DILiMIZ

Hem kolay, hem güzel dilimiz. Binbir çesit yazilmiyor, egri bügrü söylenmiyor.
Yani.
"Bush" yazip Bus okunmuyor.
"Bash" yazip ta "bas" mi diyelim.
Yok öyle.
"Cocacola" fikrasini bileniniz vardir. Hadi bu sefer bilenler bilmeyenlere anlatsin demeyecegim. Karadenizli Temel degil de bu sefer Cevat, ingiltere'de hemserisine konuk gitmis. Arkadasi onu bara götürmüs. Cevat, arkadasina tenezzül etmemek veya yük olmamak düsüncesiyle olsa gerek garsona seslenmis. "Baga bir cocacola!" diye.
Arkadasi müdahale etmis. "Ona cocacola denmez!"
"Ya ne deyilur?"
"Kokakola denir."
"Paksana da. Uzerine cocacola yazayi!"
"iyi de, burada ce'ler ke okunur, ke diye söylenir. Yani, cocacola degil de, kokakola diye."
Cevat'in akli pek yatmamis bu ise. "Penum adum Çevat. Oyleyse tesana baga kavat!"
Fikra bu ya! Bu fikradan ötürü hosgörü istemeye bile gerek yoktur sanirim.
su acemin isine zaten aklimiz pek sarmiyor. "C" harfini keyfi tutuyor "s" yerine kullaniyor, gönlü buruyor "k" yerine. Böyle bir ceyfiyet iste. Pardon, keyfiyet. Conra da, sey, yani, sonra da, yok efendim, "c" harfi, kendinden sonra gelen harfe göre "k" veya "s" diye okunurmus.
Bu da isin kandirmacasi olsa gerek.
Bakin, buyrun size bir sürü olur olmaz sözcük. Yazilisa bakiiin, okunusa bakin. Nasil kalkarlar bunun altindan. Elin acemi de pek bir karmasik canim!
Hani bir araba markasi var ya savrole diyoruz.
Nasil yaziyor bunu Chavrolet.
Bir baska araba markasi Volswagen. Nasil söylüyorlar? Fosfagin.
Bizim dilimize gelince, vosvos yapivermisiz, bitmis. Hatta o da yetmemis, "topsa" demisiz. Oh olsun. O kadar zor seyler söylemeyiverseydi onlar da.
O yine ayri konu. Dilimize bir yerlerden uçusup gelen o sözcükler aslinda hep tehlikeli çekinceler getirmistir birlikteliginde.
Örnegin Erozyon diyoruz. Toprak yitimi, toprak asinmasi hani. Bu sözcügü erezyon biçiminde de dillendiriyoruz çok zaman.
Nüans var ya hani. Bu sözcügü kullanirken ilginizi çekiyordur "Nüans farki" diyenler hayli kabariktir. Oysa nüans, zaten fark, ayrilik demektir.
Buna benzer bir yigin hatali kullanimlarimiz var.
Birilerine özenip daha asortik konusmus olalim endisesiyle, bilmedigimiz pek çok sözcügü bilir bilmez, yalan yanlis kullanip gidiyoruz.
ilgimi çeken, günlük yasamda oldukça sik karsilasilan bir takim hatalara bakar misiniz!
"ilgi ve alâkalarinizi bekleriz!"
"Fikir ve düsüncelerinizi söyleyebilirsiniz!"
"Örnegin meselâ!"
Eh öyleyse, söyle bir kisa metin çikabilir karsimiza
Adamin biri bir gün yanina esi ve zevcesini de alip aracina ve vasitasina bindigi gibi basmis gaza. istanbul'a dogru yola çikip revan olmus. Önüne gelen viraj ve dönemeçleri hizla ve süratle aliyormus. Otomobil taksisinin buralarda yan yatip uçmamasi için soförlügünün ve sürücülügünün bütün hüner ve maharetlerini kullaniyormus. Kaza yapmamak için tüm imkân ve olanaklarini sergiliyormus. Kazaya yönelik ne kadar ihtimal ve olasilik varsa bunlara azami ve en üst düzeyde dikkat edip uyuyormus.
Bir aralik esi ve zevcesi, "Çok hizli gitmiyor musun sevgili esim ve kocacigim!" diye görüs, düsünce ve fikrini açiklayip beyan etmis. Böylece esini ikaz ederek uyarmis.
Adam, kendinden gayet ve olabildigince emin, "Hayir!" demis. "Görmüyor musun, bilakis dikkat ediyorum."
"iyi de yollar zaten pek düzgün degil. Yolun kosullari ve sartlari hayli ve gayet endise ve kaygi verici.
"Ben ihtiyatli ve dikkatli bir sürücü ve soförüm. Sen hiç merak etme!" demis adam.
Böylece, tüm kural ve kaideleri uygulayan adam, varacagi menzile ve yere saglik ve sihhatle vasil olup ulasmis!.." gibi.
iyi mi!
Zaman zaman döneriz bu konuya. Örnekler sunariz. Bu konuda çok ilginç arastirmalar ve saptamalar yapmis olan sevgili dostumun notlarindan da yararlaniriz. Bana çok yarari oldu. Sizlere aktarmayi isterim. Yarayacaktir kuskusuz.
Dilimize emek vermeye deger. Çünkü, çok güzel bir dilimiz var. Öylesine güzel ki, ele gereksinim duymaya, özenti içinde bogulup yitmeye hiç gerek yok.
Dilimize özenelim, yeter.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol