"Devlet-millet kaynasmasi temin edilmeli"

Kirklareli Ticaret Borsasi'nin daveti üzerine konusmaci olarak Güncel Ekonomi Degerlendirmesi konulu panele katilan HAS Parti Genel Baskani Prof. Dr. Numan Kurtulmus, Türkiye'deki temel sorunun "Türkiye'deki siyasal sistemle halkin farkli kesimleri arasindaki anlasmazliklar" oldugunu söyledi. Kurtulmus, "Dolayisiyla öncelikli olarak Türkiye'de bunun ortadan kaldirilmasi gerekir. Devlet-millet kaynasmasinin temin edilmesi gerekir. Bunun içinde kayitsiz, sartsiz milletin yegane temsilcisi oldugu bir siyasal sistemin kurulmasi sarttir. Türkiye'nin en temel meselesinin bu oldugu kanaatindeyim" dedi.

Beraberindeki GIK Üyesi Hikmet Yildirim ile birlikte katildigi panelde ekonomiden siyasete çesitli açiklamalarda bulanan HAS Parti Genel Baskani Prof. Dr. Numan Kurtulmus, önce kisa bir degerlendirme yapti ardindan gelen sorulara yanit verdi.

Ticaret Borsasi Baskani Turhan Altintel'in oturum baskanliginda gerçeklestirilen panelde Prof. Dr. Kurtulmus, Türkiye'nin bir yandan insan gücü, yer alti ve yer üstü zenginlikleri ve stratejik önemi ile çok büyük bir ülke oldugunu diger taraftan bakildiginda ise ayni zamanda büyük sorunlari da olan bir ülke oldugunu kaydetti. Ayni zamanda Türkiye'nin bir yandan yönetilmesi kolay bir yandan ise zor bir ülke de oldugunu belirten Kurtulmus, Türkiye'nin bazi sorunlari bulunmansa karsin bunlarin halkin sorunlari olmadigini dile getirdi. Kurtulmus, "Türkiye'nin bazi sorunlari var ama bunlar halkin kendi arasindaki sorunlar sikintilar degildir. Dindar-laik diye bir tartisma var ama hiçbir iki komsu bu alanda kendi aralarinda kavga etmiyor. Kürtler adina siyaset yaptigini iddia eden bir takim gruplar var, terör örgütü var ama Türkiye'de hiçbir zaman Türk ile Kürt birbirine yan gözle bakmiyor. Alevilik meselesi, Sünnilik meselesi ayni sekilde…

Türkiye'deki temel sorun Türkiye'deki siyasal sistemle halkin farkli kesimleri arasindaki anlasmazliktir, uzlasmazliktir. Dolayisiyla öncelikli olarak Türkiye'de bunun ortadan kaldirilmasi gerekir. Devlet-millet kaynasmasinin temin edilmesi gerekir. Bunun içinde kayitsiz, sartsiz milletin yegane temsilcisi oldugu bir siyasal sistemin kurulmasi sarttir. Türkiye'nin en temel meselesinin bu oldugu kanaatindeyim" dedi.

Türkiye'de üretimi, ihracati esas alan yeni bir ekonomi sisteminin kurulmasi mecburiyeti var

Bunun içinde önce yeni bir anayasa sürecinin baslatilmasi, Siyasi Partiler Yasasinin, Seçim Yasaninin, Meclis Içtüzügünün ve Sendikalar Yasaninin demokratiklestirilmesi mecburiyeti oldugunu kaydeden Kurtulmus, bunun yapilmasi gereken birinci adim oldugunu ifade etti.

Ikinci olarak adil bir ekonomik sistemin saglanmasinin geldigini vurgulayan Kurtulmus, "Türkiye'de ekonomi baktiginiz zaman rakamsal olarak büyüyen gelisen bir ekonomi söz konusu ancak bu ekonomi rakamsal olarak büyüdügü kadar halka dagitim bakimindan yani paylasim bakimindan adaletli bir ekonomi degil. Büyüklerin daha çok büyüdügü, küçüklerin giderek ezildigi, orta direklerin yok oldugu bir ekonomik sistemle karsi karsiyayiz. Bunun nedeni de sadece ekonomi politikalarindaki yanlisliklar degil, 2000 yilinin basindan itibaren yanlis uygulanmakta olusudur. Dolayisiyla bu modelin degistirilmesi gerekir. Türkiye'de üretimi, ihracati esas alan yeni bir ekonomi sisteminin kurulmasi mecburiyeti var" diye konustu.

Hükümet istese bile kriz çikartamaz

Türkiye'nin içinde bulundugu sartlarin ve bölgedeki karisikliklarin Türkiye'nin bir ekonomik krize gitmesine mani oldugunu belirten Kurtulmus, Hükümetin istese dahi bir ekonomik kriz çikartamayacagini söyledi. Kurtulmus, "Türkiye'de bunu söylüyoruz ama bir kriz ve kaos ortami yok. Åzunu da söyleyeyim Hükümet istese bile ekonomik kriz çikartamaz. Neden? Çünkü Türkiye'nin içinde bulundugu sartlar, bölgedeki karisikliklar Türkiye'nin bir ekonomik krize gitmesine mani oluyor. Bu çerçevede Türkiye zaten sürekli disaridan son zamanlarda azalmis olmakla birlikte sicak para geliyor. Türkiye üzerinde birtakim büyük ekonomik güçlerin faaliyetleri devam ediyor. Ama sonuçta bizim kalici bir ekonomik yapiya sahip olmamiz için üretiyor olmamiz gerekiyor. Gençlerimizin istihdam ediliyor olmasi lazim ve bütün ürettigimiz mallarinda dünya üzerinde rekabet ederek satabiliyor olmamiz lazim. Bunu saglayabilecek bir ekonomik programda kurulmak durumundadir. Bu iki meseleyi Türkiye'nin ana meseleleri olarak görüyoruz. Bu noktalarda mevcut uygulamalardan ileride daha demokratik ve katilimci uygulamalarin baslamasini ümit ediyoruz" seklinde konustu.

Sorular

HAS Parti Genel Baskani Prof. Dr. Numan Kurtulmus, konusmasinin ardindan panele katilanlarin sorularini yanitladi. "Yüzde 10 baraji nedeniyle oy vermeyenlerin oylarini nasil alacaksiniz?" seklindeki bir soru üzerine Kurtulmus su yaniti verdi;

"Bu seçim sonuçlari nedir diye analiz ederken bir arkadasimiz sunu söyledi; 'Bir eksiginiz yok ta Türkiye'nin mevcut siyasal yapisinin 10 yil önündesiniz' dedi. Åzimdi biz üslup olarak kavgayi degil Türkiye'nin sorunlarini çözmeyi, sorunlari çözmeyi de sadece bir takim satihlarda ufak degisiklikler yaparak degil köklü bir sekilde sistemi degistirecek sekilde bir degisiklik nasil yapariz onu ortaya koymaya çalistik. Çok sükür seçimden sonraki su kisa süre bile bizi hakli çikardi. Örnegin seçim beyannamemiz de dogu Akdeniz'deki yani Kibris'in güneyindeki alanlarda yani Türkiye'nin münhasir ekonomik bölgeler ilan ederek buralarda petrol ve dogalgaz aramasinin ciddi bir konu oldugunu seçim beyannamesine yazan tek partiyiz. Bunu görmüs ve seçim beyannamesine yazmisiz biliyorsunuz seçimden sonra da Güney Kibris'daki Rumlarla bu konuda çok ciddi bir siyasal kriz dogdu. Ayrica cari açigin Türkiye'nin en önemli konularindan biri oldugunu söylemis. Bu konuda cari açikla ilgili hükümet bazi tedbirler almaya basladi. Buda bizin gayretlerimiz sonucu oldu. Ayni sekilde anayasa meselesinde. Anayasa meselesinde bir rötus degil köklü bir anayasa çalismasinin zorunlu oldugunu en basindan itibaren söyledik. Önceden Türkiye'nin nasil bir yöne dogru evrilmesi gerektigini söylemeye çalisiyoruz. Sadece temenni degil söyledigimiz her seyi yazili metinler haline getiriyor ve bu projelerimizi takip etmeye çalisiyoruz. Mesela anayasanin anayasa meclisi tarafindan yapilmasi. Geçtigimiz günlerde MIT krizi ortaya çikti. Herkes konuya baska bir taraftan bakarken biz baska bir taraftan baktik. Dedik ki; Türkiye'de asil mesele devletin kurum ve kuruluslarinin denetlenememis olmasidir. Türkiye'de devlet denetlenemiyor. Dolayisiyla Türkiye'de halk tarafindan seçilmis bir denetlemeye ihtiyaç vardir. Bunu Türkiye'de bizden baska kimse söyleyemez ve söyleyemedi de. Burada çogunlugu olan bir parti çogunlugu elinde oldugu sürece hiçbir denetime açik degil. Gensoru vererek diyelim ki çok açik bir biçimde olsa bile düsürmeniz mümkün degil. Genel Kurmay Baskanligi'nin, Istihbarat Teskilatinin denetlenebilmesi mümkün degil. Kamu kurum ve kuruluslari hem icraat yapiyorlar hemde bu icraatlari kendi müfettisleri vasitasiyla denetliyorlar. Hem savci hem avukat olan bir sistem olamaz. Yasama, yürütme ve yarginin birbirinden ayrismasi eyvallah bu ayrismanin ötesinde devletin bütün islerinin halk tarafindan da denetlenebilir olmasidir demokrasi. Gücü elinde bulunduran ben gücü elimde bulunduruyorum ben bütün buraya hakim olayim düsüncesinde. Hayir degil. Halk hakim olacak. Il meclisleri olacak. Kirklareli'ne yapilacak yatirimi, üniversiteyi, okulu Il Meclisi belirleyecek. Bunun disindaki askerlik, güvenlik, yargi bunlar merkezi yönetimin isi olacak. Gelecegin Türkiye'si budur bu olmak mecburiyetindedir…

Baraj siyaseten konulan bir baraj degil önce baraj insanlarin zihinlerine kurdugu barajdir zihinlere konulan o baraji astigimiz zaman gerisi kolaydir."

Gençlere gelecek ümidi verilmeli

Gençlere yönelik görüsleri ve projeleri sorulan Kurtulmus, geçmiste Türkiye'ye gelen Japon Egitim Bakani'nin bir tespitini örnek göstererek egitim sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektigini ifade etti. Kurtulmus, sunlari söyledi;

"Zamanin Japon Egitim Bakani Türkiye'ye ziyaretinde 'siz gençlerinize bir medeniyet ve tarih suuru vermiyorsunuz' diyor. 'Biz Japonya da gençleri Hirosima'ya Nagazaki'ye götürür bak çalismazsan böyle maglup olursun seni perisan ederler diyoruz. Sonra o genci aliriz en ileri teknolojilerimizin oldugu fabrikalara götürür bak çalisirsan dünyanin en ileri düzeydeki teknolojisi olan fabrikalarimiz gezdirir çalisirsan çabalarsan dünyanin en ileri ülkesi olursun deriz. Siz elinizde Çanakkale gibi çok önemli bir mesele var ama gençleriniz Çanakkale'yi bile bilmiyorlar. 72 düvele karsi bir kimlik kazandiklari, özgürlüklerini kazandiklari bir mücadeleyi bilmiyorlar dolayisiyla sizin egitim sisteminizde büyük eksiklikler var' diyor.

Bu disaridan baktigi gözlemleridir. Bizim bu çerçevede egitim sistemimizin her gence bir tarih suuru, bir medeniyet perspektifi bir gelecek ümidi vermesi gerekir. Gençlerimizin en temel sikintilarindan birisi özgüven eksikligidir. Gençlerimize mutlaka özgüven verilmesi lazim. Kendisini gelecege hazirlayacak egitimin verilmesi lazim ve üçüncüsü özgür düsünmesi lazim." 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol