Dedeoglu; "TEMA, Toprak Kongresi'nde çok olumlu kararlar alindi"

TEMA Vakfi Lüleburgaz Gönüllüsü Hakan Dedeoglu, "TEMA Vakfi, "iklim degisikligi ve kuraklik sorunsalinin" evren ölçeginde ve ülkemiz özelinde yogunlukla yasandigi bir dönemde, toprak varliginin korunmasi ve dogru yönetilmesinin çok daha yasamsal bir zorunluluk haline geldigini söyledi.

Dedeoglu, TEMA Vakfi Lüleburgaz Bürosunda düzenledigi, "Toprak Koruma ve Yönetimi" toplantisinda, yaptigi açiklamada, 2008 TEMA Temsilcileri Toplantisi'nin özel gündemi olarak konusu ele alinmis ve bir Toprak Kongresi biçiminde düzenlendigini ve bu konuda tüm TEMA temsilci ve gönüllülerinin katilimiyla, sorunlarin her boyutuyla tartisilarak sorgulandigini belirtti.

TEMA genel yönetimi, il temsilcileri, ilçe gönüllü sorumlulari ve gönüllülerinin katilimci oldugu kongrenin, bilimsel, teknik, yönetimsel ve hukuksal yönleri ile tartisildigini, belirlenen sorunlarin çözümü için önerilerin olusturuldugunu ve temel çözüm dogrultularinin kararlastirildigini anlatan Dedeoglu, sunlari söyledi:

"Yasamin sürdürülebilirliginin ön kosulu, basta toprak olmak üzere dogal varlik ve kaynaklarin korunmasiyla, kalkinma dengesinin kurulabilmesidir. Ekoloji-ekonomi dengesini gözeten ve gelecegin dünyasina sorumluluk duyan böylesi bir yaklasimin "olmazsa olmaz" temel ekseni, Topragin korunmasi-islah edilmesi ve verimli kullanilmasi, yani dogru yönetilmesidir. TEMA; durumu dogru saptamak, sorunu dogru tanimlamak ve bunlara dayali dogru çözümler olusturarak kamuoyu ve kamu yönetimine aktarmak için, konunun bilim ve teknik temelinde incelenmesi, arastirilmasi ve analiz edilmesini gerekli görmektedir.

Bu sorumluluk anlayisi ile devletten önce hazirladigi, hükümete sundugu ve yasalasmasi için çaba harcadigi 5403 sayili Toprak Koruma ve Arazi Kullanimi Kanunu'nun geregince uygulanmasi için de yardimci olmayi toplumsal sorumlulugunun geregi saymaktadir. Tanimlanan sorumluluk bilinciyle, devletin ve kamu yönetiminin sorumlularindan asagida özetle belirtilen konularda ilgi ve duyarlilik gösterilmesi beklenilmekte ve toplum adina talep edilmektedir.

Devlet ve devlet adina sorumlu olan Tarim ve Köyisleri Bakanligi merkezi yönetiminden il ve ilçe müdürlüklerine kadar Toprak Koruma ve Arazi Kullanimi Kanununa bilgiyle, bilinçle sahip çikmali, Kanununu savunmali ve geregini yapmalidir. Bu kapsamda; Kanunun devlete ödev olarak verdigi tüm sorumluluklari eksiksiz yerine getirirken, öncelikle Ülke topragi ve arazisinin etüdü tanimlanmasi, siniflandirilmasi zorunlulugunu, ötelemeden derhal yerine getirmelidir. Bu etüt ve siniflamaya dayali olarak, hangi arazilerin ne için kullanilacagini ortaya koyacak nitelikle Ülkesel ölçekli arazi kullanim planlanmasi mutlaka gerçeklestirilmelidir.

Topragi koruyucu ve üretkenligini sürdürülebilir kilici bir yaklasimla Topragin yetenegine ve niteligine göre bitkisel üretim anlayisi kesinlikle gündeme gelmeli, Bu yönde bir üretim desenine dönük özel destekleme uygulamalari yapilmalidir. Kanunun öngördügü ve korunarak kullanilmasi zorunlu olan büyük ovalar mutlaka tespit edilmeli ve Bakanlar Kurulunca koruma altina alinmalidir. Kanunla öngörülen ve illerde kurulmus bulunan Toprak Koruma Kurullari, "amaç disi tarim arazisi kullanimini" mesru kilacak bir araç olmaktan çikarilmali, siyasal etkilerden arindirilmali, bürokratik buyurgan anlayislardan kurtarilarak sivil toplum katilimciligini anlamli kilacak demokratik yaklasimlara kavusturulmalidir.

Kanunun ve özel yönetmeligin ilgili hükümleri dogrultusunda, toprak konusunda faaliyette bulunan ve ülke ölçeginde örgütlü olan tek sivil toplum kurulusu olan tema, tüm illerin kurullarinda temsil edilmelidir. Tarimsal desteklemeler kapsaminda topragini islah eden, bu amaçla yatirim yapan, topragi koruyucu isleme-gübreleme ve sulama yapan üreticilere özel destekler verilmelidir. Gerek cografyamiza düsen yagistan yeterince yararlanmak, gerekse yeni tarim arazileri kazanmak için ülke ölçeginde ve uygun yerlerde teraslama ve rüzgâr perdesi seferberligi baslatilmalidir. Kanunun öngördügü arazi toplulastirilmasi ertelenmeden baslatilmalidir. Bütün bunlar için genel bütçe ve diger kamu kaynaklarindan yeterli mali kaynak mutlaka saglanmalidir.

TEMA temsilci ve gönüllülerinin Kanunun uygulanmasi geregini Kanunu hazirlayan örgütün sorumlulari bilinci ile sahiplenmeleri ve bu yönde etkinlik göstermeleri zorunludur. Illerdeki Toprak Koruma Kurullari bürokratik yaklasimlar yerine, katilimci-çogulcu demokratik anlayislarla yönetilmeli, kurul gündemleri toplanti öncesinde üyelere bildirilmeli ve alinan karar tutanaklariyla Bakanlik onaylari üyelere mutlaka verilmelidir. TEMA Vakfi özetle sunulan bu taleplerin uygulanmasi için her açidan yardimci olmayi ulusal sorumluluk saymaktadir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol