(20.02.2016 günü eski Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge ile karşılaştım. Onun Bayrampaşa'ya hizmeti çok büyüktü. Çeşmeköylü Hüseyin Bürge arkadaşım: "Bayrampaşa Arda Turan Spor Tesislerini ben yaptım. Bayrampaşa'ya hizmetim büyüktür, sayısız hizmetim var. Hidayet Türkoğlu tesisleri dahil." dedi. Hizmet eden arkadaşımız, kardeşimizdir bizim.
Hüseyin Bürge'nin yaptığı Yahya Kemal Parkı çok bakımlıydı. Şimdi yalnızlığın şarkısını söylüyor. Türkiye cennet olmaya layık bir ülkedir.)
ŞİİR BAHÇEM
"İdris Peygamber, terzilerin piri,
İzin ver güzel bir şiir yazayım ben de,
Yaşım kırkı geçti yaşlanıyorum artık,
İzin ver güzel bir şiir yazayım ben de,
"Ozan" desinler bir kez ölmeden önce.
İdris Peygamber, terzilerin piri,
Ey bütün pirleri bütün mesleklerin
İzin verin bir tek dize yazayım tek bir dize,
Bir kez "oldu" desinler ölmeden önce"
(Özdemir İnce- Yakarı Şiiri)"
İşte, benim de şiirlerimi kitaba dönüştürmemdeki en önemli sebeplerden biri belki de bu tek dizeyi olsun yakalamak istememdir. Aylarca usta bir şairin bir radyodaki şiir programına gönderdim yazdığım şiirlerimi. Her hafta aynı saatte bekledim sıramın gelmesini. Okundu şiirlerim, lakin olmuyordu bir türlü. Bir gün şair şöyle dedi: "Sizde şiir damarı var." Vardı elbet, öyle olmasaydı yazabilir miydim tam otuz yıl heyecanla, bir çocuk sevinciyle. Yazdığım her bir şiir, bahçemde hayat bulan kokusu ve rengi ile şekli ve duruşu ile eşsiz birer çiçektiler benim için. Çoğu zaman bir kelime, evet yalnız bir kelime yeterliydi bu çiçeğin açması için. Bazen yaşanmış bir hadise, bazen ölümler, ayrılıklar, acılar, sevinçler doğuruyordu şiirlerimi. Kimi zaman da birden bire, bir sağanak halinde, kalemi kâğıdı atarcasına kendi peşinden sürüklüyordu şiir beni. Derken yine bir gece yine benim şiirime geldi sıra ve işittim onu o şairin sesinden:
"Kırkikindiler odamdaki çocuğu büyüttü
Anne sofrasında eksiği dikilen çocuğu
Beyazdı sabahlar uyanınca" (Dilek Bayraktar- Kırkikindi Açmazı şiiri)
Ve işte o kelime aylardır duymak istediğim: "Olmuş!"
Kulaklarıma inanamıyordum. Yazma konusunda kendime duyduğum güven bir kez daha tazelenmişti. Bunu hissetmek güzeldi.
Şiir benim için bir tazelenme fırsatı, bir öze dönüş yolu, bir hesaplaşma, bir özlem, bir ses, bir soluktur. Geçmişi ile köklü bir mana kapısı ve kilidi olan, yapıca en usta ellerde işlenmiş Türk şiir dili bende bir toz zerresi gibi aksetse de bundan ancak kıvanç duyabilirdim. "Şiir yazıyorum" iddiasında değilim, belki "şiire yakınım" yahut "şiir yazmak istiyorum" iddiasındayım. Öyle de olsa anlaşılan şiir benim hayatımın bir parçası ve öylede olmaya devam edecek"
DİLEK BAYRAKTAR Kırklareli Fen Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenidir. 64 sayfalık kitapta kırk iki şiir var. Her şiirin şiirsel dünyası farklıdır. Şiirin var olduğu ortamlarda insanlığın dost yüzü gülümser size… Canseli şiir kitabı kitapçılardaymış.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol