Dinimiz Ikmal Edilmistir

Otuz üç sene de peyderpey inen ayetlerle Kur'an-i Kerim tamamlanmis son inen ayetle de "Dininizi kemale erdirdim, üzerinizde ki nimetimi tamamladim ve size din olarak Islam'a razi oldum" (Maide suresi: 3) buyuran Rabbimiz, artik dinde eksik - fazla bir sey kalmadigini beyan buyurmustur.

Bu ayetin inmesiyle, Asr-i saadet Müslümanlarinda hem bir sevinç ve hem de bir üzüntü hâsil olmustur. Sevinmislerdir, artik dinleri tamamlanmistir ve kendilerine lazim olan her seyi dinlerinden alabileceklerdir. Üzülmüslerdir, "din tamamlandigina göre Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in de görevi tamamlanmis demektir. O halde onun hayata veda etmesi yakindir. Onsuz bu hayat nasil geçecektir?" diye düsünmüslerdir.

DIN NASIL ANLANMALIDIR

Ülkemiz de "din" deyince hemen akla Islamiyet gelmektedir. Bu da gayet dogaldir. Çünkü milletimiz bin yildan fazla "Islam'in bütün Insanlarin dini olmasina ve bütün insanligin da bu hazineden yararlanmasina…" çalismislardir.

Zaten Islam, sadece bir kabilenin, sadece bir ulusun dini olarak gelmemis, bütün insanligin dünya ve ahiret mutluluguna ermesini temin etmeye gelmistir. Cihan sumûldür, (bütün cihani - yeryüzünü - kaplar) evrenseldir. Ben insanim, diyen her kese açiktir.

Bir Müslüman da bu dini yaymaya çalistikça yani duymayan veya bilmeyenlere ulastirdikça onun Allah katinda ki mükâfati artmakta ve derecesi yükselmektedir.

Ancak burada ki ince nokta; "teblig etmede (dini yaymada)" kesinlikle siddet ve cebir kullanilmamasi, ancak ikna metodunun uygulanmasi emredilmis ve "Din de zorlama yoktur" buyrularak, sistem açiklanmistir.

Bir Müslüman bir baska din mensubuna iyi davranmakla ve dürüst hareket etmekle yükümlüdür. "Bu adam baska bir dine mensuptur" diyerek onun hakkina tecavüz etmesi, onu kandirmasi ve aldatmasi mümkün olmadigi gibi, dogru da degildir.

DIN NEDIR?

Genel anlamda din; "Insanin hayatinda uyguladigi ölçüler manzumesidir." Bir insan yerken - içerken, otururken - gezerken, çalisirken - dinlenirken, bekârken - evliyken velhasil bütün hallerinde uyguladigi ölçüler o insan için din olmaktadir.

Müslüman, Allah'in kendi mutlulugu için gönderilmis bulunan Islam'i hayatinda tatbik etmeye çalisirken, Islam disi fikir ve ideolojilere inanan bir takim insanlarda, o ölçüleri kendi hayatlarinda uygularlar. Hatta "Ben dinsizim" diyen adamin da inandigi bir takim batil fikirler vardir ki o da onun dinidir. Bu adama "Dinsizligi kendine din edinmis" denilir.

Dindar demek, dinine düskün insan demektir. Yani hayatta uyguladigi ölçüleri bir oradan bir buradan alan degil hepsini kendi inançlari içinden devsiren adam demektir.

Ates yakar, su bogar, zehir öldürür… Bunlarin etkilerini bilen bir insan elini atesin içine sokabilir mi? Suya girer mi? Zehri içe bilir mi? Iste din'e iman da bunun gibidir.

Bir baska ifadeyle din; "Karada yasayan canlilarin havasi, suda yasayan canlilarin suyudur" Karada yasayanlardan havayi, suda yasayanlardan suyu kaldirirsaniz o canlinin artik yasayamadigini ve öldügünü görürsünüz. Iste bir Müslüman için de din bu kadar elzemdir (lazimdir). Onsuz, Müslüman, hatta onsuz insan hayatta kalamaz ölür veya öldürülür. Iste yeryüzündeki savaslarin, katliamlarin da özeti de budur.

Bazilari, "Ben Müslüman'im" derken, yasayisinda Islam'a ait çizgileri pek göremezsiniz. Mesela Namazlarini düzenli kilmaz. Belki cuma namazlarina gider, diger namazlarini kilmaz. Sorarsiniz bu adama;

"Kardesim cuma namazina niçin gidiyorsun?" O cevap verir.

"Allah emrettigi için…"

Peki dersiniz, demek ki Allah emrettigi için cuma namazina gidiyorsun. Hâlbuki Allah; "belli zamanlarda Allah'i anin, rukû ve sucut yapin" emrini verirken ve Peygamberimiz bize bes vakit namaz kilmamizi, kendisi de kilarak gösterirken sen diger namazlarini niçin kilmiyorsun?

Bu adam aslinda, din diye inandigi ölçüler manzumesinde eksiklikler var, imani zayif ta onun için ibadetlerin biri var, biri yoktur.

DIN OYUNCAK DEÄzILDIR

Hâlbuki bes vakit namaz, bir Müslüman için vazgeçilmezlerdendir veya öyle de olmasi gerekir. Eger bu adamin ibadetlerde bir zafiyet (eksiklik) varsa bu zafiyet, Imanda ki zafiyetinden kaynaklanmaktadir.

Adam Müslüman'dir, ama içki içmektedir. Faizcilik yapmakta, kumar oynamakta, hirsizlik yapmakta, zina etmekte, baskasinin hakkini zimmetine geçirmektedir vb. Bu ve benzeri Islam disi hareketler, o adamin inancinda ki zafiyetini göstermektedir.

Bu yanlis hareketlerin bir kötü tarafi da, Islam'i bu adamin sahsinda gören bir takim art niyetliler, bu adamin eksikliklerini görerek güya Islam'i tenkit etmelerine sebep olmasidir.

Islam'i inceleyerek kabul eden yabancilar, öyle bir arayis içerisindedirler ki Islam hangi sahada ne istemis, ne emretmisse hepsini yapabilmenin gayreti içerisindedielr. Ve temennileri; "Iyi ki biz Islam'i inceleyerek kabul ettik. Sizin hareketlerini görerek kabul etmeye kalkissaydik, Islam'a dönmezdik" demektedirler.

Bu ihtida edenlerin (Islam'a dönen) haykirdigi gerçek, belki birçok Islam'a dönmek isteyenlerin önünde bizler, birer kötü örnek olusturmaktayiz. Biz eksik noksan yasayisimizla bir takim yabancilarin hidayete erismelerini engelledigimizi bilmeli ve bu büyük vebalden kurtulabilmek için "küçük menfaatlere, büyük dinimizi satmamaliyiz"

Bu yazimin tamamlanmasi esnasinda bütün okurlarima tembihatim su olacaktir.

"Sakinin, Islam'i; sanki otomobilinizde bir stepne lastigi gibi görmekten… Lazim oldugunda belki kullanirim, diye düsünmekten"

Siz Islam'a yani Allah'in dinine ne kadar ilgi ve alaka gösterirseniz, Allah da hem bu gün ve hem de yarin mahser yerinde size o kadar ilgi ve alaka gösterecektir.

Sizin dininiz, asla vazgeçemeyeceginiz otomobilin kendisi olmalidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol