde kurulması planlanan “Eren-1 2x(245 MWe/250 MWm/585 MWt) Entegre Termik Santrali” projesi ile ilgili olarak yeniden ÇED duyurusunun yapılmasının ardından çevreciler harekete geçti. İlk olarak İl Genel Meclisi’nde gündeme gelen konu çevreciler tarafından da dillendirilmeye başlandı. Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem de, sosyal medya üzerinden 2018 yılında yaşananları anımsattı ve; “Biz 2 yıl önceki kararlılıkla aynı yerdeyiz. Ne yatırım düşmanı ne bölücü, ne de marjinal guruplarız... Bu topraklarda yaşayan, havasını soluyan, suyunu içen insanlarız. Ovayı tarımsal SİT ilan edeceksiniz, ardında bu ovanın tepesine termik santral kuracaksınız, ovadaki toprakları yok edip kömür çıkaracaksınız. Tarhana yerine santralin proses suyunu mu içeceğiz?  Domates yerine kül yutup, kömür mü yiyeceğiz? diye sordu. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 02 Eylül 2020 tarihinde yaptığı duyuru ile Kırklareli Merkez de Deba Madencilik Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Eren-1 2x(245 MWe/250 MWm/585 MWt) Entegre Termik Santrali” projesi ile ilgili olarak ÇED Yönetmeliği'inin 11. maddesi kapsamında inceleme değerlendirme sürecinin başladığını duyurdu. Duyuruda projenin ÇED Raporu da paylaşıldı.
Kırklareli’nin İnece Beldesi yakınlarında Dokuzhöyük ile Tekkeşeyhler Köyleri mevkiini kapsayan kömürlü termik santral ile ilgili olarak konunun yeniden gündeme gelmesi başta çevreciler olmak üzere birçok kesimi de kızdırdı. 3 Eylül tarihli İl Genel Meclisi’nde Aptullah Mutluer’in gündeme getirdiği ve yapılmaması için takipçisi olacaklarını belirttiği konu aynı zamanda Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi’nin de hemen gündemine yerleşti. Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkan Göksal Çidem, sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunarak 2018 yılında yaşananları anımsattı. Çidem, bölgede yaşayan insanlardan, hayvanlara ve toprağa kadar tüm sistemin santralden ciddi anlamda etkileneceğini belirterek projenin iptal edilmesini istedi.
Çidem, o dönem yaşananları şöyle anlattı;
“2 yıl önce de ÇED Başvuru dosyasıyla gelmişler, İnece Düğün Salonu’nda Halkı Bilgilendirme Toplantısı yapmak istemişlerdi. Onlar gelene kadar Trakya Platformu Bilim ve Hukuk Kurulu, Kent Konseyi Doğal Varlıkları Çalışma Gurubu aracılığı ile gerekli bilgilendirmeyi yaptığı için gelenler, gitmek zorunda kaldılar.
Şimdi yine geliyorlar. Biz 2 yıl önceki kararlılıkla aynı yerdeyiz. Ne yatırım düşmanı ne bölücü ne de marjinal guruplarız. Bu topraklarda yaşayan, havasını soluyan, suyunu içen insanlarız. Bu topraklarda 8500 yıldır yerleşik tarım yapılıyor. Bölgeyi tanımayan bilmeyenler karar vermeden önce Aşağıpınar kazı alanına gitsinler, Prof. Dr. Mehmet Özdoğan hocanın çalışmalarını görsünler.
Trakya topraklarında kömüre dayalı termik satral kurulamayacağı Danıştay kararlarında var. Bilirkişi raporlarında var. 1/100 bin Çevre Düzeni Planlarına baksınlar. Bilimin ve hukukun ‘olmaz’ dediği santralar için ısrarcı olmaya gerek yok. Biz aynı kararlılıkla yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Trakya Platformu Bilim, Hukuk ve Yürütme Kurulları ile bileşenleri olan STK’lar, Kooperatifler ve Meslek odaları ile süreci her zaman olduğu gibi yakından takip ederek, her aşamasına müdahil olacağız” dedi.
Tarımsal SİT Alanı
Bölgenin Tarımsal SİT Alanı olduğunu belirten Çidem, “Ovayı tarımsal SİT ilan edeceksiniz, ardında bu ovanın tepesine termik santral kuracaksınız, ovadaki toprakları yok edip kömür çıkaracaksınız. Tarhana yerine santralin proses suyunu mu içeceğiz? Domates yerine kül yutup, kömür mü yiyeceğiz?” diye sordu.
Trakya tosbağası
Projenin ÇED raporunda bölgede yaşayan Trakya Tosbağası (Testudo Hermanni) ile ilgili olarak bu hayvanların Demirköy’e taşınmasının mümkün olduğu yönünde görüş bulunduğunu belirten Çidem;
“ÇED Raporunda diyor ki… IUCN’ kriterlerine göre; “NT” (Tehdite Yakın) kategorisinde olan Trakya Tosbağası faaliyetin yapılacağı etkileşim bölgesinde bulunan Trakya Tosbağası (Testudo Hermanni) ile ilgili eylem planında çerçevesinde türün İğneada-Demirköy ve çevresi yeni yerleşebileceği potansiyel habitatlara taşınması mümkündür. Çünkü türün dağılım sınırları Trakya bölgesi olması ve önerilen lokalitelerde söz konusu tür için uygun yaşam alanlarıdır.” (IUCN Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi (“IUCN Kırmızı Listesi”) ve bitki ve hayvan türlerinin dünyadaki en kapsamlı Küresel Koruma durumu envanteridir. IUCN Kırmızı Listesi Uluslararası Doğal Hayatı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından sürdürülmektedir.)
Tosbağaları Demirköy’e taşıyın diyor. Taşınması gereken tosbağalar değil, onların yaşam alanlarını tehdit edenlerin bölgeden taşınmasıdır. Bu topraklar da, su da, orman da, tosbağa da bizim...” şeklinde konuştu.