Kirklareli'nin Demirköy ilçesi sinirlari içerisindeki 3155 Ha'lik Igneada Longoz Ormanlari Milli Parki, avcilarin meskeni haline geldi. Günün her saatinde tüfek seslerinin yankilandigi milli parkta avlanan kendini bilmezler, dogaya da telafisi mümkün olmayacak zararlar veriyorlar.
Bu duruma olan tepkisini gazetemiz araciligiyla dile getiren Hayvanlari Koruma ve Yasatma Dernegi Ankara Temsilcisi Burcu Isikalp, avcilarin eglence amaçli yaptiklari bu faaliyetlerin katliam niteliginde oldugunu savunuyor.
Isikalp, tepkisini su sekilde dile getiriyor: "Kirklareli'nin Demirköy ilçesi sinirlari içerisindeki 3155 Ha'lik Igneada Longoz Ormanlari'nin Milli Park ilan edildigine dair düzenlenen kararname Bakanlar Kurulunca 03.11.2007 tarihinde imzalanmis olup, 13 Kasim 2007 tarihinde 26699 sayili Resmi Gazete'de yayimlanarak yürürlüge girmistir.
Alanda birbirinden ayri olarak üç longoz alani bulunmaktadir. Erikli Gölü Longozu, Mert Gölü Longozu, Saka Gölü Longozu.
Daha önce, 1345 ha'lik alanda sadece Saka Gölü Longozu Tabiati Koruma Alani statüsü ile korunurken, yeni düzenleme ile Erikli ve Mert Gölü Longozlarim içerisine alarak alan genisletilmis ve Milli Park statüsü verilmistir
Bildiginiz üzere göç yollari üzerinde olan bu göllere; göç mevsiminde (ekim ayinda baslar) göçmen kuslar ziyaret eder. Sakarmekeler, yaban ördekleri, karabataklar, martilar, kugular… Göllerde avlanmak kesinlikle yasaktir. Bu geçici misafirler; tüm yaratilis güzellikleri ile yüreklerimize heyecan katar. Uçus danslari yaparlar, balerin edasiyla buz üzerinde yürürler. Aramizda her seyi kendi çikarlari, kendi damak zevki için düsünen insanlar da yok degil. Kimimiz yesil basli ördege bakmaya kiyamayiz, kimimizin ise bakarken agzi sulanir. Ne yasak dinleriz, ne yasa… Vicdanimiz da alip basini gitmisse ve kahve sohbetlerinde böbürlenecek baska konumuz kalmamissa, zavalli hayvanlarin kanlari bizim en önemli konumuz haline gelir.
Igneada'da, gölleri günün hangi saatinde ziyaret ederseniz edin tüfek seslerine tanik olmamaniz mümkün degil. Göl yakininda yasayan ailelerle kisa bir sohbet ile bile durumun içler acisi oldugunu anlatir bize. Bugün iste bugün bir kugu… Su deposu yaninda, tüyleri ve kanatlari yolunup ayaklari ve gagasi birakilmis… Etini alip gitmisler… Görmediler mi senin zarif, narin boynunu, beyaz heybetli kanatlarini… Gelecegimizi yok sayiyoruz… Bilek ve beyin gücümüzü olabildigince doga ve yaban hayat üzerinde kullaniyoruz. Insan oldugumuzu mu unutuyoruz yoksa onlarin birer can tasidigini mi?"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol