Dünya Çevre Günü'nün "gönül rahatligi" ile kutlanacak bir gün olmadigini belirten TMMOB Kirklareli IKK Sekreteri Hüseyin Kahraman, 1972 yilinda alinan kararla ete kemige bürünen çevrecilik olgusunun rantçi sistem ile baska bir alana kaydirildigini söyledi. Kahraman, "Doganin sonunun insan eliyle degil ama rantçi sistem eliyle olacagi kesindir" dedi.
Kahraman, 5 Haziran'in bir "tuzak" oldugunu savundu.
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayisiyla yazili bir açiklama yapan Türk Mimar ve Mühendis Odalari Birligi (TMMOB) Kirklareli Il Koordinasyon Kurulu (IKK) Sekreteri Hüseyin Kahraman, doganin sonunun "rantçi sistemin" getirecegini söyledi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nün 1972 yilinda Birlesmis Milletlerin Isviçre'de yaptigi "Çevre ve Insan" toplantisi ile belirlendigini ifade eden Kahraman, "Bu konferansta alinan kararlarin bir anlamda çevre koruma alaninda milat olmasi gerçeginden hareketle, konferansin toplandigi tarih, Dünya Çevre Günü ilan edilmistir. Böylece çevrecilik olgusu ete kemige bürünmüs olarak ortaya çikmis olmasina ragmen rantçi sistem basarili bir sekilde çevreciligi baska bir alana kaydirmayi basarmistir" diye konustu.
Buna örnek olarak 3'üncü Bogaz köprüsünü ve Hasankeyf'i gösteren Kahraman, "3'üncü Bogaz köprüsüyle Istanbul'un yesil örtüsünde binlerce agaç risk altindayken, Dicle Havzasi Hasankeyf uygarligiyla birlikte yok edilirken bir çevreci olarak agaç sevmemizin yani sira antik uygarliklari da korumamiz gerektiginin farkinda miyiz?" diye sordu.
Marmara Denizi büyüklügünde sulak alanlarin rant operasyonlari ile yok edildigini kaydeden Kahraman, söyle konustu; "…veya uluslararasi sözlesmelere imza atilarak koruma altina alinacagi devletçe üstlenilen Uluabat gibi göllerimiz aleni bir sekilde korunmayarak içindeki tüm canlilariyla ölüme terk edilirken, gereksiz akan musluklarini kapatilmasi gibi küçük eylemlerden büyük farklar beklenmesi bizleri alan disina çikarmis sistem tuzagi olmuyor mu?
Hidroelektrik santraller, nükleer enerji santralleri suyu, havayi, ormanlari, endemik florayi ve tüm canlilari adim adim yok ederken çevreciligin ana mesajlari içerisinde yer alan 'dogayi sev' söylemine uygun bir anlam ancak doganin yok olusuna neden olan gerçekligin pesine düserek, rantçi sistemin çevrecilik konusundaki çarpitmasini ve perdelemesini delecek bir hedefe yönelmekle, ülkemizin dogasinin uygarliklariyla birlikte Allioni'de, Ikizdere'de, Kazdaglarin'da sistemin yasa ve kültür tanimayan güçlerince yagmalanip yok edilmesine karsi durus göstererek saglanabilir"
Yasanan gelismeler karsisinda Çevre ve Orman Bakanligi'nin "ne yaptigi" sorusunun sorulmasi gerektigini ifade eden Kahraman, "Bir yandan madencilik lobisi basta olmak üzere büyük sermaye kesiminin beklentileri dogrultusunda düzenlemeler yapip, onlara her türlü serbestligi getirirken diger yandan, çevrenin korunmasini ivedi mevzuat düzenlemesi ile 'Çevre Görevlisi' diye bir personele havale ediyor. Bakanlik, bu uygulamasi ile mühendislik formasyonlarini ve mühendisleri yok sayarak, bir haftalik egitimden geçirilmis personelle bu isi piyasanin insafina terk ediyor. Mühendislik diplomasi ile çalisma hakkina sahip olan mühendisleri ise yetkisi olmamasina ragmen sinava tabi tutmaya kalkiyor ve bu uygulamasinda israr ediyor. Bunlardan ötürüdür ki, biz mühendisler ve mimarlar 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü bir sistem tuzagi olarak görüyoruz ve bu günün gönül rahatligiyla kutlanacak bir gün olmadigini düsünüyoruz" ifadelerini kullandi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol